Üçüncü Perde - 9.Bölüm : Kalbim.

648K 28.5K 34.9K
                                    

Selamlarrrr^^

Yukarıdaki müziği açalım ve oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalımmm :')

İyi okumalar!


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


9.Bölüm : Kalbim.
*Düşman içime sızmıştı...*

Ağaçlarda incirler var...

Ağaçlarda bir incir, iki incir, üç incir, belki on, belki yüzlerce incir var...

Gözlerim kapandığı andan itibaren etrafıma dair tek hatırladığım şey ağaçlardaki incirler ve benim onları toplayıp Onur'a götürmeye dair duyduğum derin istekti. Sebebini bilmediğim, anlayamadığım bir şekilde vücudumun kontrolünü kaybetmiştim. Aklımın sınırları yok olmuş, kumandası elimden alınmıştı. İçsel güdülerim de, bildiğim ve temel olan her şey de elimden alınmıştı sanki. Bir an için yokluğu yaşamıştım, boşluğu, hiçliği, hissizliği... Saflığı.

Elimden alınabilecek pek çok şey vardı. Yeteneklerim, iç güdülerim, hislerim, duygularım, düşüncelerim ve hatta aklım. Ama elimden asla alınamayacak da tek bir şey vardı. O da kalbim. Bu duruma neden geldim nasıl geldim bilmiyorum. Beni bu hale sürükleyen şey yaşadığım koskoca altı aylık bir depresyonun yan etkileri mi yoksa başka bir şey mi onu da bilmiyorum. Tek bir bildiğim var... Bana telefonumu bile nasıl kullanacağımı unutturan bu karanlık kalbimi hapsedememişti. İçimde hissettiğim tek şey sevgiydi. Saf, katıksız, akıl oyunları olmadan, Onur'a, Mert'e, Burak'a ve aileme duyduğum o derin sevgi... Her şeyim gitse bile onlara duyduğum sevgi hep içimde kalacakmış meğer. Hiç kimsesiz kalsam bile kalbim beni yalnız bırakmayacakmış...

Bir de incirler...

"Zeynep!"

"Zeynep!"

"Zeynep gözlerini aç!"

"Abi arabayı daha yakına çekin!"

"Onur, oğlum! İki yüz metre ileride hastane var. Çabuk arabaya bindirin götürelim."

Duyduğum sesler, o güvendiğim kolların arasına alınışım ve sıkı sıkı sarılışım, gözlerimi aralamaya çalışıp asla aralayamayışım. Tüm hatırladıklarım bunlardan ibaretti. Sonra beni bir yere yatırdılar, başımı onun bacağına koydular... Dudaklarımı araladığımda gözlerim aynı itaate boyun eğmiyorlardı. Aralanmıyorlardı.

"Zeynep... Dudaklarını araladı! Bir şey mi diyeceksin güzelim? Hadi, hadi konuş benimle..."

"Onur..." Dudaklarım arasından çıkan tek kelime bile onlar için mutluluk vericiydi. Hepsi heyecanla beni dinlerken hiçbir şey diyecek halimin kalmamış olmasının yanında çoktan durmuştuk. Rıza Amca'nın sesi geliyordu artık kulaklarıma...

Karantina SerisiWhere stories live. Discover now