'İlk Tanışma'-Bölüm20-

49 7 95
                                    


Mer ha baaaa🥳🥳 ben geldiiimm. Ayy ayy o kadar uzun süre oldu ki bölüm yayımlamayalı... Bir özürü hepinize borç bilirim, çok özlendiniz🖤
Bölüm kısa, bundan önceki de kısaydı, sonraki de kısa. Ama yemin ederim yazamıyorum. Yani ben bu bölümü olayları değiştirmeyip abartarak iki kat yazacak olan insanım ama olmuyor. İlham perlerim sanırım benden nefret ediyorlar🤷🏻‍♀️🤦🏻‍♀️😒
Bir sonraki bölüm elimden geldiğince hızlı olacak, ama sınavlarım da geliyor fakaaatt yaz tatili de geliiyyoorrr🥳💦 yazarım bence, benceee😂
Hadi bakalım benim yine çenem düştü. Sizi önce hatırlatmaya sonra bölüme uğurlayacağım ama lütfen düşüncelerinizi benden esirgemeyin ve satır arasına bool booll yorum bırakın. Minik yıldız da dokunulmayı talep ediyormuş, öyle söyledi🙈🌟
Hadi bakalım önce hatırlatma sonra bölüme, en sonda görüşürüz😘

" "Sevgiliyiz ve şu an kendime çok kızıyorum. Aylardır o kadar çok düşündüm ki bana yalan söyleyip söylemediğini, onu tanımaya çalışmadım bile. Beni telefonuna 'Haznedaroğlu Yakışıklısı' diye kaydetmiş. Şimdi tüm dünya bana çirkin dese ben buna inanır mıyım ki o beni böyle gördükten sonra!

Neden bu kadar geç kaldım bilmiyorum ama onu çok seviyorum." Bakışlarım tarihe kaydığında bir öncekinden 13 gün sonrası olduğunu gördüm. 'Hazndaroğlu Yakışıklısı-Haznedaroğlu Piçi' demek ki bu yüzden bu kadar sinirlenmişti. Ona kısa bir bakış atıp sayfayı çevirdim.

*

Sayfa bitimiyle birlikte bir kez daha çevirdim.

"Tarihe dikkate et." Dedi yanımda oturan genç adam. En son olan tarihten iki ay sonrasıydı.

"Bitti." Yazıyordu sadece. Çevirdim ve yazının karmaşıklığıyla bir an afalladım. Sayfa leş gibiydi ve kelimeler iç içe geçmişti. Islanıp kurumuş gibi duruyordu.

*

"Ben değiştim ve beni onun acısı değiştirdi. Artık kimseye acımıyorum çünkü en dibi gördüm ve tek başıma kalktım. O yoktu, ailem yoktu. Bana sadece kızan bir annem ve umurunda dahi olmadığım babam vardı. Keşke olmasalardı.

Ben tek başıma ayağa kalktım ve kendime bir söz verdim. Bundan sonra yıkılırsam adam değilim.

Ve çokşey öğrendim. Özlem, bir sabah uyanıp artık özlemediğini fark ettiğindebitiyor."

*

"Demir de böyleydi biliyor musun? O da şiirsel severdi." Bana baktı, tek kelime etmedi ama ben biliyorum dediğini okudum karanlıkta ışıl, ışıl parlayan gözlerinden. Nefret edemedim çünkü herkesin bilmeye hakkı olduğunu düşündüğüm bir konuydu. Herkes Demir'i tanımalıydı. Dünyadan onun gibi birinin geçtiğini herkes bilmeliydi çünkü o çok özel biriydi.

Susmadım. Arslan bile olsa onu daha iyi tanıyacak olma fırsatını hiç kimseden esirgememem gerektiğini düşündüm ve anlattım.

"Çok kibar, çok naif bir insandı. Karşısındakini kırmaktan ölümüne korkardı ve aşırı korumacıydı. Sevgisini göstermekten asla çekinmez, hatta göze sokardı. İnsanlara kendini özel hissettirmekte üstüne yoktu. O kadar ince ruhluydu ki, tüm şairleri kendisine hayran bırakabilirdi. Çok zeki ve bir o kadar da eğlenceliydi. Onunlayken sıkılmak diye bir kavram yoktu. Bunların hepsi yetmezmiş gibi bir de çok güzeldi. "

*

"Artık sen de onu tanıyorsun. Sakın unutma olur mu? O yaşayan ve yaşamış olan şeylerin en güzeliydi. Hatırlanmayı en çok o hak ediyor." Dakikalar sonra ilk kez gözlerime baktı ve usulca başını salladı.

Sokakların NabzıWhere stories live. Discover now