42.bölüm | Haberci

8.9K 686 33
                                    

  Jone eğitim alanına ilerlerken kalbi hızla atıyordu. Yanlış bir şey yapmaktan korkuyordu. Geldiği yerde gördüğü şiddet çok fazlaydı. Ona edilen tehditler sanki şu an karşısında onu bekliyordu. Katillere ihanet etmişti. Bu hafife alabileceği bir durum değildi. Vazgeçmekten kendini alıkoyabilmek için adımlarını gittikçe hızlandırdı. Sonunda bir çocuğun yanına gelince durdu ve omzuna dokundu. "Logan?"

  Logan Jone'a döndüğünde Jone derin bir nefes aldı. Her an hançeri çıkartıp boğazına savuracak gibi duruyordu. O aralarında hep en güçlüsü ve fark edileni olmuştu. Daha küçücükken katillerin ellerine düşen bir avuç köle ailelerin cocuklarından biriydi o da. Logan'ın büyücü kanından geldiği çok belliydi. Adeta onları temsil ediyordu görünüşüyle. Sarı saçları ve buz mavisi gözleri vardı. Çok güzel bir yüze sahipti. Saçlarını katiller defalarca kesmiş, eziyet etmişlerdi. Logan kendisini ön plandan alabilmek için beyaz tenini kapatmaya çalışmış ve her yerini siyahla boyamak için savaşmıştı. Sonunda onların arasında en saygın ve en güçlü kişi olmuştu. Yine en önde o vardı fakat bu sefer onların yanındaydı. Bizzat katillerden eğitim almıştı ve ona hiç acımamışlardı. Güzel yüzünden kimse şüphelenmezdi ama o katillerin en iyi eserlerinden biriydi. Habercileri o izler ve yönetirdi. İhanetini gördüğünü öldürür, bütün haberler onda toplanır katillere de o gönderirdi.

Jone ondan korkuyordu. İşini eksiksiz ve kusursuz yapıyordu. Eğer onu ikna edebilirler ise haberleri kesebilirlerdi ya da her şeyi söyleyebilir ve Albina'nın hayatı yeniden tehlikeye girebilirdi. Jone onunla daha önce kısa bir konuşma yapmıştı ve o konuşmaya güveniyordu sadece.

  Merkeze gemi ile götürülürken yan yana gidiyorlardı. "Korkuyor musun?" diye sormuştu Jone. Logan cevap vermemişti bir süre. Ardından bakışlarını Jone'a çevirmişti: "Sadece doğru olduğunu düşünmediğim bir şey yapmaktan korkuyorum."

  Jone bu sözlere dayanarak kendi doğrusunu takip etmiş ve Albina'yı bulmuştu. Bir köle iken bu görev için ailesinin yanından zorla alınmıştı. Ailesi ile tehdit edilmişti. Zor bir eğitimden geçmişti. Nihayetinde Akrepol'e gönderilecekti. Son kez ailesini görmek için gizlice evine gitmişti fakat ailesi yoktu. Sadece kanlı bir yazıyla karşılaşmıştı: "Katiller de ölmeli."

  Büyücüler katillerin yanında kalıyorlardı ve köleler öldürülüyordu. Jone o gün intikam için yemin etmişti ve alacağını biliyordu. Adaletin geleceğini biliyordu. Albina'ya inanıyordu.

  "Sana bir haber getirdim." Logan başıyla onaylayıp Jone'u takip etmeye başladı. Jone'un kalbi hızla atarken Logan kaşlarını çattı. "Bu haber çok önemli olmalı. Gerginsin."

  Jone titrediğini fark ettiğinde ellerini sıktı ve derin nefesler almaya başladı. "Oldukça..." Jone Albina'yı gördüğünde durdu. Logan'ın ise ilk yaptığı Jone'u kollarının arasına alıp boğazına hançeri dayamak olmuştu. Çekmek üzereyken Albina bağırdı: "Bir insanı bu kadar kolay öldürme kararı alamazsın! Ben sizin için almadım."

  Logan hançeri daha sıkı kavradı. Albina'nın Jone'a değer verdiği belliydi. Bunu kullanacaktı. "Silahlarını bırak yoksa öldürürüm."

  Albina hiç düşünmeden silahlarını bıraktı. Logan kollarında titreyen Jonu bırakmadı ve çevirdi. "Okçu okunu indirsin." Albina Logan'ın dikkatine şaşırmıştı. Her ihtimale karşı onu uzaktan koruyan Rodrigo okunu indirdi ve beklemeye başladı.

  "Kimsin sen?"

  "Ben Albina Erom. Aradığınız kişi benim."

  "Neden beni öldürmeye çalışmadın? Neden benimle konuşuyorsun?"

  "Çünkü yanımda olmanızı istiyorum. Sizi öldürmek gibi bir niyetim yok."

  "Yanında olmazsak zaten öldürürsün. Kendini iyi gösterme çabalarını bırak. Derdin ne?"

GİRİFT : YöneticilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin