44

851 70 3
                                    

İçimde anlamlandıramadığım daha önce hiç hissetmediğim garip bir his vardı. Bileğimdeki sızı etkisini azaltmıştı.

Kapının önünden gelen kilit sesi tekrar gerilmemi sağlarken telefonun melodisi evde yankılanmaya başladı. Oturduğum yerden kalkıp sendeleyen adımlarımla kitli olan kapıya doğru adımladım.

Her seferinde sonucunu bildiğim halde eskimiş kapı kulpunu tutup aşağı indirdim. Bilerek mi açık bırakmıştı yoksa açık mı unutmuştu tam anlamamıştım.

Kapıyı aralayıp evin her zaman yanan ışığının içeri girmesini ve gözlerimin ışığa alışmasını bekledim. Kapıyı biraz daha aralayıp etrafa bakındığımda sesinin uzaktan geldiğini anlamıştım.

Hızla kapıyı açıp arkamdan sessizce kapatıp dış kapıya doğru sessizce ilerledim. Vücudum ani gelen adrenalin sayesinde nefes alışverişim hızlanmıştı.

Dış kapıyı açıp çıkacakken evde duyulan ses gerilmeme sebep olmuştu. Kapının girişindeki vestiyere konulan içinde çiçekler olan cam saksıyı alıp köşeye sindim.

Bilerek kapıyı aralık bırakıp beni fark etmeyeceği noktaya geçtim. Amacım benim kaçtığımı düşünüp kapıya gelmesi ve benim o olmayan kafasını patlatmak.

Nefesimi tutup korkuyla yerime iyice sindim. "Efe bebeğim nereye gittin?" Sesi daha yakından gelirken kapının önüne gelmişti bile. Kafası dış kapıya dönüp aralık olduğunu fark ettiğinde gözlerindeki o tanımadığım kişi geri gelmişti.

Kapıya doğru yürüdüğü anda arkasından çıkıp elimdeki saksıyı kafasına vurmamla gürültülü bir şekilde tuzla buz olurken o aynı filmlerdeki gibi donup kalmıştı.

Onu kalan son gücümle tutup arkaya doğru ittiğimde yere yığılmıştı. Korkuyla baygın olan adama baktım. Bana bunca eziyet etmesine rağmen ona bunu yaptığım için dolan gözlerime nefret ettim.

Yanına çöküp boynunda nabzını hissettiğimde hızla kalkıp yalın ayak dışarı çıktım. Merdivenleri hızlı hızlı inip kendimi sokağa attım. Hava tahmin ettiğim gibi karanlıktı ve muhtemelen gece iki üç gibiydi.

Bilmediğim şehirde rastgele sola sapıp koştum. Ayağıma batan taşlar umurumda değildi zaten vücudumun acısı onun yanında bir hiç kalıyordu.

İşlek bir caddeye çıktığımda etrafta açık bir yer arayıp gözüme bir dükkan kestirdim. Hızla oraya doğru koşup içeri daldım. Nefes nefese kalıp duvara elimi yasladım.

Etraftakiler bana endişeli ve garip bir şekilde baktığında yanıma biri geldi hemen. "Oğlum bu hal ne? Kim ne yaptı sana?"

Adımın koca caddede yankılanmasıyla korku dolu gözlerimle onlara baktım. "Lütfen saklayın beni yalvarırım."

****

Daha yeni başlıyoruz naneyi yediricez dostlarım bekleyin

İZ [bxb]Where stories live. Discover now