|30|•Savaş

28.7K 954 9
                                    

Bölüm Şarkısı: Younha ft. RM- Winter Flower
•••
Hayat kısaydı.

Birini sevmek, birine bağlanmak, onunla vakit geçirmek için oldukça az zamanımız vardı.

Onu doyasıya izlemek, onunla bir şeyler yapmak, onunla yan yana oturmak için bile saatlerin yelkovanlarıyla savaşıyor, daha fazla zaman için adeta çırpınıyorduk.

Peki bunca geçen zamana rağmen ben neden hiçbir şey elde edememiştim?

Neden Yiğit ile sıradan bir ilişkim yoktu?

Neden her işin arkasında bir engel, bir entrika çıkıyordu?

Sorular zihnimi meşgul ederken derin bir nefes aldım. Her şeye rağmen o şu an yanımdaydı ve bunları düşünerek zaman kaybetmek istemiyordum.

Umut sessizce arabayı sürüyordu. Dışarısı karla kaplıydı. Yollar uzun ve engebeliydi. Havanın ayazı, içi sıcak olan arabanın camında buğular bırakarak kayboluyordu.

Yiğit'in belime sarılmış kollarını sıkıca tutarak göğsüne daha da yaslandım.
Ağlamaktan kızaran gözlerim yanıyordu. Sanki göz kapaklarımda iki adet kor taşıyordum.

Yiğit, kollarını sıkmam sonucunda beni kendine daha çok çekti. Elleri arasından kayıp gitmemden korkuyor gibiydi. İtiraf etmem gerekirse ben de korkuyordum. Yaşadığım onca şeyden sonra o hâlâ yanımda değilmiş gibi hissediyor, gerçek olup olmadığını arada bir kontrol edip rahat bir nefes alıyordum.

Çünkü o masanın altından çıktıktan sonra ölmüş olmaktan ve tüm bu şeylerin son anda gördüğüm bir rüya olmasından deli gibi korkuyordum.

Ama buradaydı işte. Kolları belime sarılıydı. Elleri, ellerimi sıkıca tutmuştu. Kalbi, sırtımda atıyordu. Başı saçlarımın arasındaydı ve arada bir dudakları saçlarım arasına küçük öpücükler konduruyordu.

Allah'ım eğer öldüysem ve bu gördüklerim son bir rüyaysa izin ver biraz daha göreyim. Çünkü bunu hak ettiğimi düşünüyorum.

"Hazel?" Usulca seslendi. Saçlarım arasına tekrar bir öpücük kondurduğunda başımı hafif oynattım.

"Hmm?" mırıldandığımda hafifçe güldü.
"Güvendeyiz. Hadi biraz uyu."

Ona güvendim ve kapanmak için savaşan göz kapaklarımı yumdum.

***
"Ne yapmayı düşünüyorsunuz ağabey?"

Sesler birer fısıltı gibi kulaklarımda dolanıyordu. Bedenimin altındaki yumuşak zeminde biraz daha yayıldım. Üzerime örtülen ağır yorganın sıcaklığı beni bunaltmış olsa da umursamadım. Beynim ve gözlerim ağır bir savaş içerisindeydi. Zihnim tüm gücünü kullanarak gözlerimi açmam için beni zorluyordu. Bense açmak istemiyor, belki de açtığımda kötü bir şeyle karşılaşmaktan korkuyordum.

"Bilmiyorum." dedi tanıdık ses. O sesi duyduğumda dudaklarımda peydahlanan hafif tebessüme engel olamadım. Yüzü, kapalı gözlerimin arkasında şekillendi. Kalbim onu hemen tanıyıp kabullendi. Elleri saçlarımda geziniyordu. Başımın altındaki kot pantolonu yeni fark etmiştim. Bunu huzursuzca kıpırdanan dizlerinden anlamıştım.

"Bir yolunu bulacağım." diye devam etti konuşmasına. Ses tonu düşünceli aynı zamanda sertti. Bir yolunu bulacak mıydın gerçekten Yiğit? Ben artık itiraf etmek istemesem de yorulmuştum. Artık rahat bir nefes almak istiyordum.

Saçlarım arasındaki elleri yüzüme ilerledi. Parmak uçları ile yüzüme düşen bir tutam saçı alıp kulağımın arkasına sıkıştırdığını hissettim. Bilmiyordum, belki de hâlâ uykuda ve bunları hayal ediyordum.
Bu ihtimal beni korkuturken düşüncelerimi savmaya çalıştım.

Özel 'Asi'stan Where stories live. Discover now