Bana iyi geliyorsun

24.1K 1.7K 216
                                    

" Soo Min ! Beni duyuyor musun ? Gözlerini aç! Ah, lanet olsun ipler çok sıkı " duyduğum bu sesle gözlerim yavaşça açılmaya başlamıştı. Yüzüme gelen saçları gözümün önünden çekmek için ellerimi oynattığımda arkadan bağlı olduğunu hissetmemle farklı bir yerde olduğumu anlamıştım. Kafamı hafifçe kaldırdığımda

" Tanrıya şükür. İyi misin ? " diyerek bana endişeli bir şekilde bakan tanıdık gözlerle gözlerim buluştuğunda gözlerimi ondan çekip bulunduğumuz yeri incelemeye başladım. Olayı idrak etmem biraz zaman alınca etrafın karanlık olması beni germeye başlamıştı. Tahminimce bir bodrum katındaydık ve biri Jungkookla beni kaçırmaya çalışmıştı. Gözlerimi kapattığımda en son korku dolu gözlerle bana bakan Jungkook'u gördüğümü anımsadım.

"İyi misin ? " diye sorusunu yinelediğinde gözlerimi açtım, karşımda elleri ve ayakları bağlı bir şekilde oturan Jungkook gerçekten telaşlı görünüyordu. Etrafı korkuyla incelemeye tekrar başladığımda kapalı ortamlarda kalamama korkum olduğu için bulunduğumuz yer beni germeye başlamıştı. İstemsizce terlemeye başlayıp nefes alamadığımı hissettiğimde derin derin nefes almaya başladım. Olduğumuz yerdeki tek ses benim nefes alışverişim olmaya başladığında Jungkook bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamış olacak ki elleri ve ayakları bağlı olmasına rağmen sürünerek yanıma gelmeye çalışıyordu.

"Soo Min kendine gel! Beni duyabiliyor musun ? " diye birkaç kez yüksek sesle sorsa da sanki ona cevap versem ortamdaki oksijen bitecek ve ölecekmişim hissiyatına kapılıyordum. Olduğum yerde öksürüklere boğulduğumda gözlerimin önüne küçükken annemi sinirlendirdiğim zaman bana verdiği ceza gelmişti. Aslında bu sefer annemin gerçekten suçu yoktu. Sadece hatamı anlayarak biraz yalnız kalıp suçumu düşünmem için beni o odaya kilitlemişti. Fakat işi çıkıp beni kilitlediği odadan çıkarmadığında kocaman evde, o küçücük odada bir başıma kalmıştım. Sanırım acil bir işi olmasa böyle bir şey yapmazdı. Yani en azından bana önemli demişti ve ben öyle olduğunu düşünmek istiyordum. Hatamı anlayıp kapının hemen arkasına yaslanmış bir şekilde bacaklarımı kendime doğru çekmiş ve kapının önünde sessizce ağlamıştım. Aslında her şey baş edebileceğim türdendi fakat elektrikler kesilene kadar. Kapalı bir yerde korkmayan ben karanlıktan deli gibi korkuyordum. Gözlerimi kapatmayı bile sırf bu yüzden sevmezdim. Şimdi karanlıktan korkmasam da yine de uyurken başımda birinin beklemesi beni hep rahatlatırdı. O odada karanlıkla başbaşayken yoldan gelen "Yangın !" seslerini duymuştum. Resmen feryat içinde bağıran komşularımızın sesini duymamla korkudan bacaklarım titremiş fakat olduğum yerden asla kalkmamıştım. Kendime doğru çektiğim küçük bacaklarım ve dizlerime yasladığım başımla kulaklarımı kapatmıştım. Gözlerimden yaşlar süzülürken burnuma duman kokusu gelmeye başlamıştı. Karanlık odayı dolduran duman kokusu yoğunlaştığında başımı dizlerimden çekip ilk kez o karanlığa bakmıştım. Sanki beni yutmak istiyor gibiydi. Dumanın etkisiyle öksürmeye başladığımda göz yaşlarımda ona eşlik ediyordu. Öksürüklerim arasında ağzımdan çıkan tek sözcük " Anne " olmuştu. Nefes bile alamazken " Anne " diye bağırıyordum. Kapının önünden çekilip ayağa kalktığımda bedenim bana ihanet edercesine kendini yere bırakmıştı. Yüzüm yerle temas ettiğinde gözlerimdeki yaşlarda yavaş yavaş süzülüyordu. Çaresizce beklerken gözlerimi kapatmıştım. Kapının kırılıp açıldığını duyduğumda gözlerimi açacak o gücü kendimde bulamamıştım fakat kulaklarım " Soo Min , iyi misin ?! " sesiyle kurtarıcısıyla buluşmuştu. "Baba ?"

" Soo Min, kendine gel ! " diyen Jungkook bana doğru sürünerek yaklaşmıştı bile. Aramızdaki farkı iyice kapattığında tam karşımda duruyordu. Yere doğru eğmiş olduğum başımla öksürmeye devam ederken elleri arkasında bağlı olduğu için o da kafasını eğerek görüş açıma girmeye çalıştı. Başımı hafifçe kaldırmamla alnı alnıma değmiş, gözleri gözleri gözlerime sabitlenmişti.

Senin Peşinden | JJK ✓Where stories live. Discover now