Davetsiz Misafir

19.8K 1.6K 1.1K
                                    

Haberde gördüğüm şeye inanmak istemiyordum, nasıl olurda hakkımızda böyle bir haber yapabilirlerdi ? Tamam markette samimi olduğumuzu biliyordum ama hemen sevgili damgasını yapıştırmak adilikten başka bir şey değildi benim gözümde. Yalnız daha çok zoruma giden durum Yoongi Hyungun hakkımdaki asılsız haberlere anında inanıp beni bu şekilde yargılamasıydı. Burukça gülümseyerek telefonundan gözlerimi çektim ve yüzüne baktım. O kadar sinirli bakıyordu ki söyleyeceklerimi bile neredeyse unutacaktım.

" Bana böyle bir şeyi yakıştırdığın için teşekkür ederim Hyung, asıl seni tanımayan benmişim " diyerek yanından kalktığımda boğazımın düğümlenmesi yutkunurken canımı acıtıyordu.

" Hayır, ağlama Soo Min. Şimdi değil, burada olmaz " diyerek kısık sesle kendimle konuştuğumda bir taraftanda gözlerimi kapatmıştım. Şu son birkaç aydır yaşadığım kötü olaylar, iyi olayları baya bir sollamıştı. Artık kendimi eve kilitleyip kafamı dışarı çıkarmak istemiyordum.

Birkaç saat daha buraya katlanıp evime gidecektim, nasıl olsa yarın tatil günümdü.

" Arkadaşlar herkes tamamsa tekrar başlayacağız " diyerek hiçbir şey olmamış gibi bağırdığımda hepsi oturduğu yerden kalkmıştı. Bana böyle bir şeyi yakıştırdıklar için onlara kırgındım, diğer üyeleri belki anlayabilirdim ama Yoonginin buna inanması beni baya kırmıştı.

Asıl kalbimi acıtan şeyinse Yoonginin sözleri olmadığını biliyordum, asıl canımı yakan Jungkookun tavırlarıydı. Ona aşıkken başkasıyla olabileceğimi düşünmesi demek beni orospu yerine koymakla eş değerdi. Dağ evinde arkamdan konuşan kızlardan ne farkı kalmış oluyordu bu ikisinin ?

" Ben yorgunum bugün dans etmeyeceğim " diyerek yüzüme baktığını hissettiğim Jungkooka bakma gereksiniminde bulunmadan

" Keyfin bilir " diyerek müziği açtım. Neden acı çekmek zorunda kalan günün sonunda hep ben oluyordum ki ?

Geçen iki saatin ardından herkes kendini yerlere atmaya başlayınca duvar kenarındaki köşeye oturarak suyumu içerken bir taraftan da telefonumu kontrol ettim. Annem, babam, Jiyong ve birkaç arkadaşımın aradığını gördüğümde herkesin haberi görüp bana ulaşmaya çalıştığını anlamıştım. Derin bir nefes alıp ilk önce Jiyongla konuşmaya karar verdim. Sonuçta bu sadece beni ilgilendiren bir haber değildi ve onunla iş birliği yapıp bu işin içinden çıkmamız gerekiyordu.

" Sonunda açabildin " diyerek konuşmaya başladığında oturduğum yerden kalkarak dışarı çıktım. Üyeler duyarsa onlara alay konusu olacaktım ve buna hiç niyetim yoktu.

" Dans provasındaydık duymamışım üzgünüm " dediğimde anlam veremediğim bir şekilde modu yüksek konuşuyordu. Çıkan haberlerle başı ağrır diye düşünmüştüm ama o gayet rahat gibiydi.

" Haberleri gördün diye düşünüyorum " dediğinde sanki o görüyormuş gibi kafamı aşağı yukarı salladım. Ne yaptığımı fark edince kendimi toparlayarak

" Evet gördüm, ne yapacağız ? " dediğimde modunu düşürmeden benimle konuşmaya devam etti.

" Şirketten çıkınca bana haber ver gelip seni alayım. Bu konuyu konuşuruz " dediğinde mantıklı geldiği için onaylayıp kapatmıştım. Telefondan halledilebilecek kadar basit bir mesele değildi bu.

İçeriye tekrar gireceğim sırada gülerek yanıma gelen menajer hyungla selamlaştım ve beraber girdik. Bugün fazla neşeli görünüyordu.

" Arkadaşlar comebackten önce baya bir yorulduğunuzu düşünüyorum. Bu yüzden benim evimin bahçesinde sizinle bir akşam yemeği yiyelim " dediğinde olan olayları aklama serüvenim olacağı için reddetmek adına söze atladım.

Senin Peşinden | JJK ✓Where stories live. Discover now