9

5.8K 337 64
                                    

"Yeter artık- lanet insan yeter- Allah rızası için- duralım biraz." Bir yandan derin derin nefesler alıyordum diğer yandan kafamda dikilen zebaniye laf yetiştirmeye çalışıyordum.

"Daha sadece 5 şınav çektin Defne." Diyerek bıkkın bir nefes verdi.

"Beş. Bir iki üç dört beş. Yarım saattir yaptıklarım ney? Saymayı mı unuttun Alperen? Yarım saattir in kalk in kalk yapıyorum burada acı biraz lütfen ya." Yere uzanmış annem gibi 'iyi be ne halin varsa gör' demesini bekliyordum ama o beni şaşırtmayarak

"Her kelimende bir şınav arttırırım. Hadi kaldı 25, yaparsın sen. Aslan aslan koç koç sen yapamayacaksın da babaannem mi yapacak?" Dediğinde yüzümü buruşturup "Biraz ciddiyet ama ya." Diye söylendim.

"29."

"Ne?"

"30 kaldı, 30 şınav."

"Şerefsiz."

"35."

"Yalnız şerefsiz tek kelime."

"Küfürler 5 sayılıyor."

Derin bir nefes alıp tekrar şınav çekmeye başladım.

Ben böyle rahat rahat şınavlarımı bitirmeye çalışırken kafamdaki zebani yetmiyormuş gibi iki yelloz da gelip zebanimin yanına durdular.

"Pardon spor hocası mısınız acaba?"

Yok kendisi bize özel ders veriyor.

Alperen benim çektiğim şınavları saymamaya başlayınca bende saymıyorsa çekmeme gerek yok diyerek oturur pozisyona geçtim. Beyefendi kızlara 'hayır spor hocası değilim şimdi siktirip gidin' demek yerine boş boş bakıyordu.

Biraz daha kibar olabilir mesela 'bir daha sizi benim etrafımda görmeyeyim fena olur şimdi defolun gidin' gibi bir şeyde olabilir.

Mesela yani.

"Yok kendisi bana özel ders veriyor, spor hocasını falan değil." Dedim dayanamayarak. Birinin susacağı tutmuştu mağlum.

Derin nefes alalım.

Cevabı ben vermeme rağmen bir kez bana dönüp bakmadan kafa salladılar.

Sakin olalım.

"Spor yapıyorsunuz o zaman mağlum kaslar tişörtten fırlayacakmış gibi duruyorda." Dediği an kendimi tutamayıp "Hayır sizene ister spor hocası olur ister spor yapar." Dedim.

İlk defa kafalarını bana çevirdiklerinde ilk konuşan "Ablası ya kıskandı herhalde." Diyerek gülümsedi. Diğeride "Yaa çok tatlı." Diyerek diğerini tamamladı.

Abla...

Derin derin nefes alalım.

ABLA...

Nefes diyorduk?

"Aynen ablasıyım tanışalım isterseniz." Diyerek ayağa kalktım.

"Berrin ben memnun oldum."

"Sahra bende." Diğerinde ismini söyler söylemez saçlarına yapıştım.

Nerede kaldı sakinlik? Derin nefes?

"Ya memur bey nefsi müdafaa diyorum nesini anlamıyorsunuz?" Dedim belkide kırkıncı kez, yaklaşık 50 yaşında olan memur amcaya.

"Ne nefsi müdafaası be kızım? Gelmişsin yapışmışsın kızların saçına işte. Şikayetçi olurlarsa başın ağrıyacak gibi."

"Ya beni şunun ablası sandılar ya. BEN ŞUNDAN BÜYÜK MÜ DURUYORUM?"

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin