Bölüm 11

798 177 55
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

YAZAR NOTU: BU BÖLÜM SERİNİN İKİNCİ KİTABI GECE YARISI HAYALETLERİ VE ÜÇÜNCÜ KİTABI HÜKÜMSÜZ İLE BAĞLANTILIDIR.


"Şu işe bakın. Minik bir kurt buldum." Daha önce hiç duymadığı bir erkeğin sesiydi bu. Aşağılayıcı ve alaycı bir tınısı vardı. Sesindeki bir şey Helena'yı rahatsız etmişti. Gözlerini açmak istemiyordu. Korkuyordu. "Ne kadar da ürkek. Ne kadar da sıkıcı"

Teninde gezinen dokunuşu hissetmişti. Genç kadın korku dolu inlemesine engel olamadı. Gözlerini açtı ve karşısındaki şeyden kaçınmaya çalışarak bir ağacın dibine sığındı.

Sıradan görünüşlü bir insana benziyordu. Ancak görünüşü hiç de sıradan değildi. Simsiyah saçları, parlak cıva rengi gümüş gözlerini gölgeliyordu. O gözler öyle bir parlıyordu ki insan olmadığını yeterince belli ediyordu. Bir dönüşmüş müydü? Safkan mıydı? Hayır, etrafa yaydığı enerji hiç de öyle bir şeye benzemiyordu.

Korkutucuydu ve tehlikeli bir titreşimi vardı. Üzerindeki kıyafetler sanki bu zamana ait değilmiş gibiydiler. Giydiği paçaları olan deri alt kısmını kapatıyordu. Uzun kumaştan terlikler tüm ayaklarını kaplıyordu. Üzerinde uzun kolları olan bir beyaz kumaş vardı. Çok yakışıklı görünüyordu ama o kadar ürkütücüydü ki görünüşü arka planda kalıyordu.

Helena, bacaklarını kendisine çekti ve top oldu. Erkek sanki bunu komik bulmuş gibi başını yana eğdi ve gülümsedi. "Senin kadar ürkek bir şey nasıl bir kurt adam olabilir ki?" derken sesinde aşağılama vardı. "Seni yanımda tutsam beslenmek için uğraşmama gerek kalmaz." Kadına doğru yürüdü ve önünde diz çöktü. "Ne dersin tatlım? Benimle gelmek ister misin?"

Erkek ona doğru uzandığında Helena, ani bir hareketle onun elini sertçe tokatladı. Erkek bundan hoşlanmış gibi neşeli bir şekilde gülerek geri çekildi. Konuştuğunda sesi daha da insani olmaktan uzak geliyordu. Sanki iki farklı yaratık aynı anda konuşuyor gibiydi.

"Uzak dur benden" diye bağırdı ona. Ne olduğunu bile anlamıyordu. Dönüşebilen bir insan değildi. Tamamen bambaşka bir şeydi. Üstelik korkusundan zevk alıyordu. Fabian neredeydi? Neden onu bırakıp gitmişti ki?

Eğlenceliydi. Jian bu dünyadan gerçekten keyif alıyordu. Birbirinden değişik tuhaf yaratıklar, her biri kendilerini güçlü zannediyorlardı. En azından bu ufak dişi kurt ne kadar zayıf olduğunun fakındaydı. Ondan yayılan korku gerçekten de ağız sulandırıyordu.

Onun gibi korkak bir kadınla çok iyi beslenebilirdi. Korkuyordu, kaygılıydı, öfkeliydi. Bütün bu duygular Jian'ın dikkatini çekmek için yeter de artardı bile. Onun gibi aç bir yaratık bu kadar yoğun duygular yaşayan bir canlıdan nasıl uzak durabilirdi ki?

"Ne kadar da çaresiz bir yaratıksın sen öyle" diye fısıldadı kadına doğru bir kere daha uzanarak. Uzun kahverengi saçlarından bir tutamına dokundu ve parmağına doladı. "Zavallı küçük kurt, çaresiz, umutsuz ve zayıf"

"Nesin sen?" derken yanaklarından aşağı akan göz yaşları sesini titretiyordu. Bu bir kâbus olmalıydı. Başka türlü bir açıklaması olamazdı. Böylesine bir yaratık var olamazdı. Sanki bundan zevk alıyor gibiydi. Titremesini engelleyemiyordu.

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIWhere stories live. Discover now