Huzur

25.3K 1.6K 1.6K
                                    

Bigbang üyelerinin şuan stilleri medyadaki videoda mevcut :) Merak edenler göz atabilir :)

Ona sarılmasam da bana sarılmasına izin veriyor olmak bile ruhumun anlamsız bir enerjiyle beslenmesini sağlamıştı. Göğsüme değen bedeni sayesinde kalp atışlarını hissedemesem de göğsünün hızla kalkıp inişinden heyecanına tanık olabiliyordum. Haklıydı, az önce göğsümün üstündeki eliyle kalbime dokunduğunda sadece bedenime dokunmuş gibi değildi, ruhuma dokunmuş gibi hissetmiştim. Zaten o sözleriyle bile ruhuma hitap etmeyi başarabiliyordu.

" Jungkook ? " diyerek sonunda sesimi bulabildiğimde sarılmayı kesmeyerek eliyle saçımı sevmeye başladı, sanırım dinlediğini belli etmeye çalışmıştı.

" Yanımda olmak istiyorsan bana bir şeyleri açıklaman gerekiyor " omuzlarının aşağı doğru çöktüğünü hissettim. Sormamaya neredeyse yemin ettiğim bir soru olmasına rağmen bana sarılarak, sürekli yanımda olarak ve dün Yeriyi sevmediğini söyleyerek bana bu soruyu sormam için fırsat sunmuş sayılırdı.

" Ben " diyerek derin bir nefes aldığında vereceği cevabı her ne kadar duymak istesem de hazır olmadığımı hissettim.

" Ben, ben seni tamamen kaybetmekten korkuyorum " dediğinde kalbimin ağzımda attığı hissettim. Kötü bir şey olduğunu tahmin ediyordum az çok ama kendi ağzıyla bunu söylemesi canımı yakıyordu.

" İki türlü de yanında değilim zaten, en azından bana doğruları söyle ve gözümde yalancı olma " dediğimde kollarını bana daha sıkı doladı. Beni sevdiğini hissedebiliyordum ama bu açıklama yapmasına engel değildi. Babamın, annemin ve çevremdeki çoğu insanın bana sürekli yalanlar söylemesi, benim de bunlara tanık oluşum dünyaya gelme nedenimi sorgulamama sebep oluyordu. İnsanlar bana yalan söylesin diye mi varolmuştum?

" Zamanı geldiğinde söyleyeceğim söz veriyorum, sadece bugünlük yanında kalmama izin verir misin ? " dediğinde sıkıntıyla iç geçirdim. Onun yanımda olmasını her şeyden çok istediğim açıktı ama izin vermek istemiyordum.

" Jungkook, bu doğru değil " dediğimde bana sarılmayı keser sanmıştım ama asla bırakmak gibi bir niyeti yoktu.

" Söz veriyorum hiç ses çıkarmam " demesiyle istemsizce gülümsememe engel olamadım. O kadar istekli söylemişti ki sanki izin vermesem ağlayacaktı, çocukken ben de bir şeyler istediğimde anneme hep uslu duracağıma dair sözler verirdim.

" Güldüğüne göre izin verdin " diyerek kollarını boynumdan çekti ve gülümseyerek kafasını omzuma yasladı.

" Senin için tüm gece burada oturacağımı düşünmüyorsundur umarım ? " ses tonum ciddi çıkmıştı, son zamanlarda ona isteyerek gülmüyordum zaten.

" İçeri geçelim diyeceğim ama beni dünkü gibi tokatlamandan korkuyorum " diyerek iyice omzuma kafasını yasladığında utançla yüzümü kapattım. Bana vereceği tepkiyi görmek istemiyordum, dün olanlar her aklıma geldiğinde yeterince utanç duyuyordum zaten. Gülme sesiyle omzumdaki hareketlenmeyi hissettim, kafasını bana doğru çevirdiğini de anlamıştım ama ellerimi yüzümden çekmeye niyetim yoktu.

" Ah, utanç verici " eliyle yüzümdeki elimi çekmeye çalıştı ama hafif bir şekilde dokunduğu için kımıldamamıştım. Elini çekerek hemen pes etmesi beni şaşırtırken sormama gerek kalmadan merakımı giderdi.

" Seni kucağımdan attığım günü hatırlıyor musun ? O gün evine geldiğimde de kucağımdayken yüzünü gizlemiştin. " iç çekmişti, ellerimi yüzümden kaldırmadan önce gülümsedim ve surat ifadem düzelince ellerimi yavaşça yüzümden çektim.

" Beni kucağından düşürmediğini biliyordum, attığını söyleyerek itiraf etmiş olman güzel. Çek kafanı omzumdan " eliyle alnına vurdu ve kafasını daha çok omzuma bastırdı. Kendimi geri çekmek için birkaç deneme yaptığım an

Senin Peşinden | JJK ✓Where stories live. Discover now