Bazı Şeyler Göründüğü Gibi Değildir

20.2K 1.7K 285
                                    

" Bir yutkundun bakıyorum, hoşuna gittiyse bundan sonra hep öperim " der demez avucumun içine tekrar öpücük bıraktı. Bu beni neden bu kadar etkilemişti gerçekten bilmiyorum ama dudakları tenimle temas ettiği an içimde bir şeylerin farklılaşmaya başladığını hissedebiliyordum. Kendimi çok fazla kaptırdığımı anlamasın diye elimi yüzünden çekerek doğruldum, ondan ayrıldığım için üzgün gibi gözüküyordu. Bağdaş kurarak yüzüne gelen saçlarıyla oynamaya başladığımda saçlarının bu açık kahve tonunu ona yakıştırdığımı fark ettim. Yaptığım şeyle o da halinden memnun görünüyordu.

" Dün gerçekten Yoora'ya mı gittin yoksa benden kaçmak mı istedin ? " bu soruyu zaten bekliyordum. Sormak için bu kadar uzun beklemesi bile beni şaşırtmıştı.

" Sanırım kaçmak için iyi bir sebep oldu " dediğimde burukça gülümsedi. Jungkook'a yakıştırmadığım hatta asla suratında görmek istemediğim ifade sanırım şuanki gibi gülümsemesiydi. Daha kötüsünü gördüğümü hatırlamıyorum. Gözlerini kapatıp saçlarıyla daha rahat oynayabilmem için başını dizimin üstüne koydu, sessizliği tercih etmişti.

" Sanırım utandığım için kaçtım. Yüzündeki şu ifadeyi sevmiyorum " diyerek elimi dudaklarını kenarlarına koyup gülümsemesi için yukarıya doğru kaldırdım. Bir anda suratıyla oynamak baya ilgimi çekmeye başladı ve kendime engel olamayarak kaşıyla , gözüyle hatta burnuyla bile oynamaya başladım.

" Güldüm eğlendim de artık şu ellerini yüzümden çeksen ? Bir daha mimiklerimi kullanamamaktan korkuyorum " dediğinde gözlerimi devirerek oynamaya devam ettim. Ben onun hayaliyle yıllardır yaşamış insandım ne var biraz yüzüne dokunmama izin verseydi ?

" Sana gerçekten inanamıyorum. Çok bencilsin. Yüzümüz senin kadar güzel değil bari bırak da biraz dokunayım " dediğimde gülmeye başladı. Tamam komik bir isyan olabilir ama sonuçta kendimce haklıydım.

" Peki izin veriyorum o zaman " suratındaki ifade her ne kadar izin vermemeye meyilli olsa da ağzından izin çıkmıştı. Bundan sonrası benim bileceğim bir şeydi. Biraz yüzüyle oynadıktan sonra telefonumun çalmasıyla elimi yüzünden çekerek telefonuma cevap verdim. Anında gözlerini açıp telefon konuşmamı dinlemeye başladı. Benden daha meraklı görünüyordu.

" Efendim " arayan Jiyongtu. Dün beni aradığında Yooranın yanında olduğumu ve yarın boş olduğumu söylemiştim. Yemek yiyecektik ve ben aptal gibi oyuna dalmıştım. Geliyor musun diye sorduğunda gözleri bana merakla bakan Jungkook'a masum bir gülücükle karşılık verdim.

" Beş dakika sonra aşağıdayım " diyerek cevap verip telefonu kapattım. Suratından huysuzluk akıyordu.
" Nereye ?" Diye sorduğunda az önceki sevgi dolu bakışları kaybolmuştu.
" Yemeğe , şey zaten çok açım " diyerek kafasını dizimden yavaşça çektim ve oturduğum yerden kalktım.
" Kiminle ?" diye sorduğunda zaten cevabını bildiğini biliyordum. Jiyongun sesi telefonun hoparlöründen anlaşılabilecek kadar güzel bir sesti.
" Jiyong " gözlerini tavana sabitleyerek sabır diler gibi bakmaya ve kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya başladı. Tamam uzaktan bakınca komik görünebilir ama şuan nedense eğlenmiyordum. Sessiz kaldığında çantamı aldım ve çıkmak için hazırlandım
" Eve geçtiğinde bana mesaj at dün uyuyamadım bugün yanında uyumak istiyorum " dediğinde gözlerimin irileştiğini hissettim. Yanında uyumak istiyorum derken evimi kastetmiştir umarım diye düşünerek tek kaşımı kaldırdım
" Yani yerde yatarım " dediğinde sıkıntıyla oflamıştı. Gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda
" Doğru karar, görüşürüz " diyerek odadan çıktım. Ah, cidden sevimliydi. Acaba beni kıskanıyor muydu? Kıskansa hiç fena olmazdı aslında. Artık 20 yaşındaydım ve kıskanılmak iatememem bence gayet normaldi.
Aşağıya indiğimde elinde dondurma yiyen yaşına asla uygun görünmeyen bir Jiyongla karşılaştım. Şu sıra saçları sarıydı, üstündeki kot pantolonu ve beyaz tişörtüyle saçları uyumlu gibi gözüküyordu yada o giydiği için uyumluydu tam bilmiyorum. Onu izlemeye keserek yanına vardığımda kollarını iki yana açtı ve ona sarılmam için beklemeye başladı. Kollarının arasına girdiğimde

Senin Peşinden | JJK ✓Where stories live. Discover now