4.BÖLÜM "KİRLİ GEÇMİŞ" (ARA BÖLÜM)

511 99 16
                                    

           4.BÖLÜM "KİRLİ GEÇMİŞ" (ARA BÖLÜM)

   Geçmişinin üzerinden geçmek iyidir bazen. Gözlerinin önünde o sahneler akarken nerelerde hata yaptığını anımsar ve o hataları düzeltmeye çalışırsın. Ama iş işten geçmiştir bile. Bazı hataların vardır ki geçmişte, birileri için adeta bir yıkım halini almıştır...ve sen o yıkımdan mutlu olursun. Şimdi ise o yıkımı başlattığın için pişmanlık duyarsın. Bir şeyler yapmak istersin, ama artık elinde sadece o yıkımın devamını, oturup izlemek vardır.

Azra o gece, yatağına oturmuş geçmişte yaptı yıkımları gözü önünden geçiriyordu. Aile ortamında yaşadığı rezillikleri, yaptığı saçma sapan sapıklıkları, üvey babasının onda asla geçmeyecek izler bıraktığı, farklı farklı kesitler. Ürperdi. Kötü hissetti kendisini. Yaptığı bu iğrenç şeylerin bedelini de, hasta bir çocuk dünyaya getirerek ve yıllar yılı vicdan azabı çekerek alıyordu. Hamileliğinin ilk aylarında kürtajla aldırmasını söylemişti doktor, Kaan'ı. Ama o ne olursa olsun...bu bebeği doğurucağına, doktorun, üç yıl anca yaşar lafını ona yedirmek istiyordu. Yedirdi de. Gözlerinden birkaç damla yaş yorganın üzerine iniş yaptı. Sonra kocasının tok ve kalın sesi kulaklarına doldu "Azra, hadi yatalım hayatım."sesi duymasına rağmen bir şey demedi. Kocası yanına oturdu. Yüzünü kocasına çevirdi Azra.

"Ağlıyor musun sen?" karısının yüzünü iki elinin arasına aldı adam.

"Üzülme prenses...hafta sonuna kadar onu ikna edeceğim söz veriyorum sana...tedavisini olacak ve iyileşecek." kafasını olumlu anlamda salladı Azra.

"Hadi. Uyu artık." yatağın içinde yatay pozisyonunu aldı ve kafasını yastığına koydu. Uyumayı ümit ederek gözlerini karanlığa boğdu.

***

Büyük umutları, hayalleri olan bir kızdı Azra. Okuyup güzel sanatları bitirecek ve müzik sanatçısı olacaktı. Şarkı söylemek onun için hayattı. Ama düşündüğü gibi olmadı hiçbir şey. Babası ona engel oldu. Her geçen gece daha kötü, sarhoş bir şekilde eve geliyordu. İçki içiyor, uyuşturucu kullanıyor ve annesiyle onu dövünüyordu. Babasının ona her vuruşunda hayallerinden bir adım daha uzaklaşıyordu. Canı acımıyordu artık, kalbi fazlasıyla hasar alıyor, babasına olan nefreti katlanıyordu.

Yine bir gece babası evden çıkmış içmeye gidiyordu. Onu takip edecek...sonrasından önüne çıkıp onu insanların önünde rezil edecekti. Korkuyordu aslında, onun görürse diye o kadar çok titiz bir şekilde hareket ediyor ve iyice saklanmaya özen gösteriyordu. O, genç kızı görürse yine dövebilirdi. Birkaç dakika sonra evin yakınlarında olduğunu anladığı bara geldiler. Kapının önünde ki korumalar adamı hemen içeri aldı. Genç kız adamın içeri girdiğine emin olup sessiz adımlarla kapının önüne geldi. Tam içere girecekti ki görevlilerden iri yarı olanı onu durdurdu ve kalın sesini kızın kulaklarına doldurdu.

"Bir saniye, kaç yaşındasın sen, kimliğini görebilir miyim?" kız isteksiz bir şekilde montunun cebinden çıkarttı kimliğini. Kimliği uzattı adama.

"On sekiz yaşıma bu ay girdim." adam girebilirsin anlamında kafasını salladı. Kız barın kapısına doğru ilerlemeye başladı. İçeri girdiğinde barın süslü ışıkları gözünü aldı. Yüksek tonda ki müzik sesi kızın merdiven basamaklarını her inişinde hareketleniyordu. Gözlerini barın her köşesine odakladı. Ve...babası dediği iğrenç adam alkol şişesinin dibine vuruyor, genç, güzel kızlara sarkıntılık ediyordu. Onu görmesin diye kapşönünü kafasına geçirdi genç kız. Bir yandan korkak, bir yanda da barın her tarafını kaplayan müzik sesinin ritmine uyum sağlayan adımlarla bar tezgahına doğru ilerledi. Sessizce bir sandalyeye yerleşti. O da içecekti, babası gibi.

HASTALIKLI AŞIK (1.KİTAP/ +18)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن