|23|•Benimle Gel

50.8K 1.5K 65
                                    

Bölüm Şarkısı : Blackpink-Stay.

...

*Hazel.

Yiğit telefonu çaldığında dışarı çıktı. Elimdeki buz torbasını bileğime bastırdım. Bir günde başıma gelenlere inanamıyordum.
Aklımı toplamak için çıktığım yürüyüşten bileğimi burkarak dönmüştüm.
Bu da hayatın bana başka tarafıyla güldüğünü gösteriyordu.

Telefonumu yanıma alsaydım. Bunların hiçbiri başıma gelmeyecekti. Ben kaybolduğum için paniklemeyecektim ve koşup düşmeyecektim.

Sehpanın üzerinde duran telefonumu elime aldım. Murat'tan on arama ve sayamadığım kadar mesaj vardı. Annemle sabah konuştuğum için o aramamıştı.

"Neden açmıyorsun?"
"Meraktan öldüreceksin beni Hazel!"
"Mesajları görür görmez dön!"

Gibi ve daha fazlası...
Murat'tan gelen mesajlar üzerinde parmaklarım dolanırken sıkıntılı bir nefes aldım. Yiğit'in burada olduğunu ona söylemeli miydim? Öğrendiği zaman bana kızacağına ve beni yanlış anlayacağına yüzde yüz emindim.

Murat'ın numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma yasladım. İlk çalışta açılan telefonla gözlerimi sıkıca yumdum.

"Hazel! Öldüm meraktan. Niye açmıyorsun şu lanet olası telefonu?"
Murat düşündüğümden daha sinirliydi. Ve ben gerçekten bunu hak etmiştim.
"Sakin ol Murat." dedim yumuşak bir ses tonuyla.
"Sakin ol mu?! Sabahtan beri kaç kez aradım haberin var mı senin? Ayşe Teyze sürekli seninle konuşup konuşmadığımı soruyor. Neden bu kadar sorumsuzca davranıyorsun?"

Hadi ama Murat, sen de mi? Bugün yaşadıklarım oldukça ağır zaten.

Gözlerim dolarken başımı yukarı kaldırıp sakin olmaya çalıştım.

"Özür dilerim. Hava almak için dışarı çıkmıştım. Telefonu yanıma almayı unutmuşum."

Murat, telefonun diğer ucundan derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalıştığını anlayabiliyordum. Bu nedenle sessizce konuşmasını bekledim.

"Bak Hazel, senin için işlerin zor ilerlediğini biliyorum ama son zamanlarda artık iyice kayboluyorsun. Sana ulaşmak eskisinden daha zor. Ben ve annen senin için çok endişeleniyoruz. Gitmene izin verdiğim için pişman olmaya başladım." Murat derin bir nefes daha aldı. Benimse göz yaşlarım tekrar akmaya başlamıştı bile.
"Sen benim kız kardeşimsin, biliyorsun değil mi? Sen ve Ayşe Teyze benim için çok değerlisiniz. Ve ben onun da senin de acı çekmesine daha fazla katlanamıyorum." Bir hıçkırık dudaklarımın arasından, ben izin vermeden kaçtı.
Murat sıkıntılı bir şekilde mırıldandığında bir damla daha göz pınarlarımdan intihar etti.
"Artık gelemez misin? İkimiz de seni özledik ve hayat devam ediyor Hazel. Bir şekilde devam etmelisin."
Haklıydı. Ve ben Murat'ın haklı olmasından nefret ediyordum. Bu hale düşmeme neden olan adam, kapının ardındaydı. Burada olmamın sebebi olan adam, çektiğim onca sıkıntıdan habersiz birkaç adım ötemde duruyordu.

Ben nefes almakta zorlandığım günleri hatırlamak dahi istemezken, boğazıma takılan yumruların sebebi olan adam, beni ittiği cehennemden habersizdi.

"Haklısın." dedim başımı yukarı kaldırıp tavana baktığımda. "Birkaç gün daha... Birkaç gün daha izin ver bana. Söz döneceğim." Murat bir müddet sessiz kaldı.
"Tamam." dedi ciddi bir ses tonuyla. "Sadece birkaç gün. Eğer uzun sürerse yerini bulacağımdan şüphen olmasın Hazel." sessizce mırıldanıp onu onayladım.
"Tamamdır patron." dedim zar zor gülümsemeye çalışarak. Birkaç şey daha söyledikten sonra telefonu kapattım.

Özel 'Asi'stan Kde žijí příběhy. Začni objevovat