|7|•Yeni Bir Başlangıç

72.8K 2.7K 167
                                    

Murat'ın söyledikleri ile yerimde donakaldım. Dediklerinde ciddi olup olmadığını anlamak için yüzünü inceledim. Ama son derece ciddiydi, dostlarım.
"Ne işi?" dedim kendimi toparlayarak. Sonra söylediğimin çok kaba olduğunu fark edince geri düzelttim.
"Sen avukatsın. Sana nasıl yardımcı olabilirim ki?"
Murat aramızdaki mesafeyi kapatıp tam önümde durdu.
"Benim asistanım olacaksın." dedi gülümseyerek. Yüzündeki muzip gülüş iyi şeyler söylemiyordu, dostlarım.
"Bazı müvekkillerim dışarda buluşmak istiyor. Ayrıca ofisimde de o kadar yoruluyorum ki anlatamam." Yüzündeki çocuksu ifade beni de gülümsetmişti.
"İşte tam burada benim kurtarıcım sen olacaksın. Ne dersin?" diye sordu.
Kabul edip etmemeyi bir kenara bırakıp Murat'a baktım. Ondan ziyade merak ettiğim başka birşey vardı.
"Biz tanışalı bir ayı geçmedi Murat. Bunları neden yapıyorsun?" Evet, dostlarım uzun süredir merak ettiğim soruyu sonunda sorabilmiştim. Çünkü bana göre garipti. Henüz yeni tanışmamıza rağmen Murat her zor anımda yanımda bitiyordu. Yardıma ihtiyacım olduğunda koşa koşa yanıma geliyordu. Bir aydır beni tanımasına rağmen bunlar sanki uzun süredir beni tanıyormuş hissi veriyordu.
"Anlamadım?" dedi kaşları çatılırken.
"Her anımda yanımdasın. Ne zaman yardıma ihtiyacım olsa geliyorsun."
Derin bir nefes aldım. "Bu, bir aydır tanıdığın bir kadın için fazla değil mi sence?" İfadesi üzgün bir hâl alırken kendime lanet ettim.
"Seni üzmek istememiştim. Sadece nasıl çabuk güvenebildiğini merak ediyorum." diye sordum, dediklerimi toparlayarak.
Murat, aramızdaki mesafeyi tamamen kapattı.
"Sana güvenmemem için bir nedenin mi var?" diye sordu yumuşak bir ses tonuyla. Şu an çok mu sıcaktı, bana mı öyle geliyordu, dostlarım?
Bir iki adım gerileyerek başımı olumsuzca salladım.
"H-hayır." Kekelemekten nefret ettiğimi söylemiş miydim?
"Ee o zaman?" diye sordu muzip bir şekilde sırıtarak.
Gözümün önüne gelen saçı hızla kulağımın arkasına sıkıştırdım. Ellerim titriyordu ve anlam veremediğim bir şekilde yüzüm yanıyordu.
"Sanırım eve gitsem iyi olacak?" dedim ardıma dönüp koşaradım eve ilerlerken.
"Cevap vermedin?" Murat'ın kahkaha atmamak için zor durduğu belliydi.
"Ben seni ararım." dedim evin kapısına vardığımda. Anahtarı bulup kapıyı açtığımda Murat'ın "Bekleyeceğim." dediğini ve attığı kahkahayı duymuştum en son.
***
Anneme çok yorgun olduğumu söyleyip doğruca odama çıkmıştım. Yaşadıklarımın ağırlığı hâlâ üzerimde bir kabus gibi dolanıyordu.
Annem yemek yemem için diretse de ne bir lokma yiyecek iştahım ne de anneme olanları anlatacak kadar gücüm vardı.
Üzerimi değiştirip yatağıma ilerledim.
İçimdeki boşluk gittikçe büyüyordu. Gözlerim dolduğunda başımı iki yana sallayarak düşüncelerimi savmaya çalıştım.
'Sen benim toplantılarımı ayarlayan...' gözlerimi sıkıca yumdum. Düşünmek istemiyordum.
'Yiyeceğim yemeği, içeceğim suyu ayarlayan bir hizmetçiden fazlası değilsin.'
Ama mümkünatı yoktu. Sevgili hafızam beni ağlatmadan yatırmak istemiyordu anlaşılan.

Derince bir nefes aldım. Boğazıma takılan koca yumruyu geri göndermekte zorlanıyordum. Burnumun ucu yanıyordu. Çenemin titremesini engellemeye çalışırken gözyaşlarım çoktan yanaklarımda yer almaya başlamıştı.
Söylediği sözler çok ağrıma gitmişti. Ben işi kurtarmak istemiştim sadece. Patronumun üzgün olduğunu gördükçe kendimi suçluyordum. Ama katıksız bir salak olduğumu ve yanında hiçbir değerim olmadığını öğrendiğim bir adam için boşuna çabaladığımı bugün anlamıştım. Hem de bu gerçek bir tokat gibi değil tekme yumruk yüzüme çarpmıştı.
Kendime olan kızgınlığım bu nedenle daha fazlaydı. Tüm gururumu yıkmıştım. Annemin yüzüne bakmaya bile utanıyordum şimdi.
Ona tüm gerçekleri anlatacak cesaretim yoktu. Onu üzecek kadar ileri gittiğimi bilmek canımı yakıyordu.

Uyku gözlerime uğramazken zar zor yerimden doğruldum. Odanın penceresine çarpan ufak yağmur tanecikleri içime bir nebze de olsa huzur vermişti. Yataktan çıkarak pencereye ilerledim. Gözyaşlarımı silip camda iz bırakan yağmur damlalarını izledim bir müddet.
Başımın ağrısı kendini belli edecek kadar çoğalmıştı. Sessiz adımlarla odamdan çıkıp mutfağa ilerledim.
Dolapta bulduğum ağrı kesiciyi ağzıma atarak tekrar odama döndüm.
Yatağıma girip uyumayı denedim. İçtiğim ilaçtan mıdır yoksa yaşadıklarımın ağırlığından mıdır bilinmez, gözlerim kendini çoktan uykuya teslim etmişti.
***
Çalan alarmla birlikte hızla yerimde doğruldum. İşe geç kalmıştım. Seri bir şekilde kalkıp banyoya ilerledim. Annem halimi görünce gülümsedi. Elimi, yüzümü yıkayıp dolaba ulaştım. Ne giyeceğimi düşünürken dün yaşananlar birer birer dank etti. Yerimde donakalırken gözlerimin tekrar dolduğunu hissettim.
Ben artık işsizdim,dostlarım.

Özel 'Asi'stan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin