26

3.4K 212 61
                                    

En sevdiğiniz yazarınızın ağzından...

Yolda evlerine giderken Alperen diğerlerini dinlemiyor bu akşam ki sevgilisini düşünüyordu.

Gözleri...

Saçları...

Burnu...

Dudakları-

"Ne düşünüyon lan kara kara?" 'Ulan hayalimde bile rahat bırakmıyor pezevenk' diye aklından geçirmeden edemedi Alperen, en yakın dostlarından biri olan Ateşi öldürmek ve öldürmemek arasında çok gidip geliyordu bu aralar.

"Eve gidince sürahiyle yapacağımız küçük işi." Ateş yutkunmuş ekibin geri kalanı ise hiç çekinmeden genç adamın haline gülmüşlerdi, hatta Alperenin bile yüzünde bir gülümseme vardı.

Tam bu keyfimi kimse bozamaz diye aklından geçirmişti ki telefonuna mesaj geldi.

"Kokuyu alıyur misuniz? Pok kokusinu."

Alperenin telefonuna Defne haricinde neredeyse kimse mesaj atmazdı.

Neredeyse...

Genç adam araba kullandığını görmezden gelerek telefonunu aldı ve mesaja baktı.

Korktuğu başına gelmişti.

0598*******: toplanıyoruz

1 kelime...

12 harf...

Ve Alperenin beyninin sikilmesi.

"Ulan bir gün lan, bir gün yüzümüz güldü illa içine sıçılacak." 5 dakika önceki rahatlığı yerini yine sinire bırakmıştı.

Sessiz geçen bir yolculuğun ardından yine dönüp dolaşıp ormanın ortasında ki çiftliğe gelmişlerdi.

Yine sessizlik içinde, çiftliğe girmiş oradan da en alt kata inip gizli bölmeden yüz taramasını geçtikten sonra sonunda hepsinin nefret ettiği yere girmişlerdi.

Yaklaşık 10 15 kişi yuvarlak masanın etrafına oturmuş Alperen ve diğer lideri bekliyorlardı.

Beşide yerlerine oturduktan sonra geriye sadece ikinci lider kalmıştı.

Alperen hızlıca başıyla masanın etrafındakileri selamlayıp rahat görünmek için arkasına yaslandı. Oysaki şu an hissettikleri rahatlık hariç her şeydi.

Masaya şöyle bir göz gezdirdi, burada cidden kimseyi sevmiyordu, kendi ekibi hariç.

Tam karşısında ki koltuk boş olsa da yanındaki koltukta oturan şahıs hem göz zevkini bozuyor hemde sinirlerini tepesine çıkarıyordu.

Emre yıldırım...

Bu aralar daha da bir sinirleniyordu kendilerine zira sevdiceğinin etrafında biraz fazla dolanıyordu.

En sonunda bekledikleri son kişi de gelip tam karşısına oturunca, aralarında ki en yaşlı kişi konuşmaya başladı.

"Bugün neden toplandığımızı hepiniz merak ediyorsunuzdur."

"Bu dede de bir emekli olamadı gitti." Diyen Ateşe yaşlı adam dönüp ters ters baktı.

Birbirlerini hiç sevmezlerdi.

Yaşlı adam boğazını temizleyip tekrar konuşmaya başladı.

"Bugünkü konumuz iki liderin de zaafı olan Defne Yavşar." Ve o lanet cümle.

Yüzünü olabildiğince duygusuz tutmaya çalışarak "Ne zamandan belli özel hayatım sizin gibilerin konuşabileceği bir konu oldu?" Diye sordu ama şu an sinir krizi geçirmemek için zor duruyordu.

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin