'Tecrübe'-Bölüm21-

88 3 38
                                    

Hellööö ben geldiimm. Nasılsınız bakalım bebitolar umarım çok çok çok çok iyisinizdir, sizi çok seviyorum hep iyi olun💗
Bölüm geç geldi, kısa. Ama sonraki bölüm hazır ve ben eminim ki aşırı seveceksiniz, sizi çok şaşırtacağım. Zaten bir nevi gizem yazıyorum, normaldir😂
Size Demir-Damla bölümü yazmak istiyorum ve bu konuda muazzam bir ilham kaynağım var, ne düşünüyorsunuz yapayım mıı?😘🐬💧
Lütfen beğenmeyi ve biirrrr sürüüü yorum yapmayı unutmayın çok merak ediyorum görüşlerinizi. Hepinizi kocaman öptüm, en sonra görüşürüz😽😽🖤🖤
(Önce hatırlatma sonra bölüm)

""Saldır Ali Asaf." Vücudunun geri kalan kısmı gibi sırılsıklam olan dudaklarını yaladı, yağmuru tattı.

"Saçmalama Kronos." Gözlerimi devirip bakışlarımı ona diktim.

"Kalk dedim!" Bunun bir rica olmadığını anlaması gerekiyordu, buranın benim olduğunu, nasıl bir canavara dönüştüğümü görmesi gerekiyordu. Onun bana her bakışında Demir'in Damla'sını görmeye artık tahammül edemiyordum. Demir yoksa o Damla da olamazdı.

Ayağa kalktı.

"Şimdi de saldır." Etrafına bakındı. Diğer gözlerin de ona baktığını tahmin ettim çünkü soluklar düzene girmişti. Yükselttiğim sesimi onlarda duymuşlardı elbette.

Gece, mavi-mor ışıkla aydınlandı ve ardından gök yarılırcasına bir ses yükseldi.

Baktığı tarafa döndüğümde Çimen'le bakıştıklarını gördüm.

"Sana yardım edemez. Bu gece benim tarafımdan dövüleceksin ve şimdi saldır. Tekrar etmeyeceğim."

Kollarını sıvadı ve bir kez daha dudaklarını yaladı.

"Demir beni asla affetmeyecek."

"Demir Damla'ya aşık, Kronos'a değil." Bir adım yaklaştı ve klasik olarak yumruğunu üzerime göndererek saldırdı. Havada yakalamamı beklemiyordu.

Ama deneyimleri sağlamdı, boş kalan eliyle canımı yakmayı başardığında konuştu.

"İster kabul et, ister etme. Demir her türlü Damla'ya aşıktı." Bu yeterliydi benim için. Demir'in beyazını benim siyahımla kirletemezdi.

Gök bir kez daha yarıldı.

Gecenin sonundaysa karşımda tanınmayacak bir Ali Asaf vardı. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Artık beni tanıyordu, kim olduğumu, neler yapabileceğimi görüyordu. Gözlerindeki değişimi her bir darbede içim kanayarak izlemiştim ama değişmişti. Artık karşısında, bahar aylarında sokakta dans ederek dolaşan, çilek ve erik yedikçe mutluluktan havalara uçan, Friends izledikçe Bukre'ye sarılan o kız olmadığını görmüştü.

Ali Asaf Kronos'la sonunda tanışmıştı ve bu deneyimi hayatı boyunca unutamayacağından emin olana kadar da ikna işlemini bırakmamıştım.

Ve dünyada tam da şu anda benden daha aşağılık kimse yoktu."

-21-

Hızlı adımlarıma karışan su sesleri tüm pantolonumu çamur içinde bırakırken keskin bir hareketle durdum. Kimsesiz bir sokak arasında birazcık soluklandıktan sonra adımlarımı tekrar aynı hızda atmaya çabaladım. Olmuyordu çünkü bacaklarım çok yorulmuştu ve adımlarım ağır geliyordu, ayaklarım kalkmıyordu.

Bir duvara yaslanıp soluklanacak vaktim yoktu. Ardımda bıraktığım adım sesleri yaklaşmaktaydı çünkü ve ben yapayalnızdım. Yine bir boklara bulaşmış arkama bakmadan hızlı adımlarla yürüyordum. Adamları dövebilirdim aslında birazcık yürekli olsalardı ama değillerdi ve tek bir kişiye beş kişi dalacaklardı. Aynı anda beş tane genç adamı ben bile dövemezdim. Bu yüzden onları mekana çekmek zorundaydım, böylesine dar ve boş sokaklarda izimi kaybettiremezdim ki kaçayım. Hoş, zaten onlara sataşırken ki asıl amacımda buydu ya.

Sokakların NabzıWhere stories live. Discover now