40

944 65 10
                                    

Zar zor aldığım nefesler korkumu git gide arttırırken neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Göz kapaklarımı zar zor kaldırıp yeni açılan bilincim ile neler olup bittiğini algılamaya çalıştım.

Ön tarafta arabayı süren şahsı gördüğümde paniğim git gide artarken hareket etmeye çalışmamla canımın yanması da bir olmuştu tabi ki. El ve ayak bileklerime aynı anda dolanan halat ortak bir noktada bağlanmış ve gemici düğümü denebilecek kadar sert şekilde bağlanmıştı.

Uyandığımı gören şerefsiz yüzündeki çarpık gülümsemesiyle göz kırptı bana. Bir şeyler demeye çalışsam da ağzımda bağlanan bez parçası buna engel oluyordu. Etrafıma baktığımda otobanda olduğumuzu saniyesinde anlamıştım. Gözümden düşen yaşla korkum gitgide artmaya başlamıştı.

Enseme saplanan ağrı beni nasıl bayıltığının göstergesiydi. Bant olmasına rağmen azımdan kaçan acı dolu inlemem psikopatın dikkatini çekmiş ve hemen arabayı sağa çekip durmuştu. Sürücü koltuğundan inip hemen benim olduğum tarafa gelmişti.

"Özür dilerim sevgilim biraz sert vurdum sanırım ama merak etme bizim için tuttuğum evimize gidince tüm acıların tüm ağrılarını geçiricem ben ama azıcık sabretmelisin tamam mı?'' Anlımı öpüp tekrar sürücü koltuğuna geçmesini kocaman olduğuna emin olduğum yaşlı gözlerimle ve korkudan deli gibi atan kalbimle izliyordum.

Saatin epey geç olduğunu beni getirdiği mahalledeki tek tük yanan binaların ışıklarından anlamıştım. Yol boyunca sessizce ağlamıştım ve sanki bu onun hoşuna gidiyor gibi dikiz aynasından beni izlemişti.

Arabayı park edip sessizce inip benim kapımı açmıştı. Gayet herkesin kendi halinde her şeyden habersiz yaşadığı bu mahalle hangi şehirdeydi onu bile bilmiyordum şu an. Beni kucağına alıp etrafa bakıp kimsenin olmadığından tekrar emin olup elinde tuttuğu anahtarla kapıyı kapatıp apartmana doğru yürümeye başladı.

Kapıdan girdiği gibi otomatik olarak yanan ışıkla apartman aydınlandı. Açık tonlarda yeni boyandığı belli olan duvarlar az da olsa insanın içine ferahlık getirirken merdivenleri teker teker tırmanıp 3. Kata çoktan ulaşmıştı. Etrafta nerede olduğuma dair bir ipucu arasam bile asla anlamamıştım.

Araba plakalarına bakmak ise zifiri karanlık olan eve girince aklıma gelen bir şeydi. Karanlıkta odaların yerlerini ezbere bildiği belli olan adam benim tanıdık yumuşaklıktaki koltuğa bırakıp ışığı açmıştı. Işığın gözüme vurmasıyla kamaşan gözlerim yeni yeni kendine gelmeye başlarken etrafındaki eşyaları yeni yeni görürken şok olmuştum.

Kendimi çok kısa bir süre ne kaçırılmış ne de farklı bir şehirde gibi hissetmiştim. Benim kendi ellerimle sattığım eski eşyalarım hiçbir yere gitmemiş ve hepsi olduğu gibi bu eve gelmişti.

Dekorasyonum ufak tefek hatalar dışında aynıydı. "Tekrar evimize hoş geldin bebeğim." Önümde dikilen adama salak salak bakıp şu an düştüğüm durumu algılamaya çalışıyordum.

---

Finale doğru gidiyoruz sadece Efe'nin nasıl bir sonu hak ettiği konusunda kafam çok karışık.

Yeni bir hikaye yayınladım adı OTEL oraya da beklerim sizi

İZ [bxb]Where stories live. Discover now