20

4.5K 253 47
                                    

"Kaç yıl oldu hâlâ öğrenemedim be kızım benim adım Aliye." Diyen kan kardeşimle gülümseyip yanına ilerledim ve sıkıca sarıldım.

"Keşke erkek olaydım lan, seni direk hatunum yapardım." Dediğimde gülüp kafama vurdu.

Birlikte konuşarak apartmana doğru yürümeye başladık.

"Üsteğmen'lik nasıl gidiyor? Askeriye nasıl ne var ne yok?" Dediğimde bıyık altından gülüp "Askeriyenin içerisindekileri mi soruyorsun?" Diye sorunca kafamı hayır anlamında salladım.

Kendisi malumunuz biraz Üsteğmen de.

"Yok lan benim artık o taraklarda bezim yok." Yüzündeki şaşkınlığı gizlemeden "İmana mı döndün lan?" Diye sorunca bu sefer ben kafasına vurdum.

"Ben gayet Müslüman bir hanımefendiyim bir kere, sadece biraz yalan alışkanlığım var."

Bak bu bile yalan.

Aliye lisede tanıştığım siyah saçlı uzun boylu bir kızdı, aynı benim kafadan komik ve 'ben aklıma goyduğum her şeyi başarırım çünkü benim inanılmaz bir gücüm ve sevgimde var' modunda bir insandı.

"Ya ben helalimi buldum." Diyerek sırıtmaya başladığımda Aliye ağızı bir karış açık bana bakıyordu. "N'oldu lan dondun kaldın." 

Bir anda durup "Lan şimdi senin sevgilin mi var? Hemde helalin?" Dediğinde kafa salladım. "Tam sevgili değil ama, bu helalim olduğu gerçeğini değiştirmiyor." 

Kafası iyice karışmış bir şekilde bana bakınca koluna girip eve yürütmeye başladım. Kapıyı çaldığımızda tatbikide kapıyı Mürvet abla açtı.

"Abla sen benden daha çok geliyorsun eve, al odamı tepe tepe kullan." Diyerek içeri girdim ama Mürvet abla beni duymazdan gelip Aliyeyi süzmeye başladı.

"Bu hanım kızımız ki-"

"Evlenmeyi düşünmüyor." Diyerek lafını kesince bana kötü kötü bakarak içeri geçti.

Helede senin 50 yaşındaki oğlunla.

Abartma oğlu sadece 49 yaşında.

"Şimdi salonun kapısının önünden geçeceğiz, sakın yüzünü o tarafa dönme." Dediğimde hiç bir şey anlamasada kafa salladı.

Tam geçtik geçeceğiz annem çay bardaklarıyla salondan çıktı. 

"Defne gel kızım misafirlere hoş geldin de." Diyen annemle sımsıkı gözlerimi yumup içimden küfür etmeyse başladım. Ben böyle şansın içine edeyim gerçekten.

"Misafir dediğin insanlar eve benden çok geli-ah." Kafama gelen terlikle cümlem yarıda kaldı.

Bu yeteneğin keşfedilmesi lazım. BU BİR YETENEK.

"Hoş geldin Aliye kızım gel bir öpeyim." Annem ve Aliyeyi yalnız bırakıp korkulu rüyam olan MGK'nın bulunduğu mağlup yere girdim. Salona.

Mahallenin gün kadınları birliği ve derneği bütün mahallenin ama özelliklede bizim hakkımızda konuşmada rekor kırmış bir dernektir.

"Hoş geldin Defne kızım." Diyen Selma ablaya dönüp "Benim size hoş geldiniz demem lazım Selma ablam hani burası benim evim ya hani." Dedim.

Evinide kıskanmazsın be.

Evimi kıskanmayacağımda neyi kıskanacağım?

"Bugün konu ben değilsem sizinle oturmaya varım ama konu bensem şimdiden söyleyin ben komple evden gideyim."

"Yok kız gel otur bugün konu yanındaki kız." 

"Yanımda ki kız nişanlı hiç boşuna hayal kurmayın." Dediğimde hep bir ağızdan 'tüh bee' dediler. Elime içinde kısır, sarma, poğaça ve bunun gibi şeylerin olduğu tabağı aldım ve saçmalıklarını dinlemeye başladım. 

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin