~Rüya~

46 8 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim 🫀

...

Issız bir ormandaydım.

Karanlık tarafından ele geçirilmiş, korkutuculuğuyla insanı inim inim
titreten bir orman.
İnsanı hüzne boğan, göğsüne iğneler batıran anılarıyla da son darbeyi vurup insanı öldüren bir orman.

Çocukluğumun öldürüldüğü orman, ve bu ormanın ortasında sıkışıp kalmış, kaçmaya çalışan ben.

Geçmişinden kaçan ben.

O adamdan kaçmaya çalışan ben.

Her şeyden çok kendisinden kaçan ben.

En çokta kaçamayan ben...

Bu sefer de gerçeklerden kaçıyordum. Peşimdeki adamın o olması gerçeğinden.. ama kaçamıyordum işte!

Oydu,

Durmadan düşe kalka arkama bakmadan koşuyorken arkamdaki varlığının her an farkındaydım. Her ne kadar bütün duyularımın işlevini kaybedip sonsuza kadar uyumak istesemde varlığı her hücremi harekete geçirerek buna önceki gibi izin vermeyeceğini ve bana acımadan bedenimdekilerle ruhumdaki yaralara yenilerini ekleyeceğini biliyordum.

Bu yüzden sadece istiyordum bunun için uğraşmayarak sadece istiyordum...

Ben bütün gücümle koşmaya çalışırken hemen ardımdan sakin ve yavaş adam sesleri duyuyordum.
Bu korkumu had safhaya taşırken ağlıyordum. Korkudan ağlıyordum.
Normal bir korkudan bahsetmiyorum bir haşere gördüğümüzdeki korku veya korku filmi izlerken ki korku değil.

Bu korku dizlerimin bağını çözmesi değil direkt kesmesiydi. Bu korku nefesimin göğsümde tıkmanması değil hayatımdan hiç gelmeyecek bir şekilde gitmesiydi. Bu korku sevdiğimin başkasına aşık olması değil içinde bana karşı açıklanamayacak bir kin ve öfkeyle ölmesiydi...

Siz bu korkuyu tattınız mı?

Bu korkuyla cebelleşmeye çalışırken ellerimi sıkmaktan kırılma gözlerim ağlamaktan kör olma noktasına gelmişti.vO an uyuşmuş zihnim bana bir oyun oynayarak arkamdaki adamı on adım önüme getirmişti.

Buna karşılık gözyaşlarım vücudumdaki bütün suyu atıp beni öldürmek istercesine gözyaşı akıtırken delireceğimi anladığımda beni artık kaldıramayacak olan ayaklarımla kendimi yere doğru attım.

Ellerimle destek almak istercesine toprağa tırnaklarımı batırırken saçlarım önüme gelmiş görüş açımı kapatmıştı. Ben yerde öylece hıçkırıklarla ağlarken gelen adım seslerinden sonra hemen dibimde hissettiğim beden ile kafamı yerden kaldırıp ona baktım.

Hayatım boyunca asla unutamayacağım o yüze bir kez daha baktım..yine ve yine baktım. O da içinde onlarca ceset saklayan bir kuyuyu andıran gözlerini bana çevirmiş bakıyordu.

Şaheserine, ölü ruhlu deneğine bakıyordu, onun anlatımıyla varisine bakıyordu. Varis'in ne olduğunu bilmeden varis kalıbına zorla koyulan bana bakıyordu... Bir gün cehennemi olacak, çocukluğunu öldürülmüş olduğu ölü ruha, bana bakıyordu.

İçim kan ağladı, ruhum bendenimde olduğu için parcalandı, nefes aldığım halde öldüm. Defalarca, defalarca. Durmadım. Ona inat güldüm. Herşeye inat, en çokta kendime inat.

Yüzümde acınası bir tebessüm oluşurken bu kuyu gözleri bana o günleri hatırlattı. Geçmişimi hatırlattı.

Kendisi gibi adamlarla birlik olup bana eğitim adı altında yaptıkları işkenceleri, o çok korktuğum silah seslerini her seferinde benim için çıkarttıklarını, sayamadığım kadar çok olan mermi yaralarımı hatırlattı.

~İSYANKÂR🫀~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin