♡28♡

1.8K 120 11
                                    

Mari:


İşte büyük gün geldi. Gelinliğimi giymişim ve kilisenin kapısının açılmasını bekliyorum. Heyecandan ölebilirim. Sonunda beni dağmadın yanına götürecek kişi geldi. Kendisi Bay Park. Jimin'in babası oluyor... benim akrabalarımdan haberim olmadığı için mecburen o ben Jimin'in yanına götürecek.
Gelinlik:

Koluna girdim ve ona doğru içten gülümsedim

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Koluna girdim ve ona doğru içten gülümsedim. O da bana gülümsedi. "Heyecanlımısın?" "Heyecan ne kelime ölüyorum!" Güldü. "Güzel olmuşsun. "Jimin seni gördümü." "Hayır efendim." Bana kaşlarını çattı. Ne dedim? Yalnış birşey mi yaptım?! KORKUYORUM! "Bana efemdim deme. Ben artık senin babanım." Ahh tabiya. Nasıl alışcam ki ben?

Sonunda kapılar açıldı. Kırmızı halı üzerinde Jimin'e doğru yürüyorduk. Bi ara ayağım takıldı az daha düşüyordum ama neyseki Jimin'in babası yani benimde babam oluyor... bu çok garip. Ayağımın takılmasına gülenler oldu ama gülmeyenlerde oldu. Mesela annesi. Bayan Park çok ciddi asil ve güzel bir bayan ama bazenleri ondan korkuyorum ve o ne zaman yakınlarda olunca strese giriyorum. Bana baktığını fark edince hemen toparladım kendimi.

Sonunda Jimin'in yanina vardık. Yol çok uzunmuş gibi geldi niyese. Karşılıklü bir birimize baktık. Nikah memuru konuşmaya başladi. Oraları geçicem çünkü klasik konuşma. "......... kabul ediyormusunuz?" Ne dedi o? Bana mı sordu. Jimine bakarken dalmışım hiç birşey duymadım. Jimin bana bakıp kaş göz yapınca anladım. "E-evet!" Jiminede aynı soruyu sordu. "Evet!" "Gelini öpebilirsin." Öpmek mi? Herkesin önünde mi? Hayır olmaz! "Öpmese olmaz mı?" Nikah memuru güldü. Bügün herkesi güldürüyorum. "Öyle olmaz öpmek zorunda!" Öptü ama sandığım gibi bir öpücük değildi. Hemen kondurup dudaklarımdan ayrıldı.

Düğün orta yaşlar için bitmişti ama biz gençler için asla! Düğün bitti ama biz durarmıyız. Daha çok Jimin durmadı. Bar'a gitmek istedi. Yav başka yer yokmu? Şöyle sessiz sakin... onun için yokmuş. "Giyin çıkalım." "Ben seninle vakit geçirmek istiyorummmm." Gözlerime baktı. "Eğlenelim! Bugün düğümüz oldu bak ne kadar güzel olmuşsun hem biz bol bol vakit geçiririz. Balayına gidicez unutma." Off Jimin offf hiç değişmemiş! Kafamı sallamakla yetindim.

Bara tek ikimiz gitmemiştik. Arkadaş grubumuzla gittik. Düğündekilerle. "Çok yakışıyorsunuz!" "Teşekkürler!" Biraz bağırmak zorunda kalıyorduk. Müzik sessliydi ama kimse klupte gibi kopmuyordu. Herkes oturmuş ne halt içiyorsa onu içiyordu. Bazı zengin avcılarida vardı... gözümden kaçmaz.

Bizde bir köşeye oturduk. Sipariş almak için bir eleman geldi. "Ne isterdiniz." Gelin olduğumdanmıdır bilmiyorum ama herkes ilk bana baktı. "Ben birşey almiyacağım." "Niye?" "Buraki hiçbirşey benim tarzım değil." "Denemek istemez
misin? Yoksa hiç içmedinmi?" Yani evet hiç içmedim çünkü sarhoş olmaktan korkuyordum. "İçmedim ama çok ısrar ediyorsan içerim. Sen bana seninkinden söyle." "Emin misin?" Kafamı salladım.

Siparişler geldi... hadi bakalım korkmalımıyım bilmiyorum.

Perfect Man // P.J.MOù les histoires vivent. Découvrez maintenant