KAN VE ZEHİR

13. Bölüm: ADI ÖZGÜRLÜK

Bölüm sonunda bekliyorum <3
İyi okumalar!

Bölüm şarkıları:

Kaan Boşnak - İçi Dolu Herşeyim

Sezen Aksu - Zalim

☆

13. Bölüm: Adı Özgürlük

Korku, heyecana diz çöktürdü.

Bekleyiş çukuru, çağresizliğin bataklığına gömüldü

İnce uzun bir kalem, mürekkebi kan damlatan. Sararmış kağıda izini bıraktı her darbede ve kanata kanata bir cinayet çizdi, adı aşk olan.

Heyecan, Korkunun önünde galip geldi.

Çaresizlik bataklığından bir çiçek filiz tuttu. Lotus çiçeği doğdu çamurun içinden. Herkesi içine çeken bataklığa meydan okudu ve o çamurdan yeşerdi.

Günahkar ailelerin, masum çocukları olur, diyordu şair.

Ve başka bir şair itiraz ediyordu.

Günahtan, günah vücut bulur.

Günahı davet eden başka bir günah mıdır? Şayet öyleyse, tüm günahların başına sonsuz tövbe.

Elimi kalbime koydum. Çok hızlı atıyordu. Hala elimi bırakmayan adama baktım. Elimi sertçe çektim. Dakikalardır koşuyorduk, kalbim o yüzden hızlı atıyordu. Başka sebebi yoktu. Arkamı dönüp boş sokağı kontrol ettim. "Peşimizde kimse yok. Biz niye koşuyoruz it gibi?" diye sordum hayretle. Berkan sinir bozucu bir rahatlıkla omuz silkti. "Dejavu yaşamak için." deyip duvarın kenarındaki siyah motora yaslandı. Motor bu semt için fazla lüks duruyordu. Siyah ve albenisi olan bir parçaydı. "Dejavun batsın senin pis katil!" Olanları düşündükçe deliriyordum. Adam resmen katil!

Elimi saçıma geçirip karıştırdım ileri geri yürüyordum boş sokak arasında. Sakinleşmeyi umarak derin nefesler aldım. Berkan boğazını sesli şekilde temizleyip yaslandığı motoru işaret etti.

"Bin."

"Neye?"

"Motor-" Duraksadı. Dudağının kenarı sinsice kıvrıldı. "Neye binmek isterdin?" dedi beni baştan aşağıya süzerek. Bir kaç adımda yaklaşıp omuzlarına vurdum. "Aptal." Sinirle soludum. "Hem katilsin hem sapık! Genç yaşımda nelerle uğraşıyorum." Elimin tersini alnıma vurdum. Elimi açarak gökyüzüne baktım. "Allahım nolur sabır ver bana." diye dua ettim. Berkan dirseklerimden tutup beni kendine çekti tek hamlede. "Kaybettiğin iddiayı hatırlıyor musun?" diye sordu boğuk ses tonuyla. Bakışlarıyla dudaklarımı talan ediyordu. Sertçe yutkundum. Beni çevirip motora yasladı. Motorla arasında sıkışmıştım.

"Rüyanda görürsün, dediğim şey mi?"

"Hıhı. Beraber görürüz, dediğim şey." dedi imayla 'şey' derken sesini inceltip beni taklit etmişti. Dolgun dudaklarına kaydı gözlerim. Gözlerimi kaçırdım. "Peşimizde polis varken derdin bu mu?" diye mırıldandım. Yanaklarıma sıcaklık nüfuz etti. "Peşimizde kimse yok Ay Parçası. Ki olsaydı da farketmezdi." Bir eliyle dirseğimi bırakıp, çeneme koydu. Baş parmağını alt dudağıma koydu. Dokunuşu tüy kadar hafifti. "Ne demek polis yok?" Kaşlarımı çattım.

"Olsun mu isterdin?" Bu soru muydu şimdi? Elimde olsa müebbet yemesini sağlardım. Dakikalar önce bir adamın kafasını kopararak öldürmüştü ve bu ilk katliamı değildi. Son da olmayacaktı.

"Evet?"

Sıkıntıyla nefes aldı. Elini dudağımdan çekti ve boynuma dökülen koyu siyah saçlarımı geriye attı. Açıkta kalan boynuma baktı. Bakışlarından ne düşündüğünü çözmek zordu. "Canın yanıyor mu?" Bakışlarını boynumdan çekip gözlerime baktı. Göz bebekleri titremişti. Neden canım yansın ki?Kaşlarım istemsizce çatıldı. Elimi boynuma götürdüm. Panik atak geçirirken tırnaklarımı etime geçirdiğimi anımsadım. "Hayır. Unutmuştum, sen diyene kadar." Berkan geriye adım atıp beni özgür bıraktı. Motordan uzaklaştım bir kaç adımla. Berkan siyah motoru duvardan ayırdı. Motorun arkasındaki sepetten kask çıkardı. Bana yaklaşıp tek kelime etmeden kaskı kafama taktı. Üzerimde bugün giydiğim dekolteli siyah elbiseyi süzdü. Üzerindeki deri ceketi çıkartıp bana giydirdi. Üşüdüğüm için karşı çıkmadım. Ceketi çıkarınca beyaz gömleğiyle kalmıştı.