İZ [bxb]

48

O kadar uzun oldu ki zor yazdım.

Gözlerim bembeyaz duvardaki tablolarda takılı kalmıştı. Sade ve şık olan oda bu tablolar sayesinde çok farklı gözüküyordu. Cenk ile sabah zar zor uyanmış saat 12:00'deki randevuma ucu ucuna yetişmiştik.

Bunun büyük çoğunluğu benim yüzümdendi tüm gece ben uyumadığım için oda uyumamıştı. Karşımdaki kadının konuşması bittiğinde daldığım yerlerden uzaklaşıp şu anki ana geri döndüm. 

"Evet Efe bugün ki sohbetimiz diğerlerine göre daha güzel geçti. Buraya gelmeye başladığın ilk zamanlarda ki sen ile şu anki sen arasında çok büyük bir ilerleme var. Bunun bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum." Ayağa kalktım ve uzattığı ele baktım. Her zaman yaşadığım o tedirginliği yaşayıp derin bir nefes alarak uzattığı elini sıktım. 

"Ben de öyle şekilde." Haftaya aynı güne ve saate randevumu ayarladıktan sonra odadan ayrıldım. Alt kata inip bekleme salonundaki yumuşacık olan deri koltukta uyuya kalan sevgilime baktım. O kadar yakışıklıydı ki bir kere daha ona sahip olduğum için şükrettim. 

Sırt çantamı tek koluma takıp kırmızı halıyla kaplanmış merdivenlerden inip omzumu duvara yasladım. Cebimdeki telefonu çıkarıp sessize aldım. Onun o fotoğraflarını çekip gülümsedim. Her fırsatta fotoğraflarını çekiyordum ve galerim full onunla kaplıydı bu çok güzeldi. 

Saate baktığımda daha çalışmasına çok vardı ve boynu ağrıyacak olsa da onun biraz daha uyumasına izin verdim. Yanına yavaşça oturup uykudan bayılmış sevgilimin omzuna kafamı yasladım.

----

Bu sadece hatırlatma bölümüydü her gün 5-10 bölüm şeklinde inşallah devam edicez