Gülümse

27.2K 2K 756
                                    

Ortamdaki bu gergin havayı bozan Yoongi Hyungun sesi olmuştu. Ben ise hala Jungkook'un dediklerini düşünüyorum. İki gün içinde bana bu kadar alışması imkansıza yakındı.

"Salsa biliyor gibi bir halin var. Madem öyle göster bakalım bize."  Jimin, Yoongi'nin sesiyle, alaycı bir gülümsemeyle geri çekilmişti.

"Buyrun Golden maknae meydan sizin"

Kalp atışlarım beni öldürecek boyuta geldiğinde Jungkook karşıma gelip gözlerini gözlerime sabitledi ve beni sertçe kendine çekerek elini belime koydu. Şu durumda bir şeylerin normal olmadığını fark edebiliyordum ama üstünde duramayacak kadar heyecanlıydım.

Birbirimizin ritmine ayak uydurduğumuzda bu kadar iyi salsa yapabilmesine gerçekten çok şaşırmıştım. Yaptığımız dışarıdan bakıldığında çok basit bir şey olarak görülüyor olabilirdi fakat durum benim açımdan asla basit olarak nitelendirelemezdi.

Belimde hissettiğim eli ve gözlerimde olan gözleri şuan farklı bir dünyadaymışız ve orada ikimizden başka hiçbir kimse yokmuş gibi hissettiriyordu. Bana nerede olduğumuzu hatırlatan üyelerin abartılı bir şekilde ıslık çalıp alkışlamasıyla olmuştu.

Göz ucuyla onlara bir bakış attım, hepsi mest olmuş bir şekilde bizi izliyordu. Gözlerim Tae ve Jimin'e takıldığında birbirlerini dürterek bizi işaret ettiklerini gördüm, üstelik imalı bir şekilde gülüşüyorlardı. Bu durum kızarmama sebep olurken dansın bitmesiyle Jungkook elini belimden çekti ve Jimin'e döndü.

"Geçen sefer senin dansçınla dans ediyordum ve sen gelip tıpkı benim şuan sana yaptığımı yapmıştın. Ödeşmişizdir umarım?"

Dediği bu cümleyle neden bilmiyorum ama gerçekten kırıldığımı hissettim. Belki de başka birine çok normal olarak gözüküyordu bu söz ama bana göre öyle değildi. Canımı acıtmıştı.

Üyeler gülerken bense zorla gülümseyebildim. Bütün keyfim kaçtığı için kısa cevaplarla günü geçirmeye çalışmıştım. Provalar bittiğinde ise bütün üyeler çıkmak için hazırdı. Ben de her zamanki gibi oyalanmakla meşguldüm.

Herkes salonu boşalttığında temizlik için gelen yaşlı kadının temizlemekte zorlandığını görerek yanına doğru ilerledim. Peki iyi görünmüyordu.

" İyi misiniz ?"

"İyiyim, bugün biraz fazla çalıştım sanırım. E tabi bu iş için yaşlandım da. " Yaşlı kadının yüzünde buruk bir gülümseme oluşunca gülümsemiştim. Bu haliyle bile çok güzel görünüyordu.

Elinde tuttuğu bezleri ondan almaya çalıştığımda ilk başta vermek istemese de ısrarlarıma dayanamamıştı. Bazen gerçekten fazla ısrarcı olabiliyordum.

Mutlu olduğunu gülen gözlerinden anladığımda keyfim yerine gelmişti. Malum, sabah hiç hoş bir durumun içinde değildim.

Oyalanmadan işe koyulmak için arkama döndüğümde duvara yaslanmış bir şekilde bizi izleyen Jungkook'u görmüştüm. Çocuk aklıma gelir gelmez yanımda beliriveriyordu. Şikayetçi değildim ama bugünü de unutmuş sayılmazdım. O bilmese de kendi kendime triplere girmek hakkımdı.

Jungkook bana gülümseyince ona kırgın olduğum için aldırmayarak işe koyuldum. Dans odasındaki aynaları silmeyi uygun görmüştüm ama 1.68 boyum olmasına rağmen üst kısımlara boyum yetişmiyordu. Birkaç kez zıplayıp ulaşmaya çalışmam, arkamda birinin varlığını hissetmemle son bulmuştu. Hemen ardından da elimden çekilen beze bakakalmıştım.

"Ben hallederim."

Ona bakmayarak gerek olmadığını söylesem de bana aldırmayıp silmeye başlamıştı. Her ne kadar kırılmış olsam da içimdeki dürtüye engel olamayarak göz ucuyla ona baktım. O kadar sevimli gözüküyordu ki yüzümde oluşan gülümsemeye karşı koyamamıştım.

Senin Peşinden | JJK ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora