31. Aşkla hazırlanan kahvaltı 🏳️‍🌈

4.1K 145 74
                                    

İyi okumalar ballar.🍯

Sonat

Bazen insan kendini fazlaca yalnız hissediyordu. Bu kalabalığın  içinde  yalnızlık  çok sertti.
Sonra bu  yalnızlığı  benliğinden  sömüren bir yüz beliriyordu karşısında, uğruna her şeyi  verebileceği, sevgisini ondan asla sakınmayan bir yüz. O yüz benim için Çağdaş'ın yüzüydü.
Dün Tuna bizi evine davet etmişti ve kimse olmadığı için  biraz kafa dağıtmıştık. Çağdaş  alkolü biraz fazla kaçırıp uyuya kalmıştı öylece onu kucağıma alıp  Tuna'nın uyumamız için  gösterdiği  odaya götürüp  yatayın üzerine bıraktım  yavaşça.
Üstündeki çeketi  ve altındaki pantolonu çıkarıp pikeyi üstüne çektim Çağdaş'ın. Öylece yanına uzanıp onu izlemeye başladım.

Onun başına bir şey gelme ihtimali beni çok  derinden etkiliyordu. O yüzden bu düşünceleri aklıma geldiği anda hemen kovuyordum.

Uzun zaman sonra yüzünü  daha iyi inceleme fırsatı bulmuşken. Daha da yaklaştım ona. İşaret parmağımı yüzünde gezdirmeye  başladım. Burnu, çenesi, dudakları hepsini aklıma  kazımaya kararlıydım. Gözlerimi kapattım ve yüzünü  parmağımla incelemeye devam ettim.

O benim,bir dakika sonra neler olacağını bilmediğimiz hayatta  en değer verdiğim kişiydi. Beni koşulsuz seven ikinci  kişiydi diğeri  annemdi tabi o benim annem kadar değerliydi benim için. O yüzden onu gözümden bile sakınırdım ben. Ve sakınmaya devam edecektim...

Çağdaş

Uyandığımda başımın ağrısı tüm vücudumu  titremişti resmen. Gözlerim  yavaş yavaş  aralanırken yanağımdaki eli fark ettim. Başımı  sola doğru çevirdim. Sonat, benim Sonat'ım. Beni bu odaya getirmiş ve yanımda  uyuya kalmış olmalı. Yanağımdaki incecik parmaklarını  yavaşa dudağıma götürüp naif bir öpücük kondurdum. Biraz onu izledim. Sarı saçları  dağılmış, dudağını  uzatmış uyuyordu. Bu hali çok tatlı gözüme. Etrafıma biraz bakındım  ve yatağın ucundaki pantolonumu aldım cebinden telefonumu çıkarıp ön kamerayı açtım. Ve ona biraz daha sokulup fotoğrafımızı çektim.
Çok tatlı olduğu için duvar kağıdı olarak koydum hemen. Bu arada saate baktım.
Saat 06:26 idi. Sonat'a tekrar döndüm  ve  onu ne kadar çok sevdiğimi düşündüm  onu tanıyalı  on ay falan olmuştu ve bu on ayın her günü  bir anı olarak bizim için kalacaktı. Onunla bir ömür geçirmek istiyordum. Bu düşüncelerle yüzüme oturan tebessüm aşkın en büyük simgesiydi. Sevdiğim adama yaklaşarak yanağına bir sulu bir öpücük  kondurdum. Ve pantolunu  altıma geçirip  odadan çıktım. Salona doğru ilerledim.

Aykut ve Tuna koltukla uyuya kalmışlar. Onlara bakıp  çok yakışıklılarını  fark ettim. Ve gülümsedim. Masadaki şişelere bakıp göz devirdim. Fazla kaçırmıştım ve kafan kazan gibiydi şuan.  Mutfağa doğru  ilerleyip bir poşet buldum ve tekrar içeri  geldim.  Şişeleri yavas bir şekilde poşete  doldurmaya başladım   fakat biri elimden kaydı ve çok yüksek olmasa da  ses çıkarmıştı.

Gözümü hemen uyuyan çifte çevirdim. Aykut sesten rahatsız olmuş ki yüzünü buruşturdu. Sonra Tuna'nın yanağına bir öpücük kondurdu bana bakıp gülümsedi.  Yavaşça yerinden kalktı.

"Napıyorsun"diye sordu. " Etrafı biraz toplayıp kahvaltı hazırlayacaktım kusura bakma kanka uyandırdım seni de"
"Yok önemli değil, Sonat uyuyor mu?
"Evet uyuyor. Kafam kazan gibi biseyler yemem lazım  o yüzden kalktım bende"

"Tamam hadi birlikte hazırlayalım" dedi gülümseyerek. Elimdeki son şişeyi de poşete koydum ve poşetin ağzını bağlayıp çıkış kapısının yanına koydum.
Sonra mutfağa Atkut'un yanına gittim.

İLK GÖRÜŞ (GAY)(TAMAMLANDI)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें