~İSYANKÂR🫀~

~Ceza~

Keyifli okumalar dilerim 🫀

Bu bölümün şarkısı 'Koştum Hekime' olsunn
...

1 hafta sonra

O nazar ve sinir dolu günün ardından bir hafta geçmiş olup bir şey değişmemişti. Evden işe işten eve gidip geliyordum. Kısacası hergün birbirinin aynısı geçmiş Asaf'ı o günden sonra görmemiştim. Hayatım onunla karşılaşmadığım zamandan önceki gibiydi. Durgun ve huzurlu,

Zamana yetişmeye çalışarak her günü dolu dolu geçirmeye çalışıyordum. Bunu için Hazal ile birlikte olabildiğince vakit geçirip işe gittiğim zaman onuda Bara götürüyordum. Gruba daha fazla alışmasıyla onu bensiz çocuklarla gezmeye bile yollamıştım. Şu anlık iyiydi. Eski, hayat dolu Hazal geri dönüyordu. Babasını, baba demeye bin şahit isteyen adamı alt etmemiz için bu önemliydi. Ona yaşattıklarını yaşatmak için Hazal'ın iyileşmesini bekliyordum, iyileşip kendisinin ceza vermesini.

Bu hafta içinde sık sık mesaiye kalırken şişko patronumdan temiz bir azar işitmiştim.

Neymiş!
Kavga çıkartıyormuşum, işe geç gidiyormuşum, müşterilerin huzurunu bozuyormuşum!

Peh! Yalan.

Ha? Emin misin Çilen,

Tabiki eminim.

Diyosun?

Yani azıcık doğru olabilir sadece azıcık.

Aynen, azıcık aynen..

İç sesime kulaklarım kapattım. Sinirimi çok bozuyordu!..

Kendi kendime yine sinirlenmemle bu halime ofladım. Bu aralar hep sinirli oluyor kaşlarım çatık dolaşıyordum ve bu hiç hoşuma gitmiyordu. Kendimi sakin kalmaya zorlarken kendi kendime söz verdim.

Sakin olacam artık. Kimseye bağırmayacağım, artık sinirlerimikimse bozamayacak.

Artık sinirlenmeyeceğime dair kendimi ikna ederken bir yandan da bara gitmek için hazırlanıyordum. Önceki günler gibi yanımda Hazal ile gidecektim. Hem bana yardım ediyor hemde evde tek kalmadığı için gözüm arkada kalmıyordu. Patronum bu durumu keyifle karşılarken sorun çıkarmıyordu.

Bir zahmet çıkarmasın zaten.

Kendine bedava çalışan biri bulmuş sorun mu çıkaracak birde.

Kapının pat diye açılmasıyla düşüncelerimden kurtulurken içeriye Hazal girmişti. Üzerini incelediğimde siyah bir pantolonun üzerine beyaz bir crop giymiş saçlarıyla oyalandığını gördüm.

"Çilen ne zaman çıkıcaz?"

"On beş dakikaya hazır olurum o zaman çıkarız bebeğim."

İki adım atıp önüme gelerek yanağımı sulu sulu öpünce gülerek konuştum.

"Kız ne yapıyorsun sayende yüzümü yıkamama gerek kalmadı."

"Ne güzel işte, iyilikte yaramıyor aaa.."
Konuştuktan sonra gülmeye başlayınca toplamaya çalıştığı saçlarını elimle dağıtarak hızla geriye çekildim.

"Çilen, o kadar uğraşmıştım ne yapıyorsun Allah aşkına!"

"Dur kız güzel dağıtmadım, buradan bakınca ayı saldırmış gibi gözüküyor maymun saldırmış gibi gözükmesi lazım."