24.bölüm | Had

11.2K 786 96
                                    

Adela ve Rodrigo eğitim alanından çıkıp gizli kayanın oraya giderken aralarında bıraktıkları mesafeden birbirlerini takip ediyorlardı. Adela önden giderken kendisini takip eden Rodrigo'ya arada bakıyor, bıkkınlıkla önüne dönüyordu. "Yaptığımız saçma."

"Daha iyi bir fikrin var mı?"

Adela gizli kayanın oraya geldiğinde kapıyı açıp içeriye girdi ve merdivenlerden yukarıya çıktı. Kısa süre sonra Rodrigo da yanında yerini almıştı. Adela'ya yeteneklerini kullanmayı öğretecekti. Bunun için geç bile kalmıştı. Duyu yeteneğini bile tam olarak kullanamazken, görme, hissetme ve bilmediği koruyucu gücünü öğrenmeliydi. Nasıl öğreneceği hakkında ise hiçbir fikri yoktu. "Yeteneğini nasıl fark ettin, Rodrigo?"

"Bir gün öyle bir sinirlendim ki farkında olmadan odamı ateşe verdim. Çok küçüktüm."

"Neden sinirlendin? Merak ediyorum."

"Beni merak etme, Adela. Sandığın kişi çıkmayacağım. İyi biri değilim."

"Bence öylesin. Tamam, bir zamanlar çok sinir bozucu davranıyordun ama bence asıl sen o değildin."

Rodrigo inanamıyormuş gibi kaşlarını kaldırdı ve histerik bir kahkaha attı. "Nasıl bu kadar saf olabilirsin? Bana bakınca gördüğün şey seni koruyup kollayan bir adam mı? Kendine kahraman arıyorsan çok yanlış kişiylesin. Seni koruyorum çünkü bana lazımsın, ortak bir amacımız var. İşime yaramadığın zaman gelirse seni umursayacağımı sana düşündüren nedir? Sonun baban ile aynı olmasını istemiyorsan kimseye güvenme."

"Ne demek baban gibi olmasını istemiyorsan?"

"Yeter! Sen bilmen gereken her şeyi öğrendin, kurcalama. Sadece plana uy."

"Eğer Kraliçe isem saygı beklerim. Bana bağırma cüreti nereden geliyor, On Rodrigo?"

"Oradan bakılınca kraliyet umurumda gibi mi? İstesem tüm kraliyeti yıkabilirim, Adela. Sadece istemem yeterli."

"O kadar güçlü olduğunu sanmıyorum."

Rodrigo Adela'ya yavaşça yaklaştı ve elini saçlarına çıkarıp okşamaya başladı. "Beni sakın hafife alma, kraliçe. Benim gücüm sadece fiziksel değil. Akrepol'ün en karanlık sırlarını Anton'da bile iyi bilirim. Onun aksine karanlığa bizzat gittim." Adela duruşunu dikleştirdi ve Rodrigo'nun elini itti. "Büyücülerden arkadaşlarının olduğunu söyledin. Büyücüler sana nasıl güvendi?" Rodrigo omzunu silkti. "Ellerinde büyüdüm sayılır. Neden güvenmesinler?"

"Bunu nasıl anlamalıyım?"

"Arkanı her zaman kolla, Adela. Sen herkesin içinde iyilik olduğunu ve eninde sonunda onu seçeceğini sanıyorsun. Herkes iyi değildir ve ben senden bunu saklama gereği duymuyorum. Hiçbir zaman iyi olmaya çalışmadım, çalışmam. Benden kahraman yatamazsın. Ben düşman olmayı bilirim sadece. Sadece aynı taraftayız, bunu unutma ve öyle davran."

"Bana ihanet edersen diğer büyücüler gibi canlı canlı yanarsın."

Rodrigo ellerini teslim olurcasına kaldırdı. Adela'nın gözlerine hırsla baktı ve ellerini iki yana açtı. Birden kollarını saran alevler bir ip gibi inceldi ve vücuduna sarmaşık gibi dolandı. "Atlandığın bir nokta var sanki?"

Adela kaşlarını çatarak onu izledi. Bu kadar gösterişin nedeni sebepsiz değildi. Geriye adım atmasını bekliyordu ama atmadı, aksine ona doğru yürüdü. Elini göğsüne koyarken alevlerin ellerinin yakınından çekilişini izledi. "Diğerlerinden farklı olarak bende bir koz var, Rodrigo. Herkes senin sadece intikam için verdiğin savaşı görürken ben senin acını gölgelemek için başlattığın ve arkasına saklandığın savaşı görüyorum. Senin duyguların herkesten daha keskin. Kendini herkesten uzak tutuyorsun çünkü onlara değer verirsen kaybettiğinde yaşayacağın acıdan kurtulamazsın." Ellerinin yukarıya doğru izlediği yolda alevlerinden arınmıştı, Rodrigo. "Atladığın bir nokta var sanki?" Rodrigo sorarcasına bakarken Adela ellerini yanağına kaldırdı ve kapanmamak için direnen kırmızı gözlerine odakladı kendisini. "Artık çok geç. Bu yüzden bana ihanet etmeyeceksin."

GİRİFT : YöneticilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin