+400 olmadan yeni bölüm paylaşmadığımı biliyorsunuz :) Keyifli okumalar 💕
Benden bir cevap beklercesine suratımı inceleyen Jiyonga olanları anlatsam mı anlatmasam mı karar veremiyordum. Onu dertlerimin arasına çekmek bencillikti, düşüncesizlikti ama bu adam evime kadar gelip odamın içini fotoğraflayacak kadar gözünü karartmıştı.
" Cevap bekliyorum Soo Min, hayatında olan biri mi? " hayatımda olan biri sayılır mıydı? Sürekli mesaj atıp duruyordu ama Jiyongun sorduğu soru duygusal anlamdaydı sanırım. " Günlerdir üzgün olmanın sebebi bu çocuk mu ? " suratındaki her mimik gerilirken tek eliyle yüzünü sıkarak elini çenesine doğru kaydırdı. " Aranızda bir şey oldu mu ? " sinirle soluduğunda ben de gerilmiştim. Evimi gözetleyen biri vardı, ne zamandır beni izliyordu ? " Kullandı mı seni, canını mı yaktı, ne oldu söylesene ! " ses tonunu yükseltmesinden çekinerek gözlerimi kaçırmadan ona baktım.
" Hayır, öyle değil " yüzüme devam etmem bakmayı sürdürdü. " Kim olduğunu ben de bilmiyorum " göz temasımızı kesip parmaklarımla oynamaya başladım. Gerilmiştim, ne zamandır izlendiğimi bilmediğim için allak bullak olmuştum.
" Ne demek tanımıyorum ? Susma " çenemden tutarak ona bakmamı tekrar sağladı, nereden başlayacaktım ? Dağ evinden beri peşimde olabilir miydi ?
" Sana gümüş bir arabanın beni takip ettiğini söylemiştim. Hatta sen beni menajerin evine bırakırken de aynı araba peşimize takılmıştı " hatırlaması için ona müddet vererek bekledim. Çok geçmeden kafasını sallayınca ona güvendiğim için devam ettim. Böyle bir sırrı onunla paylaşarak hata ediyordum büyük bir ihtimalle.
" Seninle sahte ilişkimizin ardından bu numaradan mesaj almaya başladım " elimdeki telefonu göstererek dediklerimin inandırıcılığını arttırdım kendimce. " Başlarda seninle sevgili olduğum için kafayı yiyen sasaeng fanlardır diye düşündüm ama mesajlar rahatsız edici olmaya başladı " tek kaşı havaya kalkarken bir şeyler söylemesini beklediğim için sustum.
" Ne gibi mesajlar ? " ses tonu duymak istemiyormuş gibiydi. Her şeyi bir kenara bırakıyorum, markette gördüğüm adamdan ona bahsetmeli miydim ?
" Son zamanlarda bana sahip olacağını hissettirecek mesajlar alıyorum " gerçekten böyleydi. Seni onun yerine koyacağım derken, benim için güzel görün derken sahiplenmiş olmuyor muydu ? Jiyong dudağını dişleri arasına alırken kararsız kalarak marketteki adamdan bahsetmeye karar verdim. O adam beni ürkütüyordu.
" Birkaç gün önce markette bir adamla karşılaştım, beni evimin önüne kadar takip etti ve evimin kapısını kapatırken selam verdi " gerildiğini kasılan vücudundan anlayabiliyordum. Oturuşu bile bir farklı görünüyordu.
" Üç gün önce de onu evimin biraz uzağında köpeğiyle gördüm, beni bir yerlerden tanıyor gibiydi. " o kadar sinirli bakıyordu ki, sanki ben o adamı bilerek peşime takmışım gibi bakışlarına maruz kalıyordum.
" Seni tanıdığını nereden anladın ? " beni özlediğini söylememiş miydi ? Özlediğine göre bir yerlerde mutlaka bir araya gelmiş olmalıydık. Ayrıca ses tonu da bana tanıdık gelmişti.
" Beni özlediğini söyledi " gözlerinden geçen ifade beni ürküttüğü için söylediğime anında pişman olmuştum. Aslında dile döküp başkasına anlatınca sapkın derecede kötü bir şey olduğunu fark ettim. Ben böyle şeylere maruz kalıp nasıl korkmadan durabilmiştim ? Gerçi başımda o kadar sıkıntı varken bunu biraz sonraya bırakmış olmam gayet normaldi.
" Seni özlediğini söyledi, öyle mi ? " yerinden doğrularak boynunu yarım daire oluşturacak şekilde hareket ettirince sinirlerine hakim olmaya çalıştığını anlamıştım. O beni tanıyorsa ben de onu tanıyordum. Bana kızgındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Peşinden | JJK ✓
FanfictionSerin rüzgarda nefes almak istiyorum, Aşıklar gibi öpüşmek. Okyanusuna dalmak istiyorum. Söylesene, yağmur seninle mi yağıyor?