İhanet

23.2K 1.5K 2K
                                    

Benimle aynı duyguları hissediyor olması kalbime dokunmuştu, zihnimi okusaydı bile bu kadar net cevap verebilir miydi bilemiyordum. Aynı şeyleri hissediyor olmamıza rağmen ben bunu dile getirmemek için aramızdaki engeller yüzünden  kalbimin ona ait olan köşesini karanlığa boğmaya çalışmıştım. O ise bu söylediğiyle kalbimin karanlığına ışık tutmuştu.

Kafamı sol tarafımda uzanan Jungkooka çevirdim, o da az önce benim baktığım gibi tavana bakıyordu. Yüzümdeki ifadeyi görmemesi çok yazık olmuştu, bana tuttuğu ışık sayesinde  karanlığa boğmaya çalıştığım o yolun sonunda tekrar beni beklediğini hissetmeye başlamıştım.

Elimi yavaşça Jungkookun yanağına koydum, derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. O bana nasıl dokunduğunda nefesim kesiliyorsa sanırım onda da aynı etkileri ben oluşturuyordum. Şuan ikimizin de yüzünde gülümseme oluşmuştu, zaten aşk dediğimiz şey iki hayat arasındaki tebessüm demek değil miydi?

Yüzüne koyduğum elim sayesinde baş parmağımı oynatarak kendimce yüzünü okşamaya çalıştım. Onunla olmam sevgilisine haksızlıktı ve yanlıştı bunu biliyordum ama kalbim doğru olanı yapmam için bana izin verecek miydi ? Yüzünü karanlığın el verdiği ölçüde izlemeye başladım, bu görüntüsünü ileride hatırlayabilmek için zihnimde ona daha çok yer açmam gerekecekti.

Ben parmağımla yüzünü okşarken büründüğü surat ifadesi gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu. Onun benim için doğru insan olduğuna inanıp senelerimi feda etmiştim. Benim için her ne kadar doğru olmasa da birçok acı çekmemede sebep olsa, onun bana yaşattığı acıdan bir sözüyle sonsuz mutluluğun içinde kayboluyormuş gibi hissediyordum.

Elimi yüzünden çektim ve bana sarılmayı bırakan Jungkooka onu rahatsız etmeyecek şekilde sarıldım, onun da bana kollarını dolamasına ihtiyacım vardı. Sarılmama karşılık vermesini beklemeden kafamı boyun girintisine gömdüm, sıcacık olması beni gülümsetirken Jungkook ise iç çekmişti.

Yaşadığım onca üzüntünün bu kadar çabuk silinmesi bazıları için zayıflıktı, güçsüzlüktü ama sevdiğim adam sarılmama yavaşça karşılık verip beni kendine çekerken kimsenin ne düşüneceği umrumda olmuyordu işte. Sadece ruhumun huzur bulduğunu hissediyordum.

Bedenlerimizin arasında boşluk olmadığı için kalp  atışlarım onunkine karışmış gibi hissediyordum, saçlarımın arasına bıraktığı öpücükle bütün sıkıntılarım dünde kalmış gibi hissetmiştim.

" Böyle nereye kadar devam edeceğiz ? " ertesi sabaha uyandığımızda yine her kötü şeye en başından başlamak istemiyordum. Biz beraberken güzeldik, neden sabah uyandığımızda kalbime tuttuğu ışığın çekilmesine sebep oluyordu? Bunu artık istemiyordum.

" Yolun sonunda senin beni beklediğini görebilecek miyim ? " sessizliği çok şey ifade etmesine rağmen bana söylediği sözden sonra içimdeki umudun yeşermesine sebep olmuştu bir kere.

" Yolun sonunda beni görebilmek için bu kadar çabalaman gerekmiyor " onun için sonuna kadar çabalardım ama önümüze serdiği engeller benim boyumu aşacak cinstendi. Böyle söylemesine içerleyip gözlerimi kapattım.

" Sırf sen yorulma diye sana doğru adım adım gelmek için elimden ne gelirse yapacağım " onun ağzından duyduğum en güzel cümleler desem yalan olmazdı, benim ona ulaşmak için çabaladığım gibi çabalayacak olduğunu bilmek hayalini kurduğum tüm duyguların üstünde bir şeydi.

" Umutlanmalı mıyım ? " sesimi olabildiğince kontrollü tutmaya çalışırken içimdeki çocuğu bir kenara bırakmak çok zor olmuştu. Bana uzattığı peçeteye üç yılımı verdiysem bu cümlelere ömrümü verirdim. Ne kadar gerekiyorsa beklerdim. Hiçbir şey söylemesine bile gerek yoktu aslında. Ben duyacağımı duymuştum.

Senin Peşinden | JJK ✓Where stories live. Discover now