~Eziyet~

49 7 5
                                    


Keyifli okumalar dilerim 🫀
...

O gittikten sonra tüm yaşadıklarımızı etraflıca düşünmüştüm. Tabii bütün olanlar ondan uzak durmam için adeta bağırıyordu. Bu durumda yapmak istediği şeyi yapmadan ondan uzak durmaya ve buradan hemen kurtulmaya odaklanmıştım. Onca yaşadığım şeyin sebebinin o olduğunu düşünmek beni her ne kadar ürkütsede tüm oklar onu gösteriyordu. Ve gerçek bu kadar belliyken onu inkar etmek, uzaklaşmamak aptallık olurdu.

Öncelikle ilk hedefimi ondan olabildiğince uzaklaşmak olarak belirlemiştim. Bir diğer hedefim ise onu olabildiğince araştırmak olacaktı. Eğer veri tabanına sızarsam hakkında birçok şeyi öğrenip kimin benimle uğraştığını anlayabilirdim.

Onu araştırırken pek yasal şeyler yapacağım söylenemezdi ama onunda yasal şeyler yaptığından şüpheliydim. Böylelikle onu hapse bile attırabilirim. Böyle tehlikeli bir adamın dışarıda olması zaten başlı başına sorundu.

Şuan bunları düşünürken yatakta yüz üstü şekilde yatmaya çalışıyordum. Malum, sırtım bana rahatlık vermiyordu.

Banyo yapıp yemek yemiştim, tabii banyo yaparken sargıları ıslatmamak için verdiğim çabam yüzünden yere yapışmıştım ama bu konumuz değildi. Banyonun ardından üstüme dolaptan bulduğum beyaz tişört ve siyah şortu geçirmiş yemeğimi getiren sarışın ablaya teşekkür edip yemeğe hayvan gibi dalmıştım. Sanırım benden bir yada iki yaş büyüktü.

Şimdi ne yaptığımı sorarsanız eğer,
Banyo yaptığım için rahatlayan vücuduma isyan eden sırtımla cebelleşiyordum. Yatakta biraz dinlenmek için uzanırken üstüne yatmadan bile yanıyordu!

Sanırım sıcak suyla banyo yaptığım içindi. Sırtıma krem süremediğimden öyle kalmıştım.

Bu arada bileğimin ağrısı biraz dinmiş yürümeme el vermişti. Buna da şükür.

Ağrıdan yerimde duramazken nasıl bu kadar sert yuvarlandığımı sorguluyordum. Kessin nazar vardı. Tabii nazar olmasa bile evrenin benimle bir alıp veremediği vardı. Yoksa bu kadar bela cidden anormaldi.

Ben yattığım yerden yine düşüncelere dalmışken beklemediğim şekilde kapı tıklandı. Yine o abladır diyerek istifimi bozmadan yattığım yerden seslendim.

"Gel."
Sesim yattığım için boğuk çıksa da o anlayıp içeri girmişti. Kapıyı girdiği gibi kapatıp bana doğru sert adımalar atınca neye uğradığımı şaşırdım. Yeri mi delecen abla?

O topuklular ile ciddi ciddi nasıl böyle yürüdüğünü sorgularken mallığıma sövdüren o sert sesi duydum.

"Sırtın için krem getirdim."

Evet, yine baş belam gelmişti.

Ona sinirli olduğum için yerimden kalkmadan soğuk bir ses tonu ile cevapladım.

"Tamam, komidine bırak."

Krem için bile olsa yine yanımda bitmesi sinirimi bozmuştu, her en kadar beni düşünse bile. Aslında
bunu bile çıkarları için yapabileceğinden beni düşündüğünü sanmam delilik olurdu, tıpkı şuan olduğu gibi.

O bana cevap vermeyince gideceğini sanıp yüzümü gömdüğüm yerden kaldırmadan gitmesini bekledim. Ama o gitmeyip yerinde dikilmeye devam edince belki teşekür bekliyordur diye düşündüm. Daha çok beklerdi o halde, onun yüzünden bu haldeyken bir zahmet baksın.

~İSYANKÂR🫀~Where stories live. Discover now