'Öfke'-Bölüm18-

61 7 68
                                    

Helooo👻👻👻

Sonunda sonunda sonundaaa!!! Ayy valla çok bekledim, çok beklettim ve çokçokçkçok özür dilerim. Hiç planda olmayan şeyler yaşandı. İlham perilerim kaçtı.

Evet, kaçtılar.

Geri zekalılar ya neymiş efendim sıkılmışlar. Vallahi zor getirdim geri, bölümün bu kadar gecikmesinin tek nedeni o paçozlar asdfghjklşi😂😂🙈

Şimdiii bölüm çok sinirli bir bölüm. Moda girmek isterseniz eğer multiye yazarken 987654 kez dinlediğim şarkıyı koyacağım. önce dinleyin sonra okuyun. Sonra zaten Arayışa katılmak için bana mesaj atacaksınız eminim😏😏👅👅

Baya, baya sinirliyiz haberini olsun. Hatta öyle ki, bölüm başına kalın olarak yazılmış olan yazı yüzde bir milyon doğru. 👊🏻😈

İşte sırf bu yüzden moda girip okumanız önemli. Arayıştansınız gençler, güçlü olan taraftasınız. Minnoş ev kedisi modumuzdan ayrılıp Kronos'un Arayışındakilerden olduğumuzu kabullenmek şart. 😂😂 Eh, ben yine çok konuştum. Şimdi önce hatırlatma sonra bölüm sizlerle ama lütfen oy vermeyi ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın ÇÜNKÜ BEN ONLARI OKUMAYA BA YI LI YOR UM❣️❣️❣️

Eh, hadi bakalım, önce hatırlatma sonra bölüm sizlerle, keyifli okumalar ama uyarıyorum, gece camınıza damlayan her bir yağmur damlası siyah bu gece. Demedi, demeyin.
En sondaki açıklamada görüşürüüüzz😚

""Sana daha önce bahsetmiştim Kronos. Bir ağabeyim var, uyuşturucu bağımlısı. Babam bir kadınla evlendi, kadın ikimizi de sokağa attı ve bende yetimhanede büyüdüm." Hatırlıyor muyum diye tepkimi ölçmek için biraz durdu, hatırlıyordum. Sona devam etti, mekandan çıt çıkmıyordu çünkü herkes bu işin içinden ne çıkacağını merak ediyordu.

"Benim annem trafik kazasında öldü, ya da raporlara öyle yazıldı ki ben ikincisi olduğunu biliyorum. Öldürüldü, Kronos. Babamın şimdiki karısı tarafından öldürüldü. Babam zengin sayılabilecek bir adam, kadınla birlikte günlerini gün ediyorlar ve benim ağabeyim bir bok çukurunda debelenip duruyor, sırf o or..." Sinirle yükselen sesine karşın durdu, söyleyeceği kelimeyi kendine yakıştırmamış olmalı ki derin bir nefes aldıktan sonra tamamladı cümlesini.

"... kadın rahat yaşasın diye." Biz sessizliğimizi korurken Yiğit de ses tonunu ayarladı ve öyle devam etti.

"Şimdi senden, sizden iki şey istiyorum. Biri ağabeyimi bulup o pislikten kurtarmak, diğeriyse babamdan hakkım olan parayı almak. Bunun çok intikamla alakası olduğunu sanmıyorum ama hukuki bir süreç gerektiriyor ve ben haklarımı bile bilmiyorum." Başımla onu onayladım ve sertçe dudaklarımı dişledim.

İçi böyle soğumazdı. Eğer kendine yedirebilecek olsa, eğer pisliğin teki olsa ve adamlık nedir bilmese o kadını öldürmek isterdi, canını yakardı. Lakabı Herkül olan biri için bile çok güçlüydü, kadının onun karşısında hiçbir şansı yoktu.

Babasına çok kızgındı, kırgındı. Henüz küçücük bir çocukken terk edilmişti fakat ona bile zarar vermek istemiyordu. Tek istediği hakları ve ağabeyiydi. Sokaklarda olmayı hak etmeyecek kadar iyi, temiz insanlarla çalışıyordum. Kıyafetlerine sıçramış çamur lekeleri ruhlarına dokunamamıştı. Hala saf sayılırlardı.

İşte tam da bu noktada bana ihtiyaç duyuyorlardı. Benim kıyafetlerim temizdi, ayakkabılarıma bile toz bulaşmamıştı ama ruhum simsiyahtı. Ben eğer Yiğit'in yerinde olsaydım o kadını yaşatmazdım ama o öyle bir şey istemeyecek kadar iyiydi.

Sokakların NabzıWhere stories live. Discover now