~Güven~

45 7 3
                                    


Keyifli okumalar dilerim 🫀

...

Asaf'ın anlamından;

Uslu durmuyorlardı. İstediğimin aksine bana karşı çıkıp ölümlerini daha erkene çektiklerinin farkında olmayarak direniyorlardı. Bilmedikleri şey ise, bu oyunda bir tek benim istediğim olurdu, geride kanlar ise yanlızca piyondu. Kendi oyunumdaki değersiz taşlar.

Farkında olmamaları onların aptallığıydı, dokunulmazlıkları olduğunu sanıp istediklerini yapacaklarını sanmaları koca bir aptallıktı. Yanlızca bekletiyordum zamanı, bana yaptıklarını onlara en acı verici şekilde ödetmek için bekliyordum. Bu süre zarfında onlara bir şey yapamayacağımı sanabilirlerdi. Bu, onları kendi ellerimle öldürdüğüm zaman yüzlerinde olacak ifadeyi daha memnun olacağım şekilde hayal kırıklığına dönüştürecekti. Koca bir oyunun içinde piyon olarak olduklarını anlamadıkları için kendilerine olan hayal kırıklığı.

Canlarını yakacaktım, uykusuz geceler sunacaktım onlara, ölümü arzulatacaktım, kaçtıkları ölümü yalvarmalarını sağlatacaktım...
Yalvarışları kulağıma eşsiz bir melodi sunacak bedenlerinde olan yaralar eşi benzeri görülmemiş bir tuvali gözlerimin önüne serecekti. O acınası bedeneleri köpeklere yem olacaktı, bunu hak ediyorlardı. Gözlerindeki o ifadeye yıllarca su içmemiş birisinin beklediği, hasret duyduğu bir suymuşçasına bekliyordum. O yıkım ve acı dolu gözlere açtım. Ve bu açlık beni bitirse bile durmayacaktım.

Şuan bile yapacaklarım gözlerimin parıldamalarına neden oluyor, yüzüme sadist bir gülümseme sunuyordu.

Acı çekmelerini istiyordum, hiç beklemedikleri bir anda gözlerinde ölüme karşı duydukları o korku ve karşımda titremeleriyle..

Ve piyonlarımın bana karşı çıkması onları daha önce harcamama neden oluyordu, planladığım zamandan erken. Belkide buna sevinmeliydim, çok beklediğim intikam vakti gelmişti.

İçimdeki masum küçüğe gelmişti vakit.
Çocuk olamayan küçüğe.

Öyle de oluyordu, şuan karşımda toplanmış bana hesap sorarken hem bana karşı çıktıklarına duyduğum hoşnutsuzluk hemde inançlarına duyduğum hoşnut vardı. Onlara dokunmayacağıma dair duydukları inanç, yanlış bir inanç.

Evime kadar gelip bana hesap soruyorlardı... Bunun bedelini az sonra özel olarak ödetecektim. Lakin henüz intikam vakti değildi. İçimdeki küçüğü bastırmam gerekti, henüz planım devredeydi ve onlardan öğreneceklerim varken onlara dokunamazdım. O kız çocuğunun kim olduğu gibi, hayatımı mahfeden kızın nerede olduğu gibi. Kaçarak hem beni hemde kendisini yakan kız çocuğu.

Kaçarak beni yakmış ardından kaçtığı için kendisini yakmıştı, sonu olacaktım. Tüm bu kara günlerin sebebi, bu halde olmamın sebebini onlar ile birlikte ödeyecekti.

"Bulacağım seni kız çocuğu, nerede olursan ol yerin en sonunda beni yanım olacak. Seni bulacağım, bulup ölümü dilemeni sağlayacağım. Allah şahidim olsun ki seni mahfedeceğim, yanlızca bekle, sonun olacağım günü bekle.."

~İSYANKÂR🫀~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin