Bölüm 16

914 179 37
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Kılını kıpırdatacak kadar bile gücü yoktu. Hepsini az önce harcamıştı ve o kadar mutlu bir yorgunluğun içindeydi ki bunun bitmesini istemiyordu. Yarın sabah Fabian onu istediği kadar hırpalayabilirdi. Ancak bugün tamamen bunun içinde kaybolmak istiyordu.

Kulağının altında atan kalp atışları giderek yavaşlamış ve düzenli bir hal almıştı. Onun kendisine sıkıca sarılmasından keyif alıyordu. Bir an bile kalkmak aklının ucundan geçmemişti.

Havada huzurlu bir mutluluk kokusu vardı. Helena'dan yayılıyordu. Jace'i kendine çeken o dişil kokusunun altında yatıyordu bu koku. Onu o kadar mutlu ediyordu ki. Kadının da kendisi kadar memnun olduğunu bu kokulardan anlıyordu. Bu derinlerde erkeksi bir memnuniyet hissetmesine neden oluyordu.

Bir kadınla birlikte olmanın nasıl bir şey olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Hayatının hiçbir noktasında böyle bir şey için ne fırsatı ne de zamanı olmuştu. Aklında sadece hayatta kalmak varken bir kadınla sevişmek pek mümkün olmuyordu.

Erişkin yaşına geldiğinde zaten sürüsünde savaş çıkmıştı ve Jace bir omegaya dönüşmüştü. Bir sürüdeki hiçbir kadın bir omegayla birlikte olmazdı. Kadınlar içgüdüsel olarak güçlü olan erkeği seçerlerdi. Helena'nın istinası hariçti. Onu buna sürükleyen Jace'ti.

Erkek bir elini saçlarının içinden geçirdi ve alnına düşen saçları geri itti. Güneş batmadan önceki kızıl renk gözlerini alıyordu. "Bu zamana kadar yaşadığım en harika şeydi" diye mırıldandı en sonunda. Aslında farkında olmadan sesli düşünmüştü.

Helena, doğrulup ona baktı. Yüzünde şaşkın ama mutlu bir ifade var gibiydi. "Daha önce bir kadınla birlikte olmamış mıydın?" diye fısıldadı.

"Hayır"

Nasıl olabilirdi ki ona yaptığı şeyler sanki daha önce... Ah, buna çok mutlu olmuştu. İçindeki sahiplenici yaratığın bu cevapla nasıl mırladığını hissedebiliyordu. Bir elini onun göğsüne koydu. "Tekrar istiyorum" diye fısıldadı.

Jace'de istiyordu ama ne yazık ki Gideon ve Fabian'ın yakında döneceğine dair bir hissiyatı vardı. Bu da istemese bile giyinip hazırlanmaları gerektiği anlamına geliyordu. Şuan da tek istediği şey burada uzanıp kadının varlığının daha çok keyfini çıkarmaktı. Bunu yapabilmesi için önünde yenmek zorunda olduğu iki alfa aklına gelince erkek doğruldu.

"Giyinelim" dedi kadının nazikçe yanağını okşayarak. "Gideon ve Fabian her an gelebilirler"

Bunu düşünmediğini fark etti. Onları tamamen unutmuştu. Biraz hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayaklandı. Sonuçta sıradan evli çiftler değillerdi. Normal şartlarda sürü onları bir hafta boyunca kendi hallerine bırakırdı. Bir haftanın sonunda kadın da erkekte sürü içindeki işlerine geri dönerlerdi. Normal bir zamanda normal bir sürü içinde değillerdi.

Jace, ondan yayılan hafif mutsuzluğu sezinledi ve kadını kendisine bakmaya zorladı. Kıyafetlerini lime lime ettiği için yenilerine ihtiyaç duyacaktı hiç şüphesiz. "Eğer hoşuna giderse" diye başladı lafa. "Bizim için bir kulübe inşa edebilirim. Burada."

Gerçekten bunu yapar mıydı? Burası tuhaf bir şekilde hoşuna gitmişti. Sürünün içinde olduğundan daha çok evinde hissediyordu kendisini. Neşeli bir şekilde gülümseyerek başını salladı. "İsterim" dedi. O kulübenin her anında ona yardımcı olmak için can atıyordu.

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIWhere stories live. Discover now