17

4.6K 276 12
                                    

Ulan ne uyumuşum bee.

Evet abinin mafya olduğunu öğrendin ve ilk işin uyumak oldu.

Napim oturup ağlayım mı?

Hiç gerek yok çok çirkin oluyorsun.

Yatakta yan dönecektim ki yanımda biri olduğunu hissettim ve yutkundum.

"Alperen sensen yaktım oğlum çıranı." Diyerek arkamı döndüğümde Yareni uyurken gördüm ve derin bir nefes verdim.

Keşke Alperen olsaymış.

Evlenmeden olmaz.

Evleneceksiniz yani?

Yarenin üstünü örtüp, kızı uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım.

Merdivenlerden telefonum olmadan indim çünkü abimin ex arkadaşı telefonumu alacak kadar zeki vermeyecek kadar geri zekalıydı.

Aşağı indiğim gibi sessiz olmaya çalışarak dışarı çıktım ve bahçede yürümeye başladım.

Üşendiğin için sırtına bir şey almadın hastalanırsan ben sana bakmam.

Tamam anne.

Ben salak salak yürürken ve abimin bu boka nasıl karıştığını düşünürken ağaçların arkasından "Böh." Diyerek biri çıktı. "Ananı sikim." Diyerek eve doğru koşmaya başladım.

Böh ne ama ya?

Sanırsam böh diyen şahıs bu sefer belimden tutarak beni kendi etrafında çevirince de gülmeye başladım.

Cidden bipolarlaşıyoruz sanırım.

Aman bir o kaldıydı olmadığımız onuda oluruz Allah'ın izniyle.

En sonunda ayaklarım yere değdiğinde nefes nefese arkamı döndüm. "Evet sanırım artık konuşabiliriz?" Diye soran Alperenle göz devirip gülümsedim.

"Konuşalım bakalım."

Biraz sessiz sessiz yürüdükten sonra ilk o konuştu.

"Niye böyle çıktın evden?" Diye sorunca anlamadığım için "Hı?" Gibi bir ses çıkardım. Açık kollarımı gösterince kafamı sallayıp "Üşendim." Dedim omuz silkerek.

Ve beklenen cevap.

"Isıtıyım mı?" Diye sorduğunda ben bana hırkasını falan verir sanıyordum ama bu daha çok işe yaramıştı...

Kafamı kaldırdığım an dudağımın kenarına insanlık için 3 saniye benim için 3 saatlik bir öpücük kondurmuştu.

Ben hâlâ olayın şokundayken "Isındın mı?" Diye sorup göz kırpması yok mu. Döverim oğlum ben bunu.

Beklediğimiz tepki bu değildi.

"YA NİYE BÖYLE ANİ HAREKETLER YAPIYORSUN? BİR DAHAKİNE HABER VER."

Bende ne zaman rezillik yapacak diye bekliyordum.

Alperen anladım anlamında kafasını salladı ama gülmemek için kendini zor tutuyordu. "Ne hikmetse şimdi bir ısındım bağırmak iyi geldi herhalde."

Aynen kanka bağırmak.

"Defne?"

"Hım?"

"Öpüceğim bak haber veriyorum." Deyip öpecekken kafamı eğip kahkaha atmaya başladım.

"Yeter bu kadar beyefendi, alışmayalım lütfen. Günah günah."

Oda gülmeye başlayınca bahçenin sonuna geldiğimizi fark edip geri dönmeye başladık.

"Güldük eğlendik başla anlatmaya."

Oflayıp "Taksiye binip buraya gelecektim adama konumu verdim-" diyerek anlatmaya başlamıştım ki "Araban neredeydi?" Diye sordu. "Aşağı indiğimde yoktu bende abim almıştır diyerek taksi çevirdim adam bir an bana dönüp biz seni nereye götüreceğimizi biliyoruz merak etme diyerek bayılttı beni, uyandığımda bilmediğim bir yerdeydim. Adam geldi konuştuk biraz sonra ben buna yanlış kişiyi kaçırdıklarını söyledim beni bıraktı. Bu kadar herkesin yaptığı başına gelebilecek şeyler."

"Herkesin başına gelebilecek şeyler?" Diye sordu şaşırmış bir ifadeyle. Artık yürümüyorduk ve yağmur yağmaya başlıyordu.

"Ulan bunca yıldır bu işlerin içindeyim." Dedi bana bakarak. "Daha ben bile kaçırılmadım." Dediğinde güldüm ama kendileri gülmüyordu.

"Abime söyleyince bir ara seni kaçırsın." Dediğimde ailesine küfür etmişim gibi bana bakmaya başladı.

"Aman aman," dedi iki eliyle 'istemez' işareti yapıp. "Hiç gerek yok." 

Sessiz sessiz yürürken sıkıntılı arada ağızını açıp bir şey söyleyecek gibi oluyordu ama söyleyemeden vazgeçiyordu.

"Bir şey söyleyeceksen söyle." Dediğimde bana bakıp yine aynı şeyi yaptı. Ama artık garip kaçtığının farkına varmış olacak ki 

"Hadi girelim içeri hasta olacaksın." Dedi, fazla zorlamak istemediğim için açtığı konuyu devam ettirdim.

"Girmeyelim."

"Hasta olacaksın."

"Bana bir şey olmaz."

"Düzeltiyorum hasta olacağız."

"Ben sana bakarım." Dediğimde kahkaha atıp "Demek bana bakarsın?" Diye tekrarladı.

"Artık doktorunuz olduğum için." Dediğimde kafa salladı.

 "Bakarsın tabi," Diyerek konuşmaya başladı. "Sadece hastan değil, abinimde sonuçta niye bakmayasın?" Diye sordu tripli sesiyle.

"Alperen orada şaka yaptı-"

"Her şakanın altında bir gerçeklik vardır."

"Sen arada bir regl mi oluyorsun?" Diye sorduğumda bana dehşete düşmüş bir ifadeyle bakıp "Yok lohusayım, tövbe yarabbi ya." Dedi.

Kahkaha atıp yanına ilerledim ve kolunun altına girdim.

"Kesin yarın hasta olucağız." Dediğinde "Bana bir şey olmaz." Diyerek eve yürümeye başladım.

Ertesi gün...

"Alperen mendili uzatsana."

"Sende bana nane limonu uzat."

"Bir mendili uzatırsan uzatacağım nane limonu." Dediğimde oflayarak yanında ki mendili verdi.

Ne mi olmuştu? İkimizde hasta olmuştuk.

"Ya benim seninle aynı yatağa başka bir şekilde girmek gibi hayallerim vardı ama ya." Diyerek yorganı çeken Alperene söylenecek çok şey vardı hasta olmasaydım. 

Kapı iki kere çalınıp açıldıktan sonra içeri kafasını uzatmış ağızında maskesi olan bir Nizo belirdi.

"Eğer üstinuz giyinukse cözlerimi açayrum. Değul ise söyleyun daha sonra geleyum." Dediğinde ikimizin de cevap verecek hali yoktu.

"Ses gelmediğine cöre açayrum. Açayrum. Açtum." Diyerek gözlerini açıp yanımıza geldi.

"Sizun ikinizun ayni anda hastalanmasinun mantıkli bir açiklamasu var midur?" Diye sorup gülümseyince "Valla biz suçsuzuz Nizo." Dedim ve öksürmeye başladım.

Kusmaktan ve sürekli öksürmekten nefret ederim.

Akan burnuma sanki akması duracakmış gibi iki peçete tıkıp Alperen ve Nizoya arkamı döndüm. Tam uyuyacağım Enisa "Defne biri aradı seni soruyor." Diye bağırıp yanıma geldi ve telefonu verip gitti.

"Alo?" Dedim halsiz sesimle.

"Defne benim Halil, sakın aradığımı belli etme ve hangi cehennemdeysen hemen şimdi çıkıp eve gel."

—————————

Nihahahaha

Öpüldünüzzz


Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin