Bölüm 8

833 183 55
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEK VE HİKAYE SİLİNECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Gün ışıkları tepelerinde yükselirken Jace, gözlerini kırpıştırarak açtı. Sıcak güneş üzerlerinde parlıyordu. Geri kalan her yer ise ağaçların gölgesinde kalıyordu. Kurtboğan en çok gölge ve nemli yerleri severdi. Bu da ormanın bu kısmının kurtboğanla dolu olmasına neden oluyordu. Bu yüzden hiçbir kurtadam ormanın bu kısmına girmezlerdi.

Dün gece sabaha karşı uyumuşlardı. Gideon ve Fabian ile sohbetleri uzun sürmüştü. Helena, derme çatma barakada uyuyordu. Jace ise küçük gölün kenarında kendisini daha rahat hissetmişti. Normal zamanda da dışarıda uyuduğu için bu daha iyiydi.

Gideon ve Fabian ortalarda görünmüyorlardı. Jace, dikkatle barakaya baktı. Helena, uyuyordu. Böyle ona bakınca aslında daha ufak tefek görünüyordu. Boyu Jace'in omzundan biraz yukarıdaydı. Onu düşünmemek için çaba sarf etmesi gerekiyordu. O gece neler olup bittiği hakkında ya da ne istediği hakkında konuşmamışlardı. Dün gece de barakadan çıkmamıştı.

Konuşmak zor değildi. Sadece Jace'de konuşmak istemiyordu. Onu uzun süre bağlı bir şekilde tutamayacaklarını zaten biliyordu ama Fabian onu çözmekte hızlı davranmıştı.

Neden bu kadar itaatkâr davranıyordu ki? Ne buraya gelirken ne de bir oyuncak bebek gibi giydirilirken hiç sesini çıkarmamıştı. Başka biri olsaydı buraya gelene kadar bütün kurt sürülerini başlarına toplarlardı. Jace'den kurtulmayı istemiyor muydu? Yoksa bunun için çok mu fazla korkmuştu.

Genç kadın sanki izlenildiğini fark etmiş gibi gözlerini açtı ve başını kaldırıp uyku mahmuru bir şekilde ona baktı. İkisi de sessizce bir süre birbirlerine baktılar. Bir şekilde Jace kendisini tedirgin hissetti. Ne yapacağını bilemiyor gibi görünüyordu.

Sanki ilk defa fark etmiş gibiydi. Üzerine çiğ düşmüş taze yaprakların parlayan renginde yeşil gözleri vardı kadının. Kahverengi saçları dalgalar halinde beline dökülmüştü. Fabian ona gözleriyle uyumlu yeşil bir kumaştan elbise yapmıştı. Kalçalarına sarılıp karnında çaprazlanan ve göğüslerini kapatıp boynunda bağlanan bir kumaştı.

Daha önce hiç fark etmemişti ama Helena çok güzel bir kadındı. Göğsünden yükselen hislere anlam vermeye çalışarak durdu bir süre. Gururlu muydu? Bu kadar güzel bir kadına sahip olduğu için...

Hayır, ona sahip falan değildi. Bir kaza olmuştu. Neler olduğunu bile hatırlamıyordu. Ancak ona bakarken içinde bir şeylerin yükseldiğini fark etti. Sanki bacaklarının arasının ne kadar sıcak olduğunu, göğüslerinin ne kadar yumuşak olduğunu, zevk aldığında nasıl bir ses çıkardığını hatırlıyor gibiydi.

Bakışlarını bir türlü birbirlerinden çekemiyorlardı. Helena, onun mavi gri gözlerinin içinde kaybolmuş gibiydi. Ona bakarken dişlerinin kaşındığını hissediyordu. Ne yaptığını kendisi bile anlamadan öne doğru uzandı. İçindeki dişi kurt sanki karşısındaki erkeğe sesleniyor gibi Jace'de ona doğru bir adım attı.

"Uyandınız demek!"

Gideon'un gür sesi ikisi arasındaki havayı bozduğunda Jace hızlı bir şekilde geri çekilip arkasını döndü. Az önce neler olmuştu? Sanki kadının onu kendisine çektiğini hissetmişti. Kendini tokatlama arzusunu bastırmaya çalışarak gülümsedi. "Günaydın" dedi. Sesi kendisine yakışmayan bir tonda fazla neşeli çıkmıştı.

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin