41. yokluk

1K 62 11
                                    

Özür dilerim canlarım..

Ona o günden sonra ulaşamadım.
Ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönüşmüştü. Tüm hislerimi kaybetmiş bir hiçtim. Yaşamak için bir sebebim yoktu artık. Çağdaş'ım yok artık. Aylardır yok. Yer yarılmış yerin dibine girmişti. Aramadığım  tek bir gün kalmadı.  Evimizde tüm duvarlar üstüme geliyordu. Fotoğraflarımızı anılarımızı  yer edindiğim koltuğun üstüne yaydım dizlerimi kendime çekip  ağlamak bir aktivite gibiydi artık bana. Neden gitti nereye gitti ve nasıl hiç bir iz bırakmadan gitti bilmiyordum. Çıldırmama ramak kaldı. Her şey çok güzelken. Nasıl bir ands hayat zehir gibi olurdu. Oluyormuş işte.

Yazarın ağzından;

Sonat perperişan olmuş  zayıflamış bir deri bir kemik adeta yüzü gözü  ağlamaktan şişmiş. Evin altını üstüne getirmiş. Çağdaş'ı gittiği günden beri her gün  her yerde aramış. Ama bulamamıştı. Koltuğun aynı yerinde her gün saatlerce ağlar. Çağdaş gideli bir aydan fazla olmuş. Sonat daha ağzına  annesinin zoru dışında tek bir lokma sokmamış. Annesi ilaçlar verir toparlasin diye ama bilmiyor ki Sonat'ın ilacı Çağdaş.

Şimdi ne yapacaktı ben bile bilmiyorum inanın.

2 Ay Sonra ;

Sonat artık  duygularını içine bastırmış.  Gelmeyince gelmiyor işte. Bir  barda işe girmiş vakit geçirmek kafasını başka şeylere yormak  için.
Gelene gidene içki vs verir. Gidenlerin arkasını toplar boş bos vakit geçirirmiş. Tek sorunu diğer baristanın eşcinsel olması. Onun için sorun çünkü her fırsatta  Sonat'a yakınlaşmaya çalışıyor Sonat geçiştirip uzaklaşıyor yanından.

Yine kalabalik gecelerden biri müzik bangır bangır  göz gözü zor görüyor.
Bar masaları   dolu biri gidiyor biri oturuyor. Sonat içecekleri yetiştirmek için son hızını kullanıyor.

"Bir viski alabilir miyim?"

"Tabii."

Sonat  hiç bakmadan cevap verir ve işine devam etmeye çalışır. Yanındaki barista arkadaşı( Kaan) yine piclik peşinde Sonat'ın kulağına olur olmadik şeyler  fısıldar.  Elini beline koymaya falan çalışır. Sürekli bir temas kurma peşindedir.

"Viski istemiştim ama?"

Sonat  konuşmaya başlar ve kafasını kaldırır. 

"Kardeşim görmüyormusunuz yoğun-(kafasını kaldırır)...."

Çağdaş evet Çağdaş karşısında Sonat öylece kalır gözünde düşmek için bekleyen yaş düşer.
Kaan "Ne kaldın bebeğim öyle işine baksana?"

Çağdaş'ın sinirli gözlerini Kaan'a çevirir "Bebeğim mi?" Diye sorar.

Kaan gevşek gevşek  "Hayırdır dostum sorun mu var?"

Çağdaş ellerini uzatıp bar masasının üstünden çocuğun yakasına yapışır ve kafa atar.

Sonat şok içinde sesi çıkmaz gözünden yaşlar akar sadece. Ve  önlüğünü çıkarıp  barın çıkış kapısına koşmaya  başlar.
Bardaki herkes olayı izliyor. Sonat'ı gören Çağdaş arkasından koşmaya başlar.

Sonat'ın ağzından;

Nasıl diye sordum kendime. Nasıl ve neden neden burada  ve  şimdiye kadar neredeydi. Nefes nefese kalmış arkama bakmadan koşmaya devam ettim bilmedigim sokakta koşuyorum hava soğuk  gözümden akan yaşlar yüzümü yakıyordu.
O ses ,aylarca duymak istediğim çok özlediğim o ses  seslendi arkamdan.

"Sonaat!"

Çakıldım kaldım olduğum yerde ayak sesleri yakınlaştı.
Ellerini omzuma koydu ve önüme geçti. Bu aci tarif edebilemez bu sevinç tarif edilemez ama ben ona çok kızgınım hiç olmadığım kadar.

"Ne istiyorsun benden? Bugüne  kadar nerdeydin? Kiminleydin oraya git. İnsan hiç mi ha-haber ver-..."

Ağlamaktan konuşamaz hale geldim. Attım kendimi yere. Çağdaş da çöktü  yüzümü avuçları içine aldı bastırdı göğsüne. Ne kadar  cok istesemde ona sarılmak  bi o kadar da istemedim. İttim onu ben onu itmeye çalışırken o beni daha cok kendine çekiyordu. Doladı kollarını bana. Ağlıyordu. O da ağlıyordu.
"Neden ,giden sensin sen neden ağlıyorsun gerizekalı beni bırakıp giden habersiz bırakan aylarca süründüren sensin ne sikime ağlıyorsun?"

"Sana her şeyi anlatıcam  be-ben isteyerek gitmedim. Ye-yemin ederim her gün yandım her gün  acı çektim. Baksana bana ben seni neden isteyerek bırakayım. İlıklerime işlemişsin sen benim. Ben sensiz nasıl yapayım. Lü-lütfen  ağlama kalk evimize gidelim her seyi  tek tek anlatıcam?

"Evimiz mi o evden eser mi kaldı sanıyorsun içi bok götürüyor o evin senden sonra tüm hayatım  böyle sen gittin ben bittim anlıyor musun beni Çağdaş? Gerçi sen ne anlarsın."

Çağdaş Sonat'ın ellerinden tutup kaldırdı Sonat onu itip hızlı hızlı önden yürümeye başladı.
Çağdaş  içinden -Ah sevgilim benim, her şeyim  sana olan hasretimi anlatamam bu günleri de atlatacağız-

Biraz sonra  evin önüne geldiler Sonat önce Çağdaş arkada merdivende de aynı bu sekilde devam etti. Sonat kapıyı açtı Çağdaş adım atacaktı ki kapı suratına kapandı.
Kapiya vurdu defalarca "Sonat saçmalama ac şu kapıyı lütfen."

"Şimdiye kadar neredeysen oraya git."

"Her şeyi anlatıcam aç hadi."

"Sus insanları rahatsız etme gece gece açmayacağım."

Çağdaş bağırmayı bıraktı çöktü kapının dibine ağlamaya başladı sessizce Sonat da koltuğa oturup ağlamaya devam etti.

Bir kaç saat geçti  gece yarısı oldu neredeyse Sonat uyuyakalmış uyandı. Çağdaştan bir ses duyamayınca biraz da merak etti açıkçası. Kalktı gözlerini ovuşturdu. Kapıya yaklaştı parmak uçlarıyla  delikten baktı kimse yok.
Ne yani bırakıp gittimi deye geçirdi içinden sendende bu beklenir diyerek ekledi. Kapıyı açtı ayağının dibinde uyuyakalmış  Çağdaş'ı gördü. Yüzüne bir gülümseme yerleşti çok özlemişti onu hemde o kadar çok ki. Dizlerinin üstüne  çöktü. Titreyen ellerini Çağdaşın yanağına götürdü. Sevdi daha çok sevmek istedi. Burnunu saçlarına yaklaştırdı. Kokladı gözünden yaşlar akmaya başladı.  Hasretti o bu kokuya o bu kokuyla yaşıyordu. Çağdaş'ın  kokusu ona oksijendi.
Çağdaş yüzünde hissettiği el ile gözlerini araladı. Ve elini Sonat'ın elinin üstüne koyup öptü. Çağdaş'ın da gözlerindeki yaşlar bıraktı kendini yanaklarından aşağı.  İkiside ağlıyordu şimdi. Sonat dayanamadı daha fazla Çağdaşı çekti kendine sımsıkı sarıldı. Kaburgalarını kıracak kadar sıkı sarıldı. Uzun süre böyle kaldıktan sonra ayağa kalktılar ve içeri girdiler...

Ben kendine verdiği  sözü tutamamış yazarınız. Geldim ama bir daha gitmicem diyemem bana belli olmaz bi boku berceremiyorum. Umarim beğenirsiniz devamı bir gün gelir inşallah sizi seviyorum...🥀

İLK GÖRÜŞ (GAY)(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now