10

5.4K 324 21
                                    

Kerem ve Halil abim aynı anda bana döndüklerinde hemen "Hayri abimin mürüvvetinden." Dedim.

Yalandan kim ölmüş arkadaş.

Bu gidişle ilk ölen biz olacağız.

"Annem başladı yine babaanne olmak istiyorum demeye." Diyerek bir kez daha yalanımı onayladım.

"Babaanne olmak istiyorum da anneanne de olmak-"

Abimle aynı anda "Daha erken." Dediğimizde annem bozularak Müge anlı izlemeye tekrar döndü.

"Erkenmiş. Okul bitti, çeyiz hazır, damat hazır neyi bekliyoruz anlamıyorum ki."

Abim annemi fazla takmayarak Kerem abiyle kendi odasına girdiğinde yerimden kalkıp annemin yanına ilerledim.

"Anne bak sana bir şey diyeceğim ama-"

"Valla söylemeyeceğim belki Büşra ve Sibel teyzene söylerim ama onlarada söylemeyeceksem anlatma daha iyi."

Sibel ve Büşra çok tehlikeli o kocasına kocası babama babam abime...

"Olmaz anlatmam."

"Tamam Sibel'e söylemem ama Büşra-"

"Kimseye anne bak kimseye."

Derin bir nefes alıp kolumdan tuttuğu gibi yanına oturttu.

"Tamam anlatmayacağım söyle."

"Söz ver."

"Söz tamam anlat nerede tanıştınız? İlk kim söyledi? Evlilik teklifi etti mi? Annesi babası nasıllar? Zengin mi? Gerçi arabası bayağı zengindi de araba tamircisi olabilir demi? Kız kardeşi var mı Halil'e alalım? Yada ablası falan? E hadi anlatsana be kızım."

Bütün soruları es geçip "Adam benim patronum, bana bayağı para teklif etti özel hemşiresi olmam için hastalığı bayağı kötü duruma gidiyormuş daha fazla bilgi veremem hasta özeli diye bir şey var dün ilk iş günümdü yoruldum haliyle gel bırakayım dedi bende tamam dedim arabada da uyuya kalmışım bu kadar." Diyerek yarısı yalan yarısı gerçek şeyler anlattım.

Söyle sen yalanları ben içinden tövbe ediyorum. Tövbe estağfirullah... Tövbe estağfirullah... Tövbe estağfirullah...

"Vah vah geçer inşallah. Bir çorba morba bir şey yapta götür çocuğun boğazından sıcak bir şey geçsin. Yada dur sen şimdi tuz diye şeker atarsın ben yapayım hemen iki dakikada." Diyerek ayaklanan annemle ne kadar profesyonel bir yalancı olduğumu tekrar anladım.

Alkışlıyoruz dolandırıcı kafir arkadaşımızı alkış alkış.

Saate baktığımda daha buluşma saatine bir kaç saat olduğunu görüp ayaklandım. Yoklayalım bir mahalleyi ne var ne yok.

Evden çıkar çıkmaz dedikoducu Mürvet ablayı gördüm. Evlilik peşimi hiç bir yerde bırakmıyor yeminle ya.

"Aaa Defne? Senin için kocaya kaçtı diyorlardı geri mi döndün kız?" Al işte.

Kocaya kaçsak geri döner miyiz sence?

"Aynen kocaya kaçtım, karnımda da çocuğu var." Dediğim an bana öyle bir baktı ki "Şaka yaptım Mürvet abla." Diyerek düzeltmek zorunda kaldım.

"Haa bir an gerçek sandım. Bu arada dün seni boylu poslu kumral yeşil gözlü müslüman bir çocukla görmüşler de ondan öyle dedim yoksa bilirsin ben inanmam öyle şeylere."

Yok devenin nalı amına koy-

"Hayır boyu posu kumralı yeşili geçtim de müslüman olduğunu nereden anladın Mürvet abla?" 

"Apartmana sağ ayakla girdi."

Ne sağ ayakmış arkadaş yaa.

"Arkadaşım o benim evime bırakıyordu arabada uyuya kalmışım taşımış abartma Mürvet abla." Deyip gidecekken kolumdan tutup "Bakkalcı Nuri'nin oğluna kalmak istemiyorsan kaçırma bu çocuğu." Diyerek iki gözünü 'bana güven' anlamında kapatıp açtı.

Tövbe haşa Estağfirullah yapma abla sen öyle şeyler şaşı kalırsın bak.

Korkumdan hızla kafamı sallayıp apartmandan çıktım. Saat altıya kadar mahalleyi beş kez turladım, bakkala üç kez dondurma bir kezde çekirdek kola almak için girdim, parka gidip arkadaşım olmadığı için kendi kendime dedikodu yaptım  ve futbol oynayan çocukları toplarını patlatmakla tehdit ettim. Kısaca hepimizin yaptığı ufak tefek aktiviteleri yapıp eve döndüm.

"Anne en sevdiğin kızın geldi." Diyerek kapıyı çektiğinde annemde içeriden "Selma sen mi geldin kızım?" Diye bağırdı. "Kuzenim olan Selma cadısına kızım dediğin için seni annelikten reddetmediğim için çok şanslısın annecim." Mutfaktan elinde terliğiyle çıkan annemi görür görmez ışık hızında abimin odasına girene kadar bence gayet güzel gidiyordum.

"Bir delikanlının odasına kapıyı çalmadan girmek medeniyetsizliğin kaçıncı seviyesi acaba?" Diyen Hayri abime göz devirip yatağının üstüne kendimi bıraktım.

"Annem seni evlendirecekmiş."

"Babam benim turşumu kuracak."

"Benide evlendirecekmiş."

"Senin turşunu Halil abim kuracak."

Alperen isterse ve vermezse gaçacam darılmaca gücenmeye yok.

"Halil abimi evlendirelim o zaman, kadın bir düğün olsunda kimin olursa olsun mantığında aramızdan birini feda etmemiz lazım." Diyerek ortaya acayip mantıklı bir fikir atmama rağmen, kafama yediğim yastık abimin 'kapa çeneni salak' deme şekliydi.

Bu evde beni kimse sevmiyor ya.

Alperenin evine gidelim orada seven var..

Aklıma Alperenin notu gelince bu sefer ışık hızında kendi odama girip dolabımı açtım. "Ne giysem? Ne giysem?" En sonunda dolabımda yıllardır duran çürümeye yüz tutmuş ama hâlâ eski güzelliğini koruyan elbiseyi ve bir kaç makyaj malzemesini alıp çantama attım.

Üstüme günlük bir şeyler giyip aşağı indim ve "Ben çıkıyorum." Diyerek ev halkına seslendim. "Defne dur kız bekle." Annem yanıma gelip elime yaptığı mercimek çorbasını tutuşturup "Al içsin hemen ayaklanır." Diyerek beni evden gönderdi.

Konuştu yılların doktoru.

Arabama binip Enisanın gönderdiği konuma doğru ilerlemeye başladım. Konuma geldiğimde ilk evden bambaşka bir evle karşılaştım. Diğerine bakarak bu çok daha sade ve tatlıydı.

Sanırsın kedi yorumluyor.

Hızla 4-5 basamağı çıkıp kapıyı çaldım. Bir kere çaldım açan yok... iki kere çaldım yine yok... bir kere daha çalacaktım ki "Geldum geldum patluma da." Diyerek kapıyı açtı Nizo.

Nizo kapıyı açar açmaz öyle bir kahkaha attım ki diğer erkeklerde kapıya geldiler ama bu beni daha fazla güldürdü.

Hepsinin yüz ifadesi yorgun bitik ve...  makyajlıydı.

Ama böyle profesyonel makyaj değil 5 yaşındaki bir kız çocuğunun yaptığı bir makyajdı.

"Yalnız gözümde ki karizmalarınız (kahkaha) çok fena çizildi (kahkaha)." Hepsi yüzüme somurtarak baktıklarımda biraz daha kapıda dikilmemek için içeri daha sonrada salona geçtim.

—————————

Helllüüüüü

 Şimdi şöyle Defnenin iki abisi var ama yaş aralıkları çok yok en büyükleri Halil sonra Hayri en küçükleri de Defne.

Kafanız karışmasın diye dedim.

Öpüldünüzzz

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin