29

3K 165 18
                                    

Siz: Alperen biz şimdi neyiz?

Siz: hayır yani olaylar o kadar çabuk oldu ki

Siz: bir teklif bile etmedin

Zalımın oğlu: direkt evlenme teklif etsem

Zalımın oğlu: hem ben bu teklif işine karşıyım

Zalımın oğlu: hayır çıkma teklifi etsen

Zalımın oğlu: nişanlanma teklifi niye olmasın 

Zalımın oğlu: nişanlanma teklif etsen

Zalımın oğlu: kına gecesi niye olmasın

Zalımın oğlu: böyle uzar gider bu iş

Siz: benimle çıkar mısın desen yeterdi be

Siz: ne felsefe yaptın

Zalımın oğlu: Benimle çıkar mısın?

Zalımın oğlu: başına büyük harf sonuna da soru işareti koydum dikkatini çekerim 

Siz: odun

Siz: ayı

Siz: öküz

Siz: hayvan

Siz: sana diyecek bir şey bulamıyorum Alperen

Zalımın oğlu: dedin zaten diyeceğini daha ne diyeceksin

Siz: çıkmıyorum lan senle

Siz: reddettim seni

Zalımın oğlu: bir düşünseydin

Zalımın oğlu: dur bir dakika bekle harika bir sözüm var bu sahne için

Zalımın oğlu: Öyle bir sihirbazsın ki gülüm..

Zalımın oğlu: beni bile kaybettin.

Siz: Alperen

Siz: siktir git

Siz: bak küfür etmeyi hiç sevmem ama...

Siz: lütfen siktir git

Zalımın oğlu: dur kız bir tane daha var

Zalımın oğlu: İstanbul Ankara 6 saat sana sevgim 24 saat..

Zalımın oğlu: Karayollarında değil senin kollarında öleyim gülüm...

"Defne sen oturmuş telefonla mı oynuyorsun?" Aha yakalandık.

"Yok annem ne telefonu?" Telefonumu cebime koyup ayağa kalktım.

Evet bugün günlerden Salı, Alperenin ailesinin bizim eve geldikleri, annemin bana yaptırdığı temizlik işkencesinin, babam ve abimlerin somurtma ve Mevlüt ablaya yeni dedikoduların geleceği o günden hepinize hayırlı sabahlar.

"Kalk hadi camları son defa sil git hazırlan sonra da. Ben eksik bir kaç şey almaya markete gidiyorum." Hemen emredersiniz komutanım moduna geçerek camları silmeye koyuldum. Yaklaşık 30 dakikalık bir cam silme işleminden sonra annem söylenerek kapıdan girdi.

"Neymiş efendim bu ne sinirmiş? Lan senin kafanı koparıp eline vermediğime dua et sen. Neymiş? Papatya çayıyla geçmesini beklediği sinirmişim. O papatya çayını kırk kere boyatmışım sarı saçlarına dökmeyi bilirdim de çaya sonra da papatyaya yazık. Sarı yelloz cazgır karı."

Annemin sinirini ben ve abimler ağızı bir karış açık bir şekilde izlerken kafasını bir anda kaldıran annemle hepimiz önümüze döndük.

Ortalığın karışacağını anladığımda "Ben gidip üstümü giyineyim." Diyerek odama ilerledim. 

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin