~İSYANKÂR🫀~

~Nişan~

Keyifli okumalar dilerim 🫀

...

Oldukça huzurlu bir rüyanın ortasında bütün yüklerimin üzerimden uçtuğunu, hafiflediğimi hissediyordum.

Bu huzura yattığım yumuşak yer de eklenince hiç uyanmak istemiyordum ama ciğerimden yükselen öksürük yüzünden rüyanın tatlı kolları beni bırakırken gerçeklik zihnime sızdı.

Bu gerçeklik bile bana huzur verirken bana ne olduğunu sorguluyordum.
Hâlâ rüyadaymışçasına huzurlu ve yüklerimin ağır gelmediğini hissediyordum.

Way be..

Ama bu huzurlu tarafıma öksürük krizi gölge düşürmüştü. Ard arda olan öksürüklerim bana acı veriyordu. Bunca yıl böyle bir huzur hissetmediğimden öksürüklerimi umursamayıp yattığım yerden doğruldum.

Tek derdimiz hasta olmak olsun.

Doğrulup etrafa baktığımda bana yabancı bir odada olduğumu gördüm. Etraftaki toprak kokusu hoş geliyordu.

Karanlıktan pek birşey göremiyordum ama yatağın kenarındaki komidinde gördüğüm sürahi ile oraya doğru uzanıp koca bir bardak su içtim. Göğsümdeki yanma su ile serinlerken bardağı gerisin geriye yerine koymuştum.

Evet, şimdi gelelim asıl soruya..ben nerdeyim? Ve nasıl geldim?

En son ne olduğu hakkında en ufak bir fikirde bile değildim..

Kaçırılmış mıydım yani?

Hangi insan evladı beni kaçırıp başına bela alır, Allah aşkına biraz gerçekçi olalım.

Biraz düşününce bu fikri kafamdan sildim.

Bir diğer fikrim ise bayılmış olduğumdu. Bayılmıştım ve beni buraya getirmişlerdi.

Tamamda ne ara bayıldım..

Kendimi olanları hatırlamak için biraz zorladım ama elime geçen tek şey sokağın ortasında Hazal'dan kaçtığımdı. Sonrası yoktu.Öncesi vardı. Sena ve Haziran ile tanışmamız vardı ama sonrası oldukça pusluydu.

Düşündükçe ne olduğunu daha fazla merak ediyordum ama bulamadığım için de endişeleniyordum. O yüzden kendime dur dedim ve hâlâ kimin olduğunu bilmediğim bir yataktayken etrafa göz gezdirdim.

Yataktan çıkmıyordum çünkü sakarlığım ve bu karanlık göz önünde bulundurulduğunda yere yapışma olasılığım yüzde yüzdü.

Ve bende birdaha yere düşmeyi reddediyorum!

Gözlerim karanlığa alıştığı için daha net görüyordum. Sağımda bir komidin ve üzerinde gece lambası olduğunu düşündüğüm bir şey vardı.

Karanlıktan kurtulmak adına elimi lambaya attım ve düğmeyi bulmak için biraz kurcaladım. En sonunda bulduğumda vakit kaybetmeden düğmeye basıp sarımsı ışığın odayı ele geçirmesine izin verdim.

Aydınlık ile içim rahatlarken etrafa göz gezdirdim. Solumda bir şömine ve kitaplık olduğunu düşündüğüm bir bölme vardı. Kitaplıkta gördüğüm kadarıyla piskoloji ve şiir olarak sadece iki çeşit vardı. Oraya daha fazla bakmadan karşıma yöneldim.