23

1.5K 91 6
                                    

Bundan önceki 3 bölümü unutmayın..

Endişe, korku, telaş, sinir, üzüntü. Kısa bildiğiniz tüm duygular hepsi şu an vücudumda bir parti varmışçasına akın etmişti ve hepsini aynı anda hissediyordum. Kafeden öyle bir hızla çıkmıştım ki nisa zar zor bana yetişmiş ve arabamın anahtarını elimden alıp kendini sürücü koltuğuna atıp arabayı Arasın evine doğru sürmeye başlamıştı.

Gelen fotoğrafta Umutla benim dışarıda yarım saat önce konuştuğum gözüküyordu ama tamamen çarpıtılmış bir şekilde. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama Umut'un elimi tuttuğu an çekilmişti ve bu Arasa ulaştırılmıştı.

"Kim çekebilir Nisa aklım almıyor?" Oda en az benim kadar şok geçirmişti. İlk başta Suyun çekip attığını düşünmüştüm ve Nisa arabayı çalıştırmadan hemen önce inip gidip ona dalacaktım ama Nisa fotoğrafın dışarıdan çekildiğini ve Suyun hiç dışarı çıkmadığını söyledi ama benimde aklıma ondan başka kimse gelmiyordu.

"Tekrar diyorum Efe ben Su olduğunu sanmıyorum hiç dışarı çıkmadı fotoğraf dışarıdan belli bir açıdan çekilmiş. Bu belli gördün." Parmaklarımı saçlarıma geçirip önce dağıtıp daha sonra çekiştirdim kafayı yiyecektim.

"Efe fazla abartıyorsun şimdi gidip her şeyin bir yanlış anlama olduğunu anlatıp olayı düzelticez biraz sakin mi olsan?" Olamıyordum sakin falan bünyem stres ve korku anında öyle bir titriyordu ki ben bunu kontrol edemiyorum ve mantıklı düşünemiyorum.

"Telefonlarımı açmıyor, mesajlarım tek tik. Her şeyi denedim ulaşamadım. Mail bile attım amına koyayım daha ne yapayım onu kaybetmek istemiyorum. Aldatıldığını düşünmesini istemiyorum. O siktiğimin fotoğrafı tam o anlamda anlaşılacak şekilde çıkmış." Derin bir nefes alıp kapı kenarında duran suyu alıp kafama diktim. Yol az kalmıştı derin bir nefes alıp bakışlarımı yola diktim. Nisanın dediği gibi kendimi sakinleştirmek zorundaydım.

"Biliyorum, hissettiklerinde çok haklısın Efe o duygunun nasıl iğrenç bir şey olduğunu sen daha iyi bilirsin. Şunu da biliyorum onun şu an aynı senin hissettiğin gibi hissettiğin için böyle düşünüyorsun ama yapma bunu kendine lütfen. Şimdi gidicez ve her şeyin doğrusunu beraber anlatacağız lütfen biraz sakin ol."

On beş dakikalık yol gözümde büyümüş ve neredeyse saatlerdir süren bir yolculuk gibi gelmişti adeta. Arabanın istop etmesiyle kapıyı hızla açıp bedenimi dışarı attım. Sıcak hava dalgasının yüzüme vurması ve güneşin görüşümü zorlaştırmasıyla gözlerimi kısıp ezbere bildiğim evin yollarını hızla geçtim.

Kapıya ulaştığımda bir yandan zili çalıyor bir yandan kapıyı kırarcasına yumruklarımı geçiriyordum. Bir süre sonra evdeki görevli ablanın kapıyı açmasıyla endişelenmiş ve ürkmüş suratında bakışlarımı gezdirdim. Neden alacaklı gibi kapıyı çaldığımı merak ediyor olmalıydı. Sadece Arası alıp gidecektim çok bir şey değil.

Orta yaşlardaki kadın tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada onu kenarı çekip içeriye daldım. Şimdi onun sorularıyla vakit kaybetmek istemiyordum. Merdivenleri ikişer ve üçer üçer çıkıp her şeyin başladığı o geceki odaya geldim.

Benim deli gibi sarhoş oluşum ve onunla ilk birlikte oluşumuz. İstemsizce gözlerime dolan yaşlarla kendimi tutup odanın her bir kapısını açıp baktım. Aynı şekilde avazım çıktığı kadar ona bağırıyordum.

Arkamdan gelip kolumdan çekilmemle ilk başta o sansam da bu kişinin Nisa olduğunu görünce istemeden de olsa hayal kırıklığına uğramıştım. "Efe deli dana gibi bağırma. Çalışan insanları da korkuttun ayrıca konuştum Aras evde yokmuş. Sana mesaj attığı zaman sinirli bir şekilde çıkıp gitmiş evden."

Bedenimi o geceye şahit olan yatağa bırakıp dirseklerimi dizlerime koyup etrafa bakındım boş boş. Kapıda dikilmiş ne yapacağımı bekleyen kapıyı açan abla ve yanında bir kız vardı. Muhtemelen ona yardım ediyordu.

Nisa ikisinin de yanına gidip her şeyin yolunda olduğunu ve benim sakinleştiğim zaman gideceğimize dair bir şeyler zırvaladı ve onları başımızdan zorda olsa gönderdi. "Yaptığını beğendin mi kadın az kalsın polisi arıyordu. Zor ikna ettim Arasın arkadaşı olduğunu."

"O gelene kadar buradan ayrılmayı düşünmüyorum Nisa." Elbet buraya gelecekti zorundaydı. Nisa sesli bir şekilde oflayıp önümde diz çöktü.

"Bak Efe şu an o kadınlar hem Arasa hem anne ve babasına haber vermiştir bile ve bu yüzden senin burada bekleyeceğini biliyordur ve inadına düşündüğü şey yüzünden gelmeyecektir. Gel illa bakabileceğimiz başka bir yer vardır oraya bakalım."

Haklıydı ben burada oldukça gelmeyecekti ne kadar inat olduğumu biliyordu ve onu burada bekleyeceğim kadarda beni iyi tanıyordu. "Nerede olabilir Nisa gerçekten aklım almıyor."

"Belki şu sana itiraf ettiği günkü eve gitmiştir? Orası ona mı ait biliyor musun?" Doğru orası da vardı ve bu benim aklıma nasıl gelmemişti. Gözlerimdeki ışıltıyı görmüş olacaktı ki ne kadar doğru bir şey söylediğinin farkına varmıştı.

"Hadi hemen oraya gidelim." Ben onu beklemeden hızla odadan ayrılıp arabaya doğru hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım.

***

Kaos loading %88

Aklımdakileri yazarsam güzel bir şeyler bizi bekliyor olabilirr...

İZ [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin