Yalan

20.6K 1.6K 792
                                    

" Ve buna ben de zevkle eşlik edeceğim " dediğini duyduğumda içimden nedense zafer nidaları atmaya başlamıştım. Kavgayı sevmesem de bu çocuk bir dayağı hak ediyordu. Tamam dansım eleştirilebilirdi ama basitlik kelimesini üstüme direk olarak yapıştırması bana yapılan bir haksızlıktı. Junsun, Yoongi'ye tek kaşını kaldırıp gülmeye başladı, yüzüne on saniye bakınca kendinizi aptal gibi hissetmenizi sağlıyordu.

" Evet, bittiyse başlayalım. Yeni hareketleri öğrenmek sizin için biraz zaman alabilir " o kadar aşağılayıcı konuşuyordu ki resmen kavgaya davetiye çıkarıyordu. Bir iki adım daha öne gidip Junsuna iyice yaklaşan Jungkookun hemen arkasında duran Yoongi Jungkooku koruduğunu her şekilde belirtmeye hazırdı. Ben en çok Taeyle iyi anlaştığını düşünüyordum ama Yoongi sanırım onu koruma iç güdüsüne bürünüyordu. Junsun da Jungkooka bir iki adım attığında resmen burun buruna gelmeleriyle duruma karışmam gerektiğini biliyordum ama ne diyecektim ki ? Durun yapmayın mı ? Daha klişe ne olabilirdi ki ?

" Bu meseleyi benimle özel olarak konuşsan olmaz mı ? Görüşlerini dinlemek isterim, bir hatam varsa eğer düzeltmeye açığım " ortam yumuşasın diye ses tonumu olabildiğinde yumuşak tutmuştum ama kimse beni tınlamamıştı. Neden güçlü görünmüyordum acaba? Bu artık beni zorlamaya başlamıştı, yok dayak ye, yok tınlanma, katil peşine takılsın ben de ne yapacağımı artık şaşırmaya başlamıştım.

" Senin Soo Minle derdin ne ? " Jungkookun sorusu üzerine Junsunun şaşıracağını düşünmüştüm ama ifadesini düz tutmaktan vazgeçmiyordu. Bence de benimle bir problemi vardı, dağ evinde yaptıkları burada böyle davranması bana saçma geliyordu. Ona böyle sıcak yaklaşırken neden beni kötü hissettirecek şeyler yapmayı tercih ediyordu ki ?

" Kendime dert edinebileceğim kalitede biri değil, onu fazla yüceltiyorsun. " çenesinin kasıldığını gördüğüm an Jungkook tam Junsuna vuracaktı ki Yoongi ondan önce davranarak yumruğu suratına geçirdi. Namjoon ve Jin Yoongiyi tutarken Taeyle Jimin Jungkooku, Hoseokta Junsunu tutmaya çalışıyordu. Bense onlara ağzım beş karış açılmış bir şekilde bakmakla meşguldüm. Koreografi ekibinden ve hepimizden çıkan sesler yüzünden şirketi baya salladığımıza emindim çünkü menajer anında odaya girmişti.

" Bu haliniz ne ! " diye resmen gürlediğinde suçsuz olan üyeler ellerini önlerinde birleştirip özür dilerken asıl suçlu olanlar hala birbirlerine sinirle bakmakla meşguldü. Bense yine aptal gibi bakmaya devam ediyordum. Az önce ne olmuştu öyle ?

" Küçük bir atışma " şeklinde açıklamada bulunan Namjoonun sözünü Junsun anında keserek patlamış kaşıyla söze atıldı.

" Sizinle baş başa bir şey konuşmak istiyorum " demesiyle menajer kanayan kaşına baktı ve şuan madur durumda olduğu için kafasını sallayarak onay verdi.

" Gel benimle " diyerek odadan çıktığında Junsun da kanayan kaşına eliyle dokunarak peşinden yürümeye başladı. Hala gözlerime inanamış bir biçimde duruyordum ve asla söyleyecek tek bir kelime bile bulamıyordum.

" Benim için böyle bir şey yapmana gerek yoktu Hyung, başına dert alacaksın" diye zorla sesimi bulup konuştuğumda Yoongi dilini içeriden yanağına koyarak şişmesini sağlamıştı, tam bir psikopat gibi gözüküyordu şuan.

" Senin için yaptığımı nereden çıkardın? Jungkookun vuracağını bildiğim için ondan önce davranmak istedim, onun başı derde girsin istemiyorum " çok haklıydı. Neden benim için bir şey yapsın ki zaten ? Başından beri bana böyle davranmasının sebebi Jungkooku koruyup ona yardım etmek istemesinden geçiyordu. Herkesin içinde böyle şeyler demese kendimi daha iyi hissedebilirdim tabi ama hak ettiğimi düşünüyordum, sonuçta hemen benim için kavgaya karıştığını düşünmem yanlıştı.

Senin Peşinden | JJK ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora