Çocukluktan Irak Kalmış Anılarım

223 12 18
                                    

Ara sıra soğukluk vuruyor yüreğime,
İçimde büyütemediğim çocuğun üşüyen tenini hissediyorum donan ellerimde.
Tadını hiç bilmediğim sokak futbolları,
Dönüşlerini bilmediğim misketlerin dansları,
Borçlular bana çocukluğumu.
Yaşayamadım devrin kötü oluşundan,
Zevkini çıkaramadım gece karanlığının, ondan daha karanlık insanlar oluşundan.
Arkama bakmak zorunda olmadığım ıssız sokaklar olsun,
Dışarı çıkmak için bakacağım saatler olmasın derken
Kaçtım çocukluğumdan.

Büyüdükçe fark ettim insanların kirliliğini,
Kirlenen havadan çok, kirlenen bizmişiz.
Fark ettikçe soğudu içimdeki çocuk,
Kaçtım, kaçtıkça kapıldım.
Ve kapıldıkça tanıdım iyiliğin kötülüğün yanındaki ezikliğini.

Solunca insanlar bir gül gibi, güzel kokmazlarmış.
Güneşleri gidince kalpten, aydınlatacak ayları, yıldızları olmazmış.
Tadınca kötü olmayı, iyilik miyilik tanımazmış.
Bu yüzden olamadık çocuk, bu yüzden olamıyoruz.
Kirli insanların kirli düşünceleri havadaki karanlığa,
Saatteki akrep ve yelkovana baktığından.

Masum olmak isterdim, kötülüğü bilmemek.
İnsanlara iyi bakabilmek isterdim, karanlığı görmemek.
Bırakın görmeyi karanlıkta yaşar oluyorsunuz,
Hayat istediğinizi değil, gerekeni gösteriyor.
Bir bakıyorsunuz bir çocuk yüreğiyle konuşan bin çocuk oluyorsunuz.

Binlerce çocuğun sesiyim ben,
Ölü olmaya mecbur bırakılan binlerce ruhun sesiyim.
Bir anne, bir baba, bir gencin, bir bebeğin, bir kız çocuğunun sesiyim.
En çok da derin bir sessizliğin...

ŞİİRLERLE YAĞAN YAĞMURLARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin