Wattys2018'i Kazanmamız Adına

378 14 8
                                    

Burdayım,
Gözlerimde o mutluluktan akacak yaşlarla,
Kalbimdeki coşkuyla burdayım.
Kurmak istiyorum uzun uzun cümleler,
Sonra tekrar sarılıyorum şiirlere.
Ne zaman dile getirmek istesem her şeyi,
Oluyor yanımda devrik cümleler.
Bir gülümsemeyle de geçiyorum o klavyenin başına,
Taşıyamayacağım kadar birikmiş kırılmışlıklarımla da.

Küçüklüğümden beri sığındım,
Bir kendime bir kelimelere.
Ben buradayım ya işte,
O içten yazdığım yazılarım, şiirlerim sayesinde.
O kalbimden dökülen birer birer kelimeler eşliğinde,
İşte burdayım, durdurmak bilmezcesine.
Yazma tutkumdan ömür boyu vazgeçmezcesine,
Burdayım.

Okunmalarım az geldi, duygularıma tutundum.
Yıldızım artmadı, gökteki yıldızlara tutundum.
Gördüğüm sonuçları değil sayı,
Bir insan, bir kalp olarak buldum.
Ben vazgeçmedikçe, yazdıkça, sabrettikçe doğdum.

Sürprizlere inandım, sarıldım klavyeye.
Yazdım yazdım düşüncelerimi şüphesizce.
Baktım kendimi buluyorum, kavuştum gülümsemelere.

Karşılaştım o güzel bildirimle.
"Listeye girdiniz." yazıyordu logonun biraz ötesinde.
Bir ümit belirdi içimde.
Duymuşlardı çığlıklarımdaki sessizliği, en sessiz biçimde.
İyi ki burdayım dedim, iyi ki burdayım.

Yanımda olan da oldu çevremde,
Uzaktan tebrik eden de.
Hepsiyle birlikte gülümsedim.
Yaydım ışığımı güneş gibi, gece oldu Ay'a büründüm.
Hep belirdim o gökyüzünde, hep belirdim şiirler ardında.
Şükrettim her şeye,
Buraya kadar gelirken aldığım her nefese.
O yorgun bedenimdeki inançlı yüreğime.

Geçti zaman,
Mevsimlerden oldu sonbahar,
Aylardan Ekim.
Günler zaten olmuştur hep karmaşık.
Çoğu kişi inanıyor kazanacağıma.
Sanıyorlar ki kolay.
Ben vazgeçmiyorum tabi, bırakıyorum Takdir-i İlahiye.
Yaprakların dökülüşünü izliyor,
Yağmur damlalarıyla dans ediyorum.
Ve gene yorgun bir günün sonunda,
Alıyorum elime telefonu,
Bildirimlerden bihaberim tabi.
Giriyorum siteye.
Bir mesaj,
Öyle bir mesaj ki gözyaşlarına boğacak.
Öyle bir mesaj ki gözlerimden ışık saçtıracak.
Bir çocuğun gözlerine ne kadar mutluluk sığdırabilirsanız, o kadar mutluluk idi.
Uçabilen, kanadı kırık bir kuş gibiydim.
Yerdeki su birikintisinden su içen bir kediydim,
Önüne bir kap su konuluncaki o mutluluğa sahip kedi.
İnanamadım gözlerime,
Şahit olamadım dilimden dökülen kelimelere.
Öyle bir sarılmıştım ki dikenli beyaz güllere,
Sanki dönüşmüştüler solmayacak bir çiçek bahçesine.
Kaç kere turladığımı, bırakın zıpladığımı bilmiyorum bile,
Yüreğimdeki o kıvılcımın alevlenmesi,
Yüzümdeki o tebessümün mutluluk gözyaşlarıyla sulanması.
Bir çöle yağan yağmur,
Kuruluktan çatlamış bir toprağa şifa.
Göz ardı edilmiş ama acısı unutulmamış bir yaraya merhem.
İyi ki şu kelimeleri alacakaranlık zamanına sunabiliyorum.
Kimseler yokken, kendimi kelimelerde bulabiliyorum.
Ne mutlu şu zamanlarımıza,
Ne mutlu pes etmeyecek kadar cesaret dolu insanlara.
Ne mutlu fıtratımda gördüğüm yazma tutkusuna.
Ne mutlu fırtınalarımdan sağ çıkan duygularıma.
Ne mutlu bizli mısralara.
İyi ki varsın her bir zorluk.
Hiç bu kadar güçlü gülmemiştim.

ŞİİRLERLE YAĞAN YAĞMURLARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin