İkinci Perde - 8.Bölüm : Kan.

592K 27.4K 20.7K
                                    

Yukarıdaki müziği mutlaka açın^^
Müziğin ismi Kai Engel - Run.
İyi okumalar dileriim^^ Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :')


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


8.Bölüm : Kan.

*Nelerin üstesinden geldik biz beraber, unuttun mu?*


Siz hiç, donakaldınız mı? Etrafınızdaki her şey akıp giderken öylece tüm akışı tüm insanları tüm sesleri tüm görüntüleri her şeyi unutup tüm o kalabalığın ortasında dakikalarca hem ağlayıp hem donakaldınız mı? Ne oluyor, ne bitiyor bilmeden, en sevdiğiniz arkadaşlarınızın kolları arasında, arkadaşlarınızın kahkahaları gözyaşları arasında, kendi gözyaşlarınız yanaklarınızı ıslatırken, tüyleriniz diken diken olurken öylece donakalıp kıpırdamadan beklediniz mi? Ben şu an, dondum. Zaman akıp giderken benim kolumdaki saat durdu sanki, kalbim durdu, ruhum durdu. Bedenim oradan oraya sallanırken içimdeki her neyse o durdu işte. Durdum. Ve aylar sonra ilk defa uzun zamandır hissetmediğim bir şey hissettim o an.

Huzur.

Evet, ben o an huzurdan kıpırdayamayacak kadar huzurluydum. Üzerimden öyle büyük bir yük kalkmıştı ki kendimi mahkeme salonunun soğuk zeminine bırakıp huzurdan kahkahalar atarak uzanmak istiyordum. Onur kurtulmuştu, biz kurtulmuştuk, hepimiz kurtulmuştuk. Ruhlarımız, bedenlerimiz kurtulmuştu! Bitmişti, savaş bitmişti. Ve biz sağ kalmıştık. Şimdi yaraları olan biri vardı onu iyileştirmemizi bekleyen. Bir Onur'umuz vardı kurtarılmayı bekleyen. Ve ona gidiyorduk şimdi, ruhunu iyileştirmeye.

"Abi, o kadar mutluyum ki yemin ederim hakimi öpmemek için zor tuttum kendimi! Atlayıp öpecektim adamı!"

"Ve anında tutuklanacaktık! Usta bizim özgürlükler iptal!" Mert ve Burak kahkahalarla konuşurlarken yanlarında saf saf yürüyordum.

"Şimdi de Zeynep'i kaybettik yalnız. Kız salondan çıktığımızdan beri gülmüyor, konuşmuyor. Zeyno!" Burak'ın elini yüzümün önünde oynatmasıyla gözlerimi kırparak ona baktım. Gülerek bana bakıyordu. Hatta bakıyorlardı, ikisi birden!

"Ben..." diye mırıldandım, "Şoktayım." Başını salladı Mert, o kadar mutlulardı ki yanlarında geri zekalı gibi kalmıştım.

"Atlat şokunu! Çünkü bizim oğlana kurtuluşunu müjdelemeye gidiyoruz! Hadi!" Binmem için arabanın arka kapısını açtığında yeni yeni kendime geliyordum. Burak arabaya biner binmez arabanın radyosunu son ses açtı, fonda çalan Can Ozan'ın Dünyaya şarkısıyla hislerim yavaş yavaş çalışmaya başladı. O an bir şeyleri yeni idrak ediyordum, "Nasıl yani?" diyordu kalbim, "Biz şimdi kurtulduk mu?" Evet diyordu beynim, evet... Kurtulduk...

Oysa kalbimden beynimden çok Onur'un bunu anlamasını istiyordum, Onur'a bunu bağıra bağıra söylemek istiyordum. Kurtuldun demek istiyordum, kurtulduk demek istiyordum.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin