47

1.2K 108 23
                                    

Bölümü düzenler düzenlemez atan bu tatlış yazardan yorumları ve oyları esirgemeyin be canlarım

"Köpek yemin ederim it ya!" Diye bağırdım arkasından koşarken. Yaklaşık 10 dakikadır o kaçıyor ben kovalıyordum ama ikimizde durmaya pek hevesi yok gibiydi.

Derin derin nefesler alıp koşarken bir yandan da kendini savunuyordu. "Kızım valla ben yazmadım Emir yazdı." Dedi ama bilmediği bir şey vardı. 

Her şekilde suçlu o oluyordu.

"Emir'e şiirleri yazdır sonra gel bana yuttur, ŞEREFSİZ," dedim bende. Dalağım şimdiden şişmişti, paslanmıştım resmen. "Gel kaçma, deşicem seni gel."

Bahçede ki korumalar her zamankinden daha azdı, onlarında aklı karışmıştı zaten. Bir yandan beni durdurmak istiyor diğer yandan Alperen bir şey demeden bana dokunamıyorlardı.

En sonunda aralarından beyni çalışan biri bu işte bir gariplik olduğunu farkedip "Abi tutalım mı yengeyi?" Diye sordu. 

Yok aşkım bekle Defne Alpereni deşsin, yerden parçalarını toplarsınız.

Alperen ise hâlâ pes etmeden benden kaçıyor diğer yandan da bağırarak korumalara laf yetiştiriyordu. "Valla size zahmet olacak diye korkuyorum, TUTUNSANIZA LAN KIZ BENİ DEŞİCEK." 

Korumalar aydınlanmış bir şekilde tam bir adım atmıştı ki bu sefer bıçağı onlara  doğrulttum. "Adım atanı da Alperen'le deşerim." Dediğimde adımları havada kaldı. Bana yaklaşmadıklarına emin olduktan sonra gülümseyerek Alperen'e doğru koşmaya devam ettim.

Peşini bırakmayacaktım, çok kararlıydım.

"Lan ben size beni koruyun diye para veriyorum," nefeslendi "Hatta artık vermiyorum lan, kovdum hepinizi."

"Ben geri aldım."

Korumaların aklı iyice karışmıştı. "Şimdi biz kimi koruyacağız abi? Seni mi yenge hanımı mı?" Diye soran koruma da dediğimi doğrulamıştı. 

"Beni koruduğunuz mu var köpekler."

Durup soluklanmaya başladım, ikimizde nefes nefese kalmıştık. Durduğumu gören Alperen tekrar açıklamaya koyuldu. "Ya Defne özür dilerim be kızım ne bileyim Emir şerefsizinin şiir yaz dediğimde bir sarışına yazacağına." Bak işte yine sinirleniyordum.

"Konuşma Alperen," dedim elimi ağrıyan yere bastırarak. "Yada vazgeçtim konuş, git o sarı kalp prensesinle konuş."

"Ya valla ben yazmadım."

Cevap dahi vermeden eve doğru ilerlemeye başladım.

Tamda affedecektim şerefsizi. Nefes nefese eve girdiğimde hiç bir yere bakmadan kullandığım odaya ilerledim. Emir yazmışmış sen yazaydın. Bak yine sinirlerim tepeme çıkıyor gidip dalacağım adama.

...

"Kolay gelsin." Diyen Ateş aramızda en çok eğlenendi. Şiiri gerçekten Emir yazmış olacak ki Alperen ceza olarak bahçede ki tüm taşları toplamasını istemiş başına da Ateşi dikmişti. Ama kendileri dünden beri ortalarda yoktu.

Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Ateş her boş anında Emirin topladığı taşlardan bir avuç alıp çaktırmadan tekrar yere atıyordu. 

"Siktir git başımdan Ateş." Diyen Emirle Ateş hiç üstüne alınmadan yere uzandı. "Keşke taşların yanında birde çimleri toplatsaydı." Keyfine gerçekten diyecek yoktu. 

Etrafıma bakıp Alpereni aramaya başladım, gecede gelmemişti eve zaten. 

"Alperen nerede ya?" Diye kendi kendime fısıldadım ama yeteri kadar sessiz olmamış olacağım ki Ateş yalandan öksürüp "Siz barıştınız mı ya?" Diye sordu.

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin