İZ [bxb]

1

Geceden güneşliği çekmeyi unuttuğum için yüzüme vuran güneş sayesinde zar zor gözlerimi açabilmiştim.

Komidine elimi atıp telefonu aldım. Saat daha 08:23 mü cidden mi?

Küfür edip yatakta doğruldum başım ne çok ağrıyor ne hiç ağırmıyordu banyoya doğru ilerleyip duşun suyunu ayarladım. Bu saatte kalktıysam hazırlanıp okula gidiyim en azından boşa kalkmamış olurum ve biraz kafam dağılır.

Duştan çıkıp dolaptan bir kaç kıyafet seçip üzerime geçirdim.

Arabaya atlayıp kampüse doğru sürmeye başladım telefonumu bağlayıp son zamanlarda sıkça dinlediğim şarkıyı açtım. Dün gece gördüklerim yaşadıklarım gözlerimin önüne geldikçe dahada sinirleniyordum hızımı arttırıp sürmeye devam ettim.

Arabayı park edip arka koltuktan çantamı alıp geri adım atmamla biriyle çarpışmam bir olmuştu. İşittiğim küfür ve sese bakılırsa bir erkekle çarpışmıştım. Kavga edicek halde değilim umarım bir sorun çıkmaz diye geçirdim içimden.

Arabamı kitleyip çarptığım kişiye baktım. "Kusura bakma istemeden oldu."

"Birde isteyerek çarpsaydın" düzgün insanlar beni bulsa kendimi şu kampüsten aşağı yuvarlardım. İçimden mırıldanıp arkamı dönüp en takın kafeye yürümeye başladım.

Karnım açtı ve hiç uğraşacak havamda değildim.

Telefonu çıkarıp gruptan nerede olduğumu bildiren mesajı atıp siparişlerimin gelmesini bekledim.

Yemeğimi yerken Nisa'nın gelmesiyle ona bir gülümse yolladım. Nisa bizim grubumuzdaki en yakın olduğum kişiydi. Tamam hepsiyle yakındım ama hep biriyle insan daha yakın olurdu. Bizde onunlaydık ve bazen bu yakınlığımız sebebiyle bizi sevgili bile sanıyordu çoğu kişi.

"Selam bebeğim nasılsın?" Dedi nisa.

Nisa grubun en iyi niyetlisiydi herkese yardım eder, sorunlarını dinleyip yanında olurdu ve grubun en eğlenceli kızıydı herkese uyum sağlayabiliyor.

Çayımdan bir yudum alıp. "Bok gibi sen?" Eşyalarını koyarken konuştu. "İyiyim ne oldu? Umut ile kavga mı ettiniz?"

Gülümse yolladım ama şu için acır ama yine gülümsemeye devam edersin ya ondan. "Dün gece onu yatağımızda başkasıyla bastım baya zevki doruklarda yaşıyordu."

"Siktir ciddi olamazsın nasıl böyle bir şey yapabilir?" O sorada masaya diğerleride oturdu. Su, Batu, Ata

"Ne oldu kim ne yapmış?" Diye sordu ata.

Ata grubun haylazı denilebilir popülaritesi olan biri kaç kişiyle çıktı ya da yattı bilmiyorum unuttum ama birini sevdiğinde gerçekten ona bağlı kalıp hayatını ona adayabilecek bir insan.

"Şöyle ben dün akşam umutu aradım ama birden fazla açmayınca evine gittim. Anahtar var biliyorsunuz girdim zaten kapıyı açınca inleme sesleri duyuluyordu o an anlamıştım. Birisinin altında inliyordu işte olan bu aldatılan yine ben oldum şaşırmadığımız üzere." Hepsinin ağzı bir karış açık dinlemişlerdi. Sanki bu ilk aldatılışımdı.

"Şunun bir ağzına sıçalımda görsün gününü amk nedir lan bu?!" Diye sitem etti Batu.

Batu grupta herkesi koruyup kollayan bir insandı hepimizi gerçek kardeşi gibi görür ve birimiz üzülse o üzeni bulur ağzına sıçardı.

"Bırak batu ya uğraşmaya değmez kansız işte."

"Ne bırakı efe sen onun için neler yaptın şunun yaptığına bak."  Diyerek ona katıldı Su.

Su gruptaki süslüydü bizim grubun Stellası yani bu konularda sıkışırsak direk yardımımıza koşan kişi. Dışarı buz ama içerye sıcaktı tanıdıkça ısınılan insanlardan yani.

"Offf tamam bir şey demiyorum Batu o şahıs artık beni alakadar etmiyor zaten ne istiyorsan yap ama başını belaya sokacak bir şey yapma yoksa seni öldürürüm." Çayımdaki son yudumuda içip bardağımı tekrar doldurdum.

Kapıdan içeriye önce unut daha sonra bugün çarpıştığım çocuk girmişti. Umut bana doğru yaklaşırken benim gözüm diğer çocuktaydı arkadaşı olduklarını düşündüğüm bir grubun boş sandalyesini çekip oturdu. Göz göze gelince her zamanki gibi gözlerini çeken ben oldum.

Yanımda dikilen Umuta bakışlarımı çevirip konuştum. "Ne var?"

Ata'nın Batuyu kolundan tuttuğunu görüp hızlı konuşmasını belirttim.

"Konuşabilir miyiz?" Dedi.

"Bunu ciddi ciddi soruyor musun? Biz seninle hâlâ ne konuşabiliriz? Bana dün gece nasıl inlediğini mi anlatacaksın ya da çocuğun bana grup teklif edişini?" Sinirden gözlerim dolmasıyla çantamı alıp ayağa kalktım. Tam gidecekken Umutun dirseğimi tutmasıyla durdum.

"Efe yapma böyle konuşup halledebiliriz."

"Hâlâ konuşup halledebiliriz diyor ben buna artık dalarım." Batu'nun birden yerinden kalkıp Umuta yumruğunu sallamasıyla ortalık iyice karıştı.

Bu kargaşayla uğraşmak istemediğim için kafeden çıktım. Hem o dayağı hak etmişti umarım iyice yüzünü morartır.

Kafeden biraz ilerleyip derin bir nefes aldım. Aldığım güzel koku ve sabahki sesi tekrar işittiğimde arkamı döndüm. "Sen?"

"Bana çarptığında düşürmüşsün sanırım dolandırılmanı istemem al."

Cüzdanımı elime koyup ellerini kot ceketine koyarak uzaklaştı. Bu yabancı çocuğun adını gerçekten merak etmeye başlamıştım.

•••••••••••

YENİ YENİ

Bu hikayede bölümleri uzun tutmak istemiyorum kısa kısa tutup günde 3-4 bölüm salmak istiyorum. Unutmazsam daha sık girmeyide planlıyorum artık. Yazdıklarımı hâlâ okuyanlar varsa sizi seviyorum öpücük