Bölüm 7

852 179 76
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEK VE HİKAYE SİLİNECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Ormanın karanlık bölgesinin içlerinde ağaçlarla kaplı açıklık bir alan vardı. Bir göl ve çayırdan oluşan bir bölgeydi. İçine basit bir kulübe yapılmış gibi görünüyordu. Bir noktaya da ağaç parçaları atılmıştı. Muhtemelen yağmurdan korunmak için yapılmış basit bir yerdi. İçi boş görünüyordu.

Alanın ortasında ateş yanıyordu ve bir geyik üstüne konuşmuş bir düzenekte dönerek pişiyordu. Etin kokusu Jace'in midesini uyandırdı. Kalktığından beri açtı ama hızlı hareket etmek zorunda oldukları için durup yemek yiyecek vakti olmamıştı.

Dikkatli bir şekilde kucağındaki kadını ateşin önüne bıraktı ve onu omzundan tutup bastırdı. Böylece kadın olduğu yere oturdu. Fabian'da Gideon ile birlikte onların karşısında yere çöktüler.

Verdiği his korkunçtu. Bir beta olarak bu ormandan gitmişti ve bir alfa olarak dönmüştü. Sanki gücü hepsinin üzerinde geziniyor gibiydi. Kim olduğunu anlamalarını istiyor, içindeki kurt onlara olan üstünlüğünü gösteriyordu. Gregor gibi güçlü bir alfa bile onun yanında bir hiçti. Mukayese kabul etmiyordu.

Jace, başını çevirip Fabian'a baktı. Sanki içindeki tilki eşinin yanında olduğu için ortaya çıkmış gibiydi. Gideon'un kurduna tepki veriyordu. Menekşe mavisi gözleri altın sarısına dönmüştü. Erkek derin bir nefes alıp kendisini biraz olsun rahatlatmaya çalıştı. "Gerçekten de doğru söylüyormuşsun" dedi Fabian'a. "Eşin bir kurtadammış"

O lanetli gece yaşandığı zaman Jace henüz erişkinliğe ulaşmıştı. Helena'dan sadece iki yaş büyüktü. Ancak Gideon o zamanlar güçlü bir erişkindi. Eşi ve çocuğu olan bir adamdı. Şimdi bakınca buradan giden adamla geri dönen kişi arasındaki fark çok netti.

Gözlerini adamdan çekemiyordu. Vücudu yara izleriyle doluydu. Bazıları çok eski görünüyordu. Yeni olanlarsa pençe ve tırnak izlerine benziyordu. Geniş omuzları, uzun boyu ile korkutucu görünüyordu. Çok bir boy farkı yoktu aralarında ama Jace ona oranla daha zayıftı. İyi beslenmemiş ve çok zayıf görünüyordu.

Gregor'a karşı güçsüzdü. Gideon'a karşı şansı bile olmazdı. Bunu fark etmiş olmak kendisini rezil hissetmesine neden olmuştu. Onu alfaya dönüştürecek olan güce daha çok vardı.

"Jace" dedi Gideon. "Gerçekten çok büyümüşsün. Oğluma ağabeylik yapardın eskiden" derken sesinde bir şey titremişti. "Onunla oyun oynardın. Seni çok iyi hatırlıyorum"

Onun böyle geçmişten bahsetmesi genç adamın da kalbinde bir şeylere dokunmuştu. Uzun zamandır geçmişi düşündüğünde böyle acı dolu hissetmemişti. Ancak o da her şeyi çok net bir şekilde hatırlıyordu. Boğazında bir şeyler düğümlenmişti sanki. "Ben" dedi ve durdu. Sanki ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. "Ben o zaman nehir kenarındaydım. İnsanlar saldırdığında. Geç kalmıştım. Neler olup bittiğini gördüğümde donup kalmıştım. İnsanlar saldırdığında babam beni korumak için önüme atıldı. Ciddi yaralanmıştı ama hayattaydı ve iyileşebilirdi." Gözlerinden bir damla yaş aktı. "Gregor buna izin vermedi ve işini bitirdi" dedi.

Herkesi birbirine bağlayan bir kâbustu bu. Her zaman peşlerinde olan ve onu takip eden bir kâbustu. Gündüz ya da gece gibi bir ayrımı yoktu. Her iki safkanın da ayakta kalmasını ve bugün burada olmalarını sağlayan şey de bu kâbustu.

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIWhere stories live. Discover now