Bölüm 9

817 181 40
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


"Eskiden insandım" dedi Fabian sakin bir şekilde ormanın derinliklerine ilerlerken. "Gideon ile tanıştığımda ben sıradan bir insandım. Babam beni sevmediğim bir adamla evlendirmeye zorluyordu. Gideon, hanemizde bir tutsaktı. Kaçabilmek için onunla bir anlaşma yapmanın iyi olacağını düşünmüştüm" dedi ve kıkırdadı. "İnsanken kılıç kullanmayı biliyordum. Dövüşebiliyordum. Tilkiye dönüştükten sonra pençelerim oldu. Hala biraz zorlanıyorum doğrusu ama sevdim bu işi"

Bir kurdun karısının nasıl tilkiye dönüştüğünü sormak istiyordu doğrusu ama bu onun özel hayatıydı. Neyi ne kadar anlatmak istediği ona kalmış olmalıydı. Bir de tilkilere güven olmazdı. İçgüdüsel olarak kendisini ondan sakınmaya çalışıyordu.

Erkeklerin bulunduğu obadan yeterince uzaklaştıklarına karar verince Fabian durdu ve ona döndü. "Senin de pençelerin var" dedi gülümseyerek. "Onları iyi bir şekilde kullanmayı becerebilirsen bir daha kimsenin seni ezmesine izin vermezsin"

Bunu da anlamış mıydı? Helena, şaşkın bir halde ona baktı. Ne kadar şey görebiliyordu. O menekşe mavisi gözleri sanki her seferinde içini okuyor gibiydi. Helena bundan hoşlanmamıştı.

Fabian, onun ürkek hallerine karşı dudaklarını büzdü. Küçüklükten beri öğrenilmiş çaresizlikti bu. Bunu kırmak kolay olmayacaktı. "Gideon ve Jace burada yok" dedi en sonunda. "Söylemek istediğin bir şey varsa söyle gitsin. Bir tilki kurda emir veremez"

Evet, ama sonuçta o Gideon'un eşiydi. Ne söylerse söylesin alfanın da haberi olacaktı. Başını geri çevirip geldikleri yola baktı. "Neden buraya geldik?"

"Dövüşeceğiz"

Helena, kocaman açılmış gözlerle ona baktı. Dövüşmek mi? Helena dövüşmeyi bilmiyordu ki. Hayatı boyunca hiçbir savaşa katılmamıştı. Dahası dövüşlerden kaçmıştı. Jace'in kafes dövüşlerini bile hiç izlememişti. "Ben dövüşmeyi bilmiyorum" dedi. Babası bunu duysa onu öyle bir döverdi ki Helena iyileşene kadar aylar geçerdi.

O kadınların ev işleri yapmasını ve erkekleri rahat ettirmeleri gerektiğine inanan bir adamdı. Onun için sürüdeki kadınların dövüşmeleri yasaktı. Eğer erkekleri onları koruyamıyorsa zaten bir kadına sahip olmayı hak etmiyorlar demekti yani bir dişinin ölmesinde sorun yoktu. Özellikle de çocuk doğurmuşsa.

Dişiler ender ve özellerdi. Ancak işin aslında onlar sadece metaydılar. Kimlere satılabilir ve kimlerle kazanç sağlayabilirlerdi. Babasının baktığı tek şey buydu. Helena, narin ve korkak olmalıydı. Böylece evlendikten sonra da eşine sorun çıkarmazdı.

Ellerini iki yanında yumruk yaptı. Eğer dövüşmeyi öğrenirse o zaman karşı koyabilir miydi? Alfalara karşı bir işe yarar mıydı? Yaramasa bile daha ne kadar birilerinin arkasına saklanmayı düşünüyordu ki? "Bana dövüşmeyi öğretirsen kaçabileceğimi düşünmüyor musun?"

Fabian buna şaşırmış gibi durdu ve bir süre gözlerini kırpıştırdı ardından da neşeli bir kahkaha attı. "Sen mi?" dedi eğlenceli bir şekilde. "Sen kaçamazsın. Jace'den kaçamazsın en azından. Ona bağlısın"

Ama Jace'in herhangi bir bağlılığı yoktu. O gidebilirdi ve Helena, eşinin yoksunluğundan delirirdi. Helena, tekrar başını çevirip geri baktı. Bugün onu neredeyse ısıracaktı. Bu istekle ona doğru gitmişti. Üstelik Jace'de ona izin verecekti. Bunu hissetmişti.

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin