~Kurtarıcı~

31 9 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim 🫀

Bölümün müziği
'Yıllarım gitti' olsun ;)

...

Hayat acımasız diyerek her zaman hayatı suçlamıştım. Başıma ne gelirse hayatın acımasız oluşuna bağlamış bir duvar dibine çöküp sessiz hıçkırıklarımda boğulmuştum.

Hayatı suçlamıştım, hayatın içindeki insanları değil.

Bana göre insanlar yaşadıkları hayatın esiri olarak kötü olmuşlardı. Ona uyarak, yaşattıklarına dayanamayarak isyan edip kötü olmuşlardı.

Bunca yıldır gerçek bildiğim bu iken şimdi yolun ortasında çökmüş gözyaşlarım yerine kan ağlıyormuşum gibi hissederken bunu yalanlıyordum. O silah sesi beni delirme noktasına getirirken çığlık çığlığa haykırmamak için bütün iradami kullanırken yalanlıyordum.

Acımasız olan, kötü olan hayat mıydı?

Hayır.

Hayatı kötü yapan içerisindeki insanlardı.

Bunu anlıyorum. Kalbimdeki sızı beni beni mahfedip yere yığılmama yol açarken anlıyorum. Arkamda bana doğru gelen adım seslerinde boğulmak isterken anlıyorum.

O ceset dolu gözlerde yeniden öleceğime dair içimde tarif edilemez bir korkuyla bunu anlıyorum.

Eğer hayatın yaşattıklarına göre kötü veya iyi olsaydık benim en kötüleri olmam gerekmez miydi?

Onlar gibi olmam gerekmez miydi?

Ama öyle değildim. En azından bildiğim kadarıyla.

"Küçük varisim... Seni ne kadar özlediğimizi tahmin bile edemezsin."

Arkamdaki adım sesleri iyice yaklaşırken iğrenç sesi bende bir şeyleri koparmıyor, söküyordu. Dayanamıyordum. Az sonra gözyaşı akıtmaktan perişan olan gözlerimi yanımdaki kıza çevirdim. Bana göz bebeklerine kadar titreyerek bakıyordu. Çok korkmuştu Hazal'ım..

Anılarımın zihnimi bulandırmasına karşı çıkmaya çalışıyordum ama bu benim için o kadar imkansızdı ki... Her biri azgın birer hayvan gibi karanlıkta bekliyor arkamdaki katilin her bir adımında eş zamanlı olarak bana yaklaşıyorlardı... Sonumu getirmek için, beni o anılarda boğmak için.

Ve ben o anı denizinde tekrar boğulmak istemiyorum.

O iğrenç günleri hatırlamak istemiyorum.

Kendimi o denizden biraz bile uzak tutmak için biriciğimin gözlerine odakladım kanlanmış hârelerimi.
Gözleri ard arda yıkımlara şahit oluyorken yere benimle birlikte dizlerinin üzerine çökmüş bana destek olmak amacıyla kolumu sıkıyordu. Masum yüzüne baktım bu defa. O kadar güçlüydü ki... Kendi babasına, yaşattığı onca şeye rağmen baş kaldıran masum bir kız çocuğuydu.

Hayatı acımasız bir baba yüzünden kırık olan masum kız çocuğuydu.

Hayata kırık bir kız çocuğuydu..

Benim hayata kırık ama bir o kadarda hayata aşık olan biriciğimdi..

Benim kardeşim yerine koyduğum masumumdu..

~İSYANKÂR🫀~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin