FİNAL I. HAZİN BİR SON

712 59 41
                                    

Salgından Sekiz Ay Üç Hafta Sonra

Evliliğin Yedinci Ayı

Sürükleniş

6 Aralık

... Sesimin titremesine dahi engel olamıyorken sözüme nasıl inandırabilirdim?

"Yunus..."

"Efendim?"

"Uyan. Kahvaltı hazır."

Gözlerimi araladım. Elif, omzumu hafifçe sarsarak yineliyordu.

"Uyan artık."

Elini tuttum.

"Güne gözlerinden yayılan parıltıyla başlamak ne kadar güzel. Güneşi kıskandırıyorsun."

Kıkırdadı.

"Yaklaşık yedi ay boyunca her sabah aynı cümleyi farklı tonlarda söyleyerek beni nasıl her defasında daha mutlu edebiliyorsun?"

Ellerini tuttum.

"Şu manzarayı hiçbir iltifat betimleyemez de... Büyüsünü bozmak istemiyorum."

Başımı ovup doğruldum, yüzümün düştüğünü fark etmişti. Dizime dokundu.

"Yine mi?"

"Evet. Kızcağız yüzünü unutmama izin vermiyor."

"Bu seferki nasıldı?"

"Diğerlerinden farklı. Çok güzeldi, lokantada oyun oynuyorduk."

Derin bir iç çekip uzaklara gittim. Öldüğü zamanlara değil, güzel zamanlarımıza.

Ayağa kalktım.

"Hadi, sofraya geçelim. Kahvaltıya abimin fırçasıyla başlamayayım."

Yataktan kalkıp benim için masanın üstüne koyduğu gri keten pantolonu, lacivert, boğazlı kazağı giydim. Palaskamı taktım.

Herkes kahvaltı masasına oturmuştu bile.

"Geç kaldın."

"Sana da günaydın abi, herkese günaydın."

Zeki, bana bakıp her zamanki zoraki tutumuyla gülümsedikten sonra abime döndü.

"Faruk abi, jeneratörün mazotu iyice azaldı, haberin olsun."

"Yakıt durumumuz nasıl?"

"Fena değil, geçen hafta yaptığımız vurgundan bu yana yarısından fazlası duruyor."

"Güzel... Bugün devriyeye kim çıkıyor?"

"Benle babam." dedim.

"Pekâlâ. Herkese afiyet olsun."

Kahvaltıdan sonra abim, toplantı istedi. Kızlar talim için hazırlanırken biz, abimin odasına geçmiştik. Abim, herkesin yerine oturmasını bekledi.

"Mühendislik eğitimi nasıl gidiyor Yunus?"

"Babam bize inşaatla alâkalı temel şeyleri öğretti. Malzemelerin ne işe yaradıklarını, basit yapılar inşa ederken dikkat edilmesi gereken şeyleri..."

Abim, sırıtıp babama döndü.

"Anlıyorlar mı Metin Bey? Bunlar geç anlar çabuk unutur çünkü."

Babam, gülümseyerek cevapladı.

"Valla tahmin ettiğimden daha hızlıyız Faruk Bey, ikisi de epey yol kat etti."

GECENİN KARANLIĞINDA: SALGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin