'Kasımpatım'-Bölüm7-

155 17 58
                                    




Merhabalarrr efendiiim🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️

Biraz geç gelen bir bölüm ama bir bombayla geldi. Yani harbi değecek hiç merak etmeyin. Bu arada duygusal kısımları yazarken hep Pera ve Cem Adrian dinlerim. Kendileri hiç bilmeden ilham perilerim olmuş konumdalar, işte haberiniz olsun.🖤🖤🖤

Lütfen bana kızmayın, çok fazla soru alacağımı da biliyorum ama bence bir çok kişi olayları çözmeye başlayacak. Bu hikayede aşk yok ama aşktan esintiler de yok değil. 

Damla Aral'da bir insan neticede değil mi? Bir zamanlar onunda biri için atan bir kalbi vardı, belki iki-şşttt gizli bilgi bunlar-🤫🤫🤫🤭🤭🤭

Bölüme ismini veren Kasımpatı, benim için çok özeldir çünkü Mustafa Kemal Atatürk'ün en sevdiği çiçekmiş. Benim için de yeri çok ayrı🖤

Ben daha fazla spoiler vermeden, hikayeye geçin isterseniz ama beni yorumlarınızdan ve oylarınızdan mahrum bırakmayın lütfen. İhtiyacım var, hikayemin, karakterlerimin buna ihtiyacı var.

Verdiğim emeklerin buna, size ihtiyacı var.

Hadi o zaman buyurun diyeceğim ama bu bölüm bana çok kızmayın olur mu, sekizinci bölüm hazır ve orada bütün hikayeyi başlatacağım. Öğreneceksiniz, ben sizden daha sabırsız olduğum için anlatmadan duramam zaten😂😂

Benim yine çenem açıldı, hadi buyurun bölüme; ama önce hatırlatma☺️☺️

**Bir yutkunma sesi geldi, ardından da o pürüzsüz ses duyuldu.

"Tanıdın mı bizi?" Güneş, tecavüzcüsüne karşı konuşuyordu. Sesi titremiyordu, duruşu dikti ve direkt Yaman'ın gözlerine bakıyordu.

Yaman, ona tecavüz edememişti ama bunu istemişti. Atlas gelmese, yapacaktı da. Bu onu, suçu işlemiş kadar kötü yapıyordu.

Hatırlamış gibi bir belirtisi yoktu. Aptal, aptal herkesin yüzüne bakıyordu.

"Siz kimsiniz?" diye sordu. Bağlı olduğu iplerden kurtulmaya çalışırken tükürükler saçarak bağırdı,

"Neden buradayım Kronos, ne itirafı?"

Atlas, Yaman'ın yanına gitti ve çenesini tutup kendi yüzüne bakması için sabitledi, önüne çömeldi.

"Bak, iyi bak. Hatırlarsın belki." Sonra sanki iğrenç bir şeye dokunmuş gibi çenesini itti ve ayağa kalkarken elini üzerine sildi.

Tanrı bilir kaç kişiyi cinsel yolla istismar etmişti ama hatırlardı. Hatta şu anda hatırladığından emindim çünkü Atlas kalktığından beri gözlerini Güneş'e dikmiş bakıyordu. Ağabeyi arkasını dönmüş sinirle solurken onları görmüyordu ama Yaman, gözünü Güneş'in maviliklerine dikmişti.

"Bakma lan!" sinirle solumaların arasından Kızıl'ın sesi yükseldi.

"Tanıdın dimi Yaman." Cevabından emin olduğum soruyu sordum ama o, nedenini bilmediğim ve bence yanlış olduğunu düşündüğüm bir seçim yaptı. Umursamazlığı seçti.

"Su istiyorum."

Yılışık sırıtarak ona bakıyordum ve bu isteğinden sonra da yüzümün şekli değişmedi. Mekanda sinirli mırıltılar yükseldi.

"Bana ne."

Tekrarladı,

"Su istiyorum." Ardından öksürdü. Dudağının kenarındaki kurumuş kan birikintisi çatladı.

Sokakların NabzıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin